Öncelikle şunu teslim edelim: K. Karabükspor düşmeye en yakın ekip olmasına rağmen Trabzonspor’a kök söktürdü.
Maç berabere bitti ama ev sahibi kazanmaya daha yakındı!
8 haftadır değil galibiyet beraberlik bile alamayan K.Karabükspor’un son atımlık barutunu Trabzonspor’a karşı kullanması bordo mavili takım için şanssızlıktı!
Kısaca tek puan bile belki Trabzonspor için kazanç hanesine yazılabilir. Çünkü bu ligde artık her şey olabilir. Her takım her takımı yenebilir!
Yazının başlığını koymamızın nedeni bir gün önce ligin en iddialı ekiplerden Beşiktaş’ın mağlup olması, aynı şekilde Fenerbahçe’nin de 2 puan yitirmesi sonucu Trabzonspor’un kazanma ihtimali ile şampiyonluk sırasında herkesin omuz omuza kalacağı gerçeği idi!
Ama futbol kağıt üzerinde değil, sahada oynanıyor.
Siz kazanırsanız sonraki her ihtimali düşünebilirsiniz. Ama kaybetmeyi de göze alacaksınız!
Yoksa futbolun cilvesi de olur, cilveli futbol da…
En iyi yorum maç sonrası yapılandır!!!
Sonuca göre istediğiniz gibi konuşup yazabilirsiniz!!! Türkiye’de zaten bu yapılıyor.
Birçok istatistik verilerle, rakamlarla kafalar karıştırılıp konuşan veya yazan için “Her şeyi biliyor yahu!” denmesi muhtemeldir!
Çünkü izleyen garip ama gördüğüne değil, yazılana veya söylenene daha çok inanıyor! Ne futbolcunun, ne teknik adamın o günkü durumu, psikolojisi hesap edilmiyor!
Haa, “ Bunlar milyonlarca lira para kazanıyorlar. Bir de onların psikolojilerini mi hesap edeceğiz?” diyenler olabilir. Ancak unutmamak lazım ki futbolu oynayanlar ve oynatanlar robot değil!
Peki oynanan maç için birkaç kelam edelim: Trabzonspor niye kazanamadı?
Üst üste 5 maçı kazanırken çok mu iyi oynamıştı?
Hayır ama daha çok mücadele etmişti. Sahadaki yerleşimler daha oturaklı idi. Mesela dün orta saha yok gibiydi.
Onazi o kadar çok yitirdi ki her kaptırdığı top Trabzonspor’un kalesine tehlike olarak geri döndü.
Diğer husus ne Abdülkadir, ne Yusuf defalarca söylediğimiz gibi kenar oyuncusu değiller.
Öyle olmadıkları gibi uzun süredir ilk kez 11’de sahaya çıkan Olcay da gününde değildi.
Trabzonspor’un çok fazla atak yemesinin ilk nedenlerinden orta sahadaki aşırı top kayıpları ve kenar oyuncuların savunmaya yardım etmemesi ya da yetersiz kalmalarıydı.
Buna rağmen Trabzonspor adına sahanın en çalışkan ismi Abdülkadir’di dersek abartmamış oluruz.
Türkiye’de Burak’ı nasıl gol attığını bilmeyen yok.
Bunu sadece bir kez net şekilde Abdülkadir denedi ve golü attırdı. Bu tarz çok daha fazla denenmeli idi.
Ama dedik ya rakip de bunu yaptırmamak için aşırı efor sarfetti ki kimse onları suçlayamaz.
Bir başka faktör de K. Karabükspor’un içinde bulunduğu durum.
Bütün gözlerin üzerlerinde olacağını biliyorlardı.
Kendilerinden dolayı değil de Trabzonspor’un popüleritesinden ötürü…
Şunu da ilave edebiliriz Trabzonspor’dan K. Karabükspor’a giden oyuncular da eski takımlarına karşı kendilerini de göstermek istediler.
Bunda da başarılı oldular.
Yalnız göğsünde at nalı gibi FIFA yazan hakem de maçı oynatmamak için her şeyi yaptı!!!
Bilerek değil, yüreksiz olduğu için…
K.Karabükspor kazandığı faul atışlarını kullanmamak ve de Trabzonspor lehine verilen atışları kullandırmamak için ne gerekiyorsa yaptı!
Böyle bir 10 dakika geçip gitti denebilir!
Elbette Trabzonspor kazanamadığı için böyle yazmıyoruz. Bu genelde bütün hakemlerimizin büyük kusuru…
Çalınan o kadar faul düdükleri var ki bunlara Avrupa’nın 5 büyük liginde hakemler dönüp bakmıyor bile…
Sonuç olarak Trabzonspor sadece 2 puan yitirdi.
Elbette kazansa ligde çok farklı şeyler de konuşuyor olacaktık.
Ama dünkü maçta tek puandan fazlası iyimserlik olurdu.
Eğer gerçekçi bir yaklaşımla bakarsak…
Trabzonspor için en büyük handikap taraftarlarını büyük beklenti içine sokmuş olması idi.
Belli ki futbolcular da “Biz nasıl olsa bu takımı yeneriz” havasından uzun süre çıkamadılar.
Çıktıkları zaman ise vakit çok geçti!
Bunun için de onları suçlayamayız. Sonuçta onlar da insan…
En azından son 5 haftanın hatırına…
Şimdi Çarşamba günü oynanacak A.Konyaspor kupa maçına odaklanmak lazım…
