Amerika ve IMF’den,Türkiye gibi ekonomik darbe yemiş ama henüz ayağa kalkamamış bir güney Amerika ülkesi Brezilya’nın, Rio de Janeiro kentinin arka sokaklarında 1983 yılında doğdu.

Doğduğu yıl, Trabzonspor’un en son resmi olarak şampiyon olduğu sezonun başlangıcıydı.

Fakirlik ya, ülkesinin satılan bankalarına kredi borçlarını bir türlü kapatamayan dar gelirli aile çocuklarının sporu futbolla, her Brezilyalı futbolcu gibi sahilin kumlarında tanıştı.

IMF ve ABD‘nin, O güzel sıcak ülkenin çikolata rengindeki kızlarının bir kısmını, hangi

Avrupa gecelerinin kaldırımlarına sermaye olarak gitmesine, sebep olduğunu sanırım duymuşsunuzdur.

O kendi kumsalında, ıslak kumdan kale surları yapamadı belki ama garibanlaştırılan ülkesindeki tek zevkiydi kumda yada mahalle arasındaki toprak zeminde futbol.

Bizim Trabzon lisesinin bahçesinde yada Yavuz Selim’de veya Ziya Bey sitesinde eski tenis bahçesindeki gibi, 5 de haftayım 10 da biter maçları.

Bir Varol Uzlu filmi gibi “ 5 de haftayım, 10 da biter “…

*

Ünlü Flamengo, ardından America RJ , Vasco da Gama en sonda Norveç’in Stabaek takımlarında genelde hücumun sol hattında, yaklaşık 4 yıl forma giyen Alan Carlos, yani Alanzinho, bu 4 yıl içerisin

de bir kez de şampiyonluğu kucakladı.

Kader bu ya, Trabzon’un plakası kadar Stabaek takımında forma giydi tam 61 kez…

6 yıl önce Norveç ‘de “ kniksen “ in, yılın en iyi orta saha oyuncusu seçildi. Ayrıca NISO yılın oyuncusu oldu.

Forma giydiği 61 karşılaşmada 14 gol attı. Maç başına ne tam, ne yarım, çeyrek gol düştü.

25 yaşında iken ille de “25 numaralı bordo mavili forma” dedi…Yürrüüüüüü Türkiye’ye kim tutar seni ? Aslanım Alanzinho.

İlk golünü, ilk ayında 2009 ‘da hatırlayın, Galatasaray’a atmıştı. Ne goldü değil mi ?

Aslanım deyince, Alanzinho’nun yanındaki Brezilya’lı arkadaşı !... “ Abi, sana bir kahve ısmarlayayım” dedi. “Nasıl olacak bu “ dedim. O da “ IMF, bize kahve ağaçlarınızı kesip de,toplayıp satmayın,ülkenize döviz girdisi olmasın, artık sabahları çay için dedi ama Çay-Kur’un çayını mı, yoksa kaçak giren çaylardan mı içeceğiz, onu henüz öğrenemedik ” dedi !..

*

Bir yılı opsiyonlu 4,5 yıllık anlaşma yapılan kulübe, taksitlerle verilmek üzere 3.9 milyon Euro, kendisine de verilecek olan ve çoğu verilmiş, zamana yayılmış yılda 800 bin Euro, Trabzon’da ki yerel televizyonların birindeki spor programında, pardon !…futbol programında topa ayağı, mahalle arasında bile, bir kez bile değmemiş Tahir !.. 

Trabzonspor’a transferi olurken yine konuşmuştu “ Alanzinho mu ? yok ya, duyduğuma göre sıradan bir futbolcuymuş, bir faydası olmaz ” demişti, adamı Avrupa ‘nın en refah ülkelerinden Norveç’ de sanki izlemiş , yıllardan beri yaptığı gibi, yine ille de bir b..k atacak ya, ukala.

Norveç’de 6 bin kişilik stadyumda ortalama 5 bin izleyiciye oynayan Alanzinho, Trabzon’da yeni 25 bin kişilik olan, tribün üstleri maalesef açık stadyum da, ortalama 20 bin taraftarın önüne çıktı, önümüzdeki Ocak ayında dolduracağı 4 yıl boyunca …

*

Vücudunun değişik yerlerinde 6 dövmesi var. En önemli gördüğü ise sağ kolundaki Latince yazı, Agnus dei

( Tanrı’nın Kuzusu ) sahiden kuzu gibi mi bilmiyorum ama bugüne kadar ligde 151 kez giydiği Trabzonspor forması altında da, 15’ in üzerinde golü var.

Henüz evlenmeye fırsat bulamayan, önümüzdeki Şubat ayında da 30 Yaşına basacak olan, 25 numaralı forma , 41 numara krampon giyen, 73. yabancı transferi, 2010-2011 sezonunda alınan ama verilmeyen şampiyonluğa katkısı olurken, bakalım Türkiye Futbol Federasyonu istemese de, kazanılmak istenen 29 yıl sonra ki resmi şampiyonluk yolunda, katkısı olabilecek mi ?

Alanzinho gibi 4 yıldır sende forma giyen, yaşıyla, başıyla, tecrübeli olmuş bir futbolcuyu ben ne satarım, ne kiralık veririm,ne de takas da kullanırım. Bireysel de oyuncu geçme becerisi ve rakipten adam eksiltme özelliği olan bu adamın, bu takımın ilk 18 kişilik kadrosunda her zaman yer alma kabiliyetine sahip, bir potansiyeli var.

Mayıs-2014’de sözleşmesi bitecek olan, şimdi ocak ayındaki devre arasında, takas yada kiralık veya satılık olarak verilsin mi tartışmaları gündeme gelirken, Başkan Şener iyi bir noktaya temas etti “ Yabancı futbolcular içerisinde 4 yıl boyunca, hiç bir problem yaratmadan futbolunu oynamaya çalıştı. Tam bir profesyonel, kalmasından yanayım “ doğru söze ne hacet.

Nede olsa adamın Trabzon plakası var, 61 kilogram ağırlığında ve adı Alan Carlos, oynayıp faydalı olmaya çalışan 1.66 cm boyunda, adı Gomes da Costa, takımda kalması mutlak gerekenlerden biri de bence,

kısa adıyla Alanzinho.