Cenap Serdar

Cenap Serdar

Başbakan'ın zaferi

Yerel seçimler bitti ve Ülke bir nebze olsun rahat nefes aldı. Seçimler sırasında yaşanan kirli ittifaklar, kaset oyunları ve her türlü tuzaklara rağmen AK Parti seçimlerden zaferle çıkmıştır. Ancak bu başarı tamamen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan sayın R. Tayyip Erdoğan’ın başarısıdır. Sakın bu konuda kimse yanılgı içerisine girmesin, keza AK Parti tabanı tamamen Erdoğan’a biat etmiş ve zafer gelmiştir. Artık şu gerçek iyi bilinmeli ki muhalefet partileri kendi öz eleştirilerini yaparak yenilenmedikleri, hedeflerini ve politikalarını daha iyi belirleyip akılcı çözümler halka sunmadıkları sürece, AK Parti iktidarı ve Erdoğan’ın Başbakanlığını asla engelleyemezler, bu artık bir gerçek bunu kabullenmek gerekir.

Muhalefet partileri ve Cemaatin yanlış taktik ve stratejilerinin yanı sıra Erdoğan’ın; Kabinesine, ailesine ve kendisine yapılan her türlü saldırıyı miting alanlarında çok iyi kullanıp, yapılanları kendi lehine çevirmesi AK Partinin seçimlerde bu denli başarılı olmasına en büyük etkendir.

Alınan bu başarılı sonuçlar ve oy oranı aynı zamanda Başbakan Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı kapısını sonuna kadar açmıştır. Bu sonuçlar sonrası sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını kimse engelleyemez.  Tabi seçim sonuçlarından memnun olmayan muhalefet ve Cemaatin yanı sıra sayın Cumhurbaşkanı’nın da rahatsız olduğu kanısındayım. Keza Cumhurbaşkanlığı kapısının artık sonuna kadar sayın Erdoğan'a açıldığı hususunu sayın Gül'de artık çok iyi bilmektedir. Sayın Gül'ün bundan sonra kuvvetle muhtemeldir ki AK Parti ile olan yollarını ayırıp yeni bir oluşumun içerisinde yer alması olağan gözükmektedir, zaten bu konuda yaklaşık iki yıldır süren "yeni parti kuruluyor, Çankaya'da Parti binası kiralandı" şeklinde emareler mevcuttur.

Ülke olarak her türlü kirli ve şaibeli olayların gerçekleştiği bir yerel seçimi geride bıraktık. Kazananlar ve kaybedenlerin hala resmi olarak açıklanamamış olması toplumu kaos ortamına sürüklemeye devam etmekte olup, bu halde devam etmesi halinde daha vahim olayların meydana gelebileceği muhtemeldir. Özellikle Güneydoğuda kazan iyice kaynamış hatta dökülmeye başlamıştır. Bugün yarın Özerklik için başkaldırmaları an meselesidir. Güneydoğu’da bir takım yerlerde bu günlerde hainler tarafından hemen hemen her gün toplantılar yapılıyor, milis güçler oluşturulmaya çalışılıyor ayrıca bölgede çok sayıda silahlı PKK militanı artık [gece demeyeceğim] akşamları yol kesip kimlik kontrolü yapıyor. Bu hainler açılımı bahane ederek çok kısa zamanda özerklik için saldıracaklardır. Umarım İstihbarat ve Güvenlik birimlerimizin bu gelişimelerden haberi vardır yoksa bölgede bu güne kadar PKK tarihinde görülmemiş saldırıların yapılacağı konuşulmaktadır.

Yerel seçimlerin öncesinde ve sonrasında yaşananlar ülkeye telafi edilemeyecek çok büyük zararlar vermiştir. Özellikle Devletin istihbarat Teşkilatına yapılmak istenenler ve kirli ittifak oyunları akıl alacak gibi değil. Bu aşağılık saldırıları ancak ülkesine hainlik düşünenler yapabilir. Pırlanta her zaman pırlantadır lağıma düşse de değerinden bir şey kaybetmez ancak ya lağımdakiler onlar buhar olup yok olmaya zaten alışmışlardır. Bundan sonra herkesin, özellikle siyasilerin, daha dikkatli ve sorumlu davranarak Ülkenin geleceğine, başarısına ve daha özgürlükçü yaşama katkı sağlayacak hamlelerde bulunması gerekmektedir. Bunları gerçekleştirebilecek siyasi partiler ancak uzun süre iktidarda kalabilirler. Yoksa gelgeç partisi olmaktan asla kurtulamazlar. 

CHP Trabzon Belediye Başkan adayı sayın Volkan Canalioğlu’na kendi camiasının ileri gelenleri tarafından yapılanlar son derece yanlıştır. Canalioğlu gerçek memleket sevdalısıdır. Hiçbir zaman işini yaparken parti gözetmemiş sağcısı solcusu inancı ne olursa olsun tüm kitleye yani sevdalısı olduğu Trabzon’a hizmet için çırpınıp durmuştur. Belediye Başkanlığı sırasında da makam kapısını halkına ardına kadar açan ve Trabzonspor’umuza gereken desteği fazlasıyla veren Canalioğlu için bu söylemleri yapanlar neden bir anda sırtını döndü bunu onlara sormak gerekir, peki sayın Canalioğlu seçimleri kazansaydı acaba bu şahıslar aynı üslup ve şekilde eleştirilerini yapacaklar mıydı! hiç sanmam aksine kendi çıkarları için hemen Belediyeye koşacaklardı ama avuçlarını yalayacaklardı çünkü benim tanıdığım Canalioğlu bunlara pabuç bırakmaz.

Cafer Hazaroğlu’nun “12 Eylül sonrası MİT takibinde bu partinin kuruluşu için uğraş vermiş partililer” sözü çok saçmadır. MİT’in o dönemlerde TKP ve benzeri örgütler dışında hiçbir Partiyi izlemesi söz konusu olamaz çünkü MİT’in iştigal konuları arasında Sosyal Demokrat bir partiyi izlemek diye bir madde yoktur. Ayıca, Volkan Canalioğlu’nun CHP de işinin bittiğini söyleyenler şunu bilsinler ki işi biten varsa yıllardır bu Parti için çalışıp partiyi bir arpa tanesi kadar ileriye götüremeyen zihniyetlerdir. Bu zihniyetlerin kim olduklarını söylemeye gerek yok keza bunları tüm Trabzonlu iyi tanıyor.

Canalioğlu’nu kimse sahipsiz sanmasın Genel Merkezde ne kadar kuvvetli olduğunu çok iyi bilenlerdenim ha istifa etmesi gerekenler var ise onlar şu an Trabzon CHP içerisinde  gereksiz olan bazı şahıslardır.

AK Parti, Bakanını aday yaptığı Hatay’da seçimleri kaybetti acaba o bakana AK Parti içerisinden Başbakan dahil bir eleştiri geldi mi? gelmediği gibi kendisini Başbakan, Bakanlar ve Milletvekilleri teselli için arayıp destek verdiler CHP ise tam aksini yapıyor işte bu bakımdan AK Parti her zaman bu muhalefet anlayışı değişmediği sürece iktidarda kalacaktır diyorum.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.