Ülke kar altında, Trabzon’da sanki sonbahar havası, ne yağmur var , ne de kar.

Dün şehir merkezinin kıyısında, denize girebilecek bir yer bulsaydım denize girecektim , denizi bulamadım !..

     Trabzonspor sezonun ilk karşılaşmasında,  deplasmanda 1-1 kaldığı Demir Çelik Karabükspor  ile rövanşa çıktı. Ev sahibinde devre arasında Barış ve Ferhat gitti. Yerlerine Abdullah ve Oğulcan kadroya dahil oldu.

    Volkan sakat,Zokora ve Bamba ise  Afrika’da.  Bu Trabzon takımının12 yabancısından, 6 ‘sı ilk 11 de.

                                                                                   *

     Demir-Çelik takımı, takımdaki demir ve çelikleri eritti. Devre arasında 6 oyuncusu ile yollarını ayırdı Mesut Bakkal,bir tanesi Bundesliga liginden olmak üzere , 3 yeni oyuncuyu da takımına dahil etti.

     Afrikalı önemli oyuncuları Lua Lua ile  Mabiala’da, Zokora ve Bamba gibi Afrika kupasında, bu yetmiyormuş gibi 5 oyuncusu da sakat iyi mi ? Seric’de cezalı. Anlayacağınız adamların ilk yarıdaki son maçından sonra 14 oyuncusu yok, Trabzon önünde.

    Takımın demir ile çeliğini Karabük’te bırakmışlar, sanki teneke ile gelmişler Avni Aker’e  ama hiç de bunun böyle olmadığını gördük, koca bir şamar gibi.

    Takımlarındaki hoca iyi, birde sahada tek yabancı ile yer almaları mükemmel.

    Dedim fark olur, oldu ama tersine.

    Yalnız misafir takımın yedek kulübesinde , yöneticilerinin  ne işi var anlamadım, canlı yayında ekranda görünmeyi mi seviyor ?

                                                                                   *

   … Ve sürpriz, dakika 2, gol siftahı konuk ekipten,yeni transferleri  Hakan Özmert’den.

Gol  bal gibi ofsayt ama verdi  bizim artist Cüneyt.  Niye ? Çünkü ; Ülkenin en iyi birkaç yan hakeminden biri görünen  Bahattin Duran ofsaytı  kaçırdı angut.

      Trabzonspor takımında ayakta kalabilen tek oyuncu diyebileceğim Alanzinho, yaptı yapacağını ,nefis bir driplingle getirdi Vittek’e  alda at dedi.  Oda zor pozisyonda dönerek vurdu  1-1 olduğunda daha ilk 10 dakika bitmemişti.

     Anlaşıldı ki bu maç gollü geçecekti.

     Galatasaray karşılaşmasında bir maytap, bir pet şişe su ile bir maç gibi ağır sayılabilecek ceza alan ve bayan ve çocukların önünde oynayan bordo mavililerde, iki önemli isim Sapara ve Adrian yüreklerini  ve oyun anlayışlarını sahaya yansıtamayınca, Karabük kendini Trabzon’a yansıttı.

                                                                           *

    Oyun içerisinde Adrian, santrafor gibi Vittek  ile hep uç da kaldı. Orta sahaya yakın oynaması lazımdı uzak kaldı. İkili mücadeleleri es geçti.  Sapara gününde olmayınca ön libero civarı çöktü. Zokora’yı  gözüm ararken, Yasin kendine verilen şansı yine elinin tersi ile itti. Olcan ilk yarıda isteksiz , 2.yarıda ise istekliydi ama olmadı.     

    Serkan ile Emerson kanatlarda bu gece çöktü. Aylardır bu adamın alınması gerekir diye konuştuğum  Karabüklü Ahmet İlhan rakip defansı  peşine taktı. Sakalımız yok dinletemedik !..

    İlk 45 dakikada  bir çok oyuncu eksiğine rağmen, oyunu hiç çirkinleştirmeyen defansın yanında ofansa da ağırlık veren hücumu hep düşünen takımdı Karabük.

   İlhan Parlak‘ın 38.dakikada penaltında gelen golü, ilk yarıyı  2-1 önde kapatan  bireysel kalitenin değil, adı sanı duyulmamış  futbolcuların  bir takım, bir ekip olma ruhu ve özelliğiydi.

   Maç akşamı kamp yaptıkları otelde çayını içmeye gittiğimiz başarılı teknik adam Mesut Bakkal ile sohbetimizden kalkarken şunu düşündüm , Trabzonspor, Karabükspor’a  fark atar. Tersi oldu.

                                                                           *

     İlk 45 dakikada ki ev sahibi takımda görünen ön libero derinliğindeki boşluk , stoper  Celustka ile Mustafa Yumlu’ya  çayda çıra oynattı. Yasin ve Sapara’yı dışarı alıp orta sahaya Colman ile  kendini sahada kasmaktan koşamayan Aykut ‘a forma veren kenar kulübe, belki de gecenin tek doğru işini yaptı.

   Halen daha düşünüyorum.  Sapara, Alanzinho ve Adrian  3’lüsü aynı anda oynar mı  ? Oynatıldı, demek ki  yanlışmış.

    İkinci 45 dakikada   2-1 yenik durumdaki Trabzonspor’un saldıracağını hesap eden Bakkal, takımını markete çevirdi.  Rakibine önde bastı ,kendi yarı alanına sokturmadı.  Semeresini de gördü,alkış aldı.

    79.dakikada çizgi halinde yakaladığı Trabzonspor defansını  bir kontra  topla çökertti. Trabzonspor forması altında olması gereken   Ahmet İlhan ile topu buluşturunca, Ahmet İlhan , Vittek gibi kaçırmadı. Gecenin rengini belirledi, meşin yuvarlak filelere gittiğinde.

    Zokora ve Bamba’nın eksikliği  kupa beyi  takımda çok net bir şekilde belli oldu. Rakipteki  14 oyuncunun eksikliği hiç belli  bile olmadı.

                                                                                *

   Alacağı galibiyetle ligin zirvesindeki havayı  değiştirecek olan Trabzonspor, bu fırsatı yine elinden kaçırdı.  Takım arkadaşı  bir kenarda dayak yer iken yardımına koşmayan, gol attığında kenetlenmeyen, gol kaçırdığında vahlanmayan, hakem yanlış karar verdiğinde kafasına hep birlikte üşüşmeyen bir takım sorgulanmalı bence ?  

    Ben olsam onların yerinde,  1461 Trabzon takımındaki arkadaşlarımdan utanırım. Bırakın bu takımdaki  bu anlayışı bir tarafa, kardeşim bu takımın kendi orijinal bir forması bile yok. doğru dürüst forması olmayan böyle bir takımın, mücadeledeki anlayışı “ sahada yürümek ” diye düşünmekte abesle iştigaldir.

   Galatasaray ve Fenerbahçe den sonra Trabzonspor’u da aynı skorla mağlup eden bu takıma saygı duydum.  Bırakın her şeyi bir kenara, bu gece tribünlere gelen  tüm çocuklara üzüldüm. Mutsuz ayrıldılar ve utandılar.

   Daha ne diyeyim, bu takımın çivisi çıkmış !..