Cenap Serdar
Dikkat PKK saldıracak
KONGRA-GEL Başkanlık Divanı ile KCK Yürütme konseyi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada “01 Haziran 2010 tarihi itibarıyla aktif savunma pozisyonunda olan PKK güçlerinin 20 Eylül 2010 tarihine kadar saldırıları durdurduğu ve pasif savunma pozisyonuna çekildiği, bu kararın BDP ve sivil toplum örgütlerinin çağrısı ve ÖCALAN’ın mesajı üzerine alındığı” belirtilmişti. Bu kararın neden alındığı acaba hiç irdelendi mi ? yani ne oldu da bu karar aniden alındı? Sonuçta son dönemlerde darbe üzerine darbe yiyen örgüt değil miydi? BDP ve terörist başı ÖCALAN’ın bu kararın alınmasında ki çıkarları neydi? Ne olabilirdi ki? bunlar hiç sorgulandı mı sanmam, PKK saldırılarını durdursun da ne olursa olsun mantığımı uygulandı acaba, eğer hal böyleyse, çok büyük bir yanılgı ve vahim durum içersinde olduğumuzun bilinmesini isterim.
Güvenlik güçlerimizin kırsal alan ve metropollerde ki başarılı operasyonları neticesi, PKK son dönemde aldığı darbelerle, idari, mali ve lojistik açıdan çok büyük güç kaybına uğramış, ayrıca İran ile sürdürülen ortak operasyonlar sonucu elde edilen başarılar, örgüt içerisinde baş gösteren yönetim zaafına da bağlı olarak, PKK militanlarının umutsuzluğa düşmesine sebep olmuş ve bazı PKK militanları örgütten kaçarak teslim olmuştur. Örgüt içerisindeki bu karmaşa ve çözülmelere örgüt yöneticilerinin sert tutumları da çare olamayınca yeni bir strateji ortaya koymak zorunda kalınmış ve ateşkes senaryosunu uygulamaya geçirmişlerdir.
Ateşkes ile birlikte, PKK militanları özellikle Ermenistan’da ki kamplarında militanlarını yeniden disiplin altına almak amacıyla çalışmaya başlamışlardır. Ermenistan üzerinden özellikle Avrupa ülkelerinden lojistik malzemeleri temin eden örgüt, mali gücünü yeniden kazanması için uyuşturucu işine hız verdiği, son dönemlerde Güvenlik güçlerimiz tarafından ele geçirilen PKK ya ait yüklü miktarlardaki mühimmat ve uyuşturucudan anlaşılmaktadır.
PKK Ateşkesi kullanarak güç depolamaktadır. Kış gelmeden top yekün yeni baştan varım demek için çok büyük eylemlere kalkışacak ve bu eylemler sonrası, kış ayının başlamasıyla birlikte yeniden inine çekilerek idari,mali ve lojistik gücünü takviye edecek, Bahar ayının gelmesiyle birlikte yeniden saldırılarına başlayacaktır. Bu bakımdan PKK’nın ateşkes kararı ile Güvenlik güçlerimizin bir durgunluk içerisine girmesi son derece yanlıştır zaten böyle bir şeyin olabileceğini de asla düşünmüyorum. Ancak, burada yapılması gereken teröristle masaya oturulmayacağı ve muhatap kabul edilmeyeceğinden, Güvenlik güçlerimizin Operasyonlara daha hız vermesi gerektiğidir. Özellikle İran,Irak ve Suriye ile olan ilişkiler daha da pekiştirilmeli ve Ermenistan sınır boylarında yapılacak tatbikatlarla bu ülkeye göz dağı verilmelidir. PKK Ermenistan’dan büyük ölçüde nemalanmaktadır. Ermenistan-PKK işbirliğine bağlı olarak Ermeni Diasporası ve tüm ilişkilerimizin kopma aşamasına geldiği İsrail Yahudi lobisinin de katkılarıyla PKK tamamen siyasi bir role sokulmak istenecek ve bu husus yeterli önlem alınmaz ise, gelecekte Ülkemiz için daha büyük ciddi tehlikeler yaratacaktır.
Diğer önemli bir sorun ise, 200 km. uzunluğunda bulunan ve bir tarafı Suriye ile sınır olan Amanos dağlarında Nusaybinden Samandağ’a kadar olan bölgede yaklaşık 500 kürt köyü bulunmaktadır.Bu köylerde yaşayan bazı gençler örgüt kamplarında eğitim görmüşlerdir.Amanos dağlarından gelerek Hatay ve Osmaniye’de eylemler yapan ve son olarak da Orman yakan bu teröristleri tamamen temizlemek için dağlara değil o bölgede ki Kürt köylerine dikkat edilmesi gerekmektedir, zira bölgesel destek alamayan hiçbir terörist özellikle kırsal alanda asla barınamaz.