Arif Çetin
Futbolcunun sözü sözleşmesidir
Özellikle Burak Yılmaz transferinden sonra gelinen nokta, Trabzonspor'a gönül verenleri derinden yaralamıştır. Geçtiğimiz yıl, Selçuk İnan, Egemen Korkmaz, Engin Baytar, Ceyhun Gulselam ve son olarak ta Fransa üzerinden aktarmalı olarak Florya'ya inen Umut Bulut ile tarifeli Moskova seferiyle İstanbul'un yolunu tutan Burak Yılmaz.
Futbolcuları da yönetimi de suçlayan taraflar var. Her iki tarafı da irdeleyelim. Önce futbolculardan başlayalım.
Biz yapı olarak biraz duygusaliz. Bordo mavili formayı giyen her oyuncuyu pazara kadar değil, mezara kadar bizimle saniyoruz. O devir coktan gecti. Futbolcu aldığı paraya ve yaşayacağı ortama bakıyor. Kimsenin renklerle ilgisi alakası yok. Zaten endüstriyel futbolda bunu beklemek yanlış.
Trabzonspor'un şampiyon olduğu yıllarda, oyuncuların tamamı sehrin cocuğuydu, tamam. Aile ve sosyal bağları Trabzon'la özdeşleşmisti. Ama su anda durum çok ama çok farklı. Bu toprakların evladı Çağlar Birinci ve Özer Hurmaci bile Trabzonspor'u tercih etmedi, İstanbul'un yolunu tuttu.
Futbol kabuğunu kırdı, sadece spor olmaktan çıktı. Son yaşanan gelişmelerde bu paralelde. Amatör ruh beklemek yanlış. Bugün, Engin Baytar'in, Egemen Korkmaz'ın, Selçuk İnan'in, Burak Yılmaz 'in bordo mavi renkler üzerine soyledikleriyle, Emre Belezoglu'nun " Altetico Madrid çocukluğumun takimidir" demecinin hiç bir farkı yoktur. Aynı samimiyetsizliktedir...
Futbolcu profesyoneldir, onu bağlayan sozlesmesindeki mueyyidelerdir. Yaylaların güzelliği, Akcaabat'in köftesi, Vakfikebir'in ekmegi, Trabzon insanının futbola sevdası onlar için sembolik temalardir. Burak, Selçuk, Engin, Egemen için neyse, kadrodaki Colman, Halil, Onur, Olcan ve Giray icinde aynıdır. Tolga Zengin gibi kentine sahip çıkanları da zaten basımızın üzerinde taşıyoruz.
Gelelim yönetime.
Şener ve ekibinin 2008 Şubatından bu yana dogruları da oldu, yanlışları da. Birincisinde alkışladık, ikincisinde eleştirdik. Şenol Güneş, Tolga Zengin, taraftar ve yazarlar için de değişen bir şey yok, doganin tabiatı böyle. Hataliysan eleştiri, dogruları yaparsan alkış.
Evet, şike sürecinde yalnız kaldılar, gerekli destegi görmediler. Alınlarının akıyla da çıktılar ve Trabzonspor sevdalilarinin basinin dik gezmesini sagladilar. Yalnız iki sezondur ozellikle de ic transfer konusundaki süreci yanlış yönettiler.
Sizin talip olduklarınıza baskası da talip olacak, elinizdeki futbolcular da gidecektir. Bunlar normal. Siz endüstriyel futbolun gereklerini yerine getireceksiniz. Selçuk ve Egemen kalmak istemiyorsa takıma para kazandıracak göndereceksiniz. Burak Yilmaz'in sozlezmesine 5 milyon gibi komik bir rakam yazmayacasiniz. Oynamak istemiyorsa bırakın gitsin. Dün onlar yoktu, yarında olmayacaklar. Önce yerine oyuncu alacaksınız sonra Burak Yılmaz gidişine izin vereceksiniz. Futbolcunun sözü sozlesmedir, bunu unutmayacaksiniz.
Taraftarın beklediği yaralanan yüreklerin tedavi edilmesidir. Bunun da yolu açıktır. Henriuqe, Alanzinho, Marek Cech, Vittek, Brozekler ve Sapara gibi ikinci sınıf yabancılara vereceğiniz paraları yerlilere kanalize edeceksiniz. 3 liralık oyuncuya 12 lira verip, Yıldırım Demirören gibi davranın demiyoruz.
Anack, Barış Atas, Ferhat Oztorun, Aykut ile yedek kulübesini zenginlestiremezsiniz. Hamit Altıntop'un karşısında Volkan Sen ile duramazsınız. Kuyt'u Mustafa Yumlu ile kontrol edemezsiniz.
Serdar Kurtuluş, Cenk Tosun, Muhammet Demir, Serdar Aziz, Alper Potuk, Veysel Sarı, Erman Kılıc, Musa Nizam gibi kendini ispatlamış oyuncuları bu takıma kazandırın. Yerli piyasada ses getirin. Büyük takım raconu neyi gerektiriyorsa onu yapın.
Trabzonspor'un gücü bu oyuncuları almaya yetmiyorsa da önce siz kendinizi sorgulayın, sonra da biz kendimizi sorgulayalım.