Duyduğumda “olmaz canım öyle şey, abartmayın” dediğim her ne varsa bugünlerde başıma gelmeye başladı.

Konumuz turizm.

Turizmin Trabzon’da ve bu bölgede gelişmesine yardımcı olacak fikirlerimi zaman zaman ortaya koyuyorum.

Yazılarımla gündeme getiriyorum.

Bir konu eften püftende olsa, sırf bölge turizmi gelişsin diye irdeliyorum, paylaşıyorum.

Şimdi başıma geldi.

İnanılacak gibi değil.

Hani başıma gelmese inanmayacağım tipten bir şey bu!

Kazakistan’dan gelen bir dostumu Kazaklı eşiyle birlikte Maçka’ya getirdim.

Sümela vadisini, o eşsiz doğal güzellikleri görmek istediler.

Önce bir soluklanalım kahvaltımızı yapalım diye bir restorana oturduk.

Adını vermeyeceğim!

Masaya oturduktan sonra 2 dk yanlarından ayrıldım.

Geldiğimde suratları 5 karıştı.

Allah allah güle oynaya girdiğimiz yerde neden böyle oldu ki?

Hemen sordum.

Bana yarım türkçesiyle eşi dediki, “WİFİ adresi istedik terslendik”

Boşver boşver diyerek geçiştirmeye kalktılar, “Olmaz öyle şey söyleyin” diye ısrar edince söylediler.

Meğer garson demişki, “00 rakamlarına Atatürk’ün doğduğu yılı ekleyin”

Şuraya bak!

“Eeee”

“Bilemiyoruz neydi aklımıza gelmedi şimdi” diye cevap alan garson, sırtını dönüp söylene söylene masadan ayrılmış!

Yahu be adam!

Bunlar yıllar sonra yurt dışından gelmiş, belki o an akıllarına gelmedi, belkide bilemediler, belkide kafalarında kırk tane bir şey vardı düşünemediler..

Sanane!

Sen misafire nasıl böyle davranırsın?

Sen hizmetini sunsana..

Sana mı kaldı neyi bilip bilmeyecekleri..

Arap müşterin gelse ona da böyle mi diyorsun?

Yada sen ABD’ye gitsen…

Bir restoranda sana Abraham Lincoln doğum yılını sorsalar bilmek zorunda mısın?

Bu tipler sadece çalıştıkları tesise zarar vermekle kalmıyor, kentin turizm imajını yerle bir ediyorlar.

Bunları bırak masaya göndermeyi, bulaşıkların başına bile koymayacaksın!

Atatürk sevgisi onun o geri tepmeli aklına kalsaydı, biz şimdi burada başka şeyler yazıyor olurduk...