Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

Neden Ali Soylu?

Milli Görüş davasının Trabzon’da unutulmaz ismi dava adamı Ali Soylu’nun Sene-i devriyesi ilgili sosyal medyada yapılan paylaşımları okuyorum.

Dostları anlatıyor…

Saygı ve özlemle yad ediliyor.

Mekanı cennet osun.

Rahmetli ile ilgili yazılanları günümüze uyarlamak istedim.

Özellikli de siyasetçi kimliğini…

Ali Soylu’nun siyasi mücadelesini okudukça vatandaşın siyasetçilerden aslında neyi özlediğini de daha iyi anlamış oluyorum.

Vatandaş siyasetten ve siyasetçiden samimiyet-güven ve güler yüz istiyor.

Ali Soylu’ya olan hasret de bu olsa gerek.

20 yıl olmuş ama akıllarda-hafızalarda kalplerde yaşamaya devam ediyor.

Bir gram kibir yokmuş.

Öfke nedir bilmezmiş.

Husumet ve hasetlikten uzakmış…

Peki ne varmış Ali Soylu’da.

İnanç varmış…

Ahlak varmış.

Mütevazilik ve samimiyet varmış.

Küçükle küçük olmuş büyükle büyük

Şimdi öyle mi peki?

Keşke öyle olsa…

Çıkın sokağa sorun bakalım siyasetçi deyince vatandaş ne diyor?

Makam-mevki-şan hırsına yeni düşen nefsine kurban giden o kadar çok siyasetçi var ki?

Tek dertleri kendi gelecekleri…

Ömründen gelmesi mümkün olmayacak yerlere gelenler nereden geldiğini unutuyor.

Ne özüne sahip çıkıyor…

Ne de onu var eden değerlerine.

Fesatlık-yalan-dolan öylesine bir hal alıyor ki istediklerini VEZİR yaparken istemediklerini de REZİL yapmaktan asla kaçmıyorlar.

Öyle bir önyargı öylesine bir düşmanlık içine giriyorlar ki başlarını kaldırma fırsatı bile bulamıyorlar.

Diyeceksiniz ki şimdi bu kadar karamsar ve umutsuz olma.

Değilim.

Elbet te Ali Soylu gibi özü-sözü bir dava adamları, yürekli-erdemli- vatansever siyasetçilerimizde var.

Ama sosyal medya paylaşımlardaki özlemi iyi irdelemek lazım.

Kalplerde kalmak her baba yiğidin işi değil.

Allah dostu olmak herkese nasip olmaz.

Kardeşliği-arkadaşlığı ve gönüldaşlığı herkes beceremez.

Mesele öküz ölünce ORTAK kalabilmek.

Eskiden dostluklar hesapsız, kitapsız olurdu. Dostlar birbirlerinin dertleriyle dertlenirdi.

Ama ne yazık ki bizde menfaat ve çıkarlar bitince saniyede satış ta başlıyor.

Ali Soylu gibi adamlar hayatı kahpece yaşamadılar.

Söylenecek bir söz varsa adamın yüzüne söylediler.

Arkadan dümen çevirmediler…

İşte bu yüzden sevildiler bu yüzden dava adamı oldular.

**

YETER ARTIK!

Her şeye dayanıyorum her acıya katlanıyorum da çocuk ölümleri olunca ayaklarım tutmuyor.

Dünyanın neresinde bir çocuk ağlasa aç-kalsa yetim bırakılsa kalbim duracak gibi oluyor.

Savaşlardan çok çektiler.

Açlıktan-yoksulluktan çektiler.

Vatansız kaldılar.

Bütün dünyanın kahrı o küçük bedenlerin üzerine yıkılır mı?

Tecavüz…

Taciz.

Şiddet…

Cinayet…

Ne yazık ki kötü haberlerin arkası kesilmiyor…

Daha çok yeni…

7 yaşında İkranur…

3 yaşında Leyla…

8 yaşında Eylül…

1.5 yaşında Ecrin…

Ne ilk ne son…

Caniler el kadar yavrulara hiç acımadan kıydı.

Ama sistem o canilere kıyamıyor.

Böyle adalet olur mu!

İnsanlık ayağa kalkmalı…

Herkes işini-gücünü bir kenara koysun.

Çocuk ölümleri karşısında sessiz ve seyirci kalamayız…

Giresun’da kaybolan yavrumuz günlerdir aranıyordu canlı bulunması için dualar yapılıyordu ama cansız bedeni bulundu…

Şimdi de herkes açlıktan, soğuktan vs ölmüş olmasını temenni ediyor.

Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.