Şükrü Üçüncü
Güce karşı duran değil...
Bugün farklı olalım…
Biraz sert yazalım sonra dönüp bu yazdığımızdan hep birlikte alınganlık yapalım…
Sayısız mesaj birbirimize yollayalım…
Yıl 1988 Seul Olimpiyatları Türk sporcu Naim Süleymanoğlu halter başında 190 kg kaldırıyor yer yerinden oynuyor…
Yıl 1964 22 yaşında bir boksör Muhammet Ali Dünya şampiyonu oluyor…
Yıl 2012 Usain Bolt Londra 2012’de koşuyor yer rüzgâr ağlıyor…
Bu adamlar güce karşı direnen ve hiç yorulmadan mücadeleye eden isimler…
Şimdi çevirelim madalyanın diğer yüzünü…
Suriye çadır devlet, iç karışıklık var… Açıklama geliyor;Suriye ayağını denk alsın…
Kaddafi dünyaya veda ediyor… Açıklama geliyor; o hak ettiği gibi öldü…
Mısır karışıklıklara teslim oldu… Açıklama geliyor; hak ettiniz…
Şimdi biraz duralım…
Amerika Kuzey Irakta akıttığı kanı toplasa HES kursa elektrik üretecek… Açıklama; Demokrasi için…
İsrail Filistin’i şiir gibi katlediyor… Açıklama; iki damla gözyaşı doldu elime… İcraat sıfır, ölen insanlık…
Rusya tehdit ediyor İngilizler sömürüyor Fransızlar neler neler ediyor… Açıklama Biz Avrupa’ya giriyoruz…
Evet; şimdi gelelim sıkıntıya
Bir ülke için en önemli olan olay bilimdir… Bilim insanlık için çok önemlidir… Bir ülke bilim üretecek insanlarını yetiştirmezse ya da yetiştiremez ise güce karşı başarı sağlayamaz… Gücün karşısında direnemez ve yaptığı açıklamalar ile sadece o anlık anı kurtarır…
Peki; bilim nasıl olur… Okuma, okutma, araştırma hırs ve azim ile…
Bilim öyle yatarak öğrenilmez…
Şimdi bir yerlerde dernekler var bilmem neler var… Kardeşim öleceksiniz ne işiniz var gâvur icatlarıyla gelin burada ‘DİN’ elden gidiyor…
Bunlara da genç beyinler kanıyor din gidiyor diye okulu bırakıyor haydi derneklere… Sonrası belli… Güce karşı duran değil bahane üreten bir toplum oluyoruz…
İslam topluluğu bir dönem dünya ilmine hizmetlerde bulunmuş…
Öyle buluşlar ki bunlar günümüzde bile işe yarar durumdalar…
Hadi Örnekleyelim desek;
Ömer Hayyam 1123 yılında Cebirdeki binom formülünü bulan bilgin. Newton veya binom formülünün keşfi Ömer Hayyam'a aittir.
1000 sene önce ilk çağdaş ameliyatı yapan böbrek taslarının nasıl çıkarılacağını bulan ve ilk böbrek ameliyatını gerçekleştiren bilim adamı kim peki; 936 – 1013 yılları arasında yaşamış Müslüman bilim adamı Zehravi
Mühendislik alanından da bir örnek verecek olursak bugün makine mühendislerinin olmaz ise olmazı olan torna tezgâhının ilk mucidi kim? Ne zaman doğduğu bilinmez Ibni Karaka gibi… Kâğıt mı yok Şükrü neden hepsini yazmadın diye bilirsiniz gerek yok şimdilik bu kadar…
Günümüzde İslam aydınları
Bahane üreten toplumlar eğitime önem vermeyen toplumlardır…
Bir insan sürekli bahane üretiyorsa bu bahanesini üretmesine sebep olan bir başarısızlığı vardır…
Hemen yanı başınızda yüz yıllardır komşunuz olan bir devlette kan akıtılıyor ve siz bu kana sadece seyirci kalıyorsanız veya daha vahimi ecnebi devletlerini dinliyor oraya demokrasi geleceğine kanıyorsanız öz kardeşinize ihanet yapmış oluyorsunuz…
Şimdi bu olayın ilim ile bilim ile ne alakası var diyeceksiniz…
Eğer ilimi, bilimi batıya kaptırmamış olsaydık… Demokrasi denen sözcüğünün altını biz doldurmuş olacaktık ki İslam anlayışının temel ilkesinde kan akıtmayı yani cinayetin önüne geçmiş olacaktık…
Uzun sözün kısası güç bizde olacaktı…
Günümüz dünyasında ne bilgisayarı üretebildik nede uçak yapabildik oturduk bol bol Allaha dua ettik oyum olsun buyum olsun hiç demedik ki yarınlarımız daha güçlü olsun…
Neyse yazının sonunu bir dua ile bağlayalım…
Allah’ım bu millete bilim üreten aydın güçlü bir nesil nasip eyle. Yoksa bu topraklarda hep demokrasi olacak…