Bu sabah telefonum çaldı.
Karşıdan bir ses bütün uykulu halimi bozdu.
Bir acı kahve gibi çaktı.
Konu Ak Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi’nin verdiği röportaj.
Karadeniz’de Son Nokta Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürü Ali Yahya Öztürk’ün sorularına yanıt veren Haydar Revi’nin cevapları üzerinden konuşmamız devam etti.
Kim miydi arayan..?
Trabzon’da yaşayan, Ak Parti’yi derinden takip eden bir isim.
Hani vardır ya her kentin derin isimleri.
Şehirle dertleşen..
Konuşurken harareti öyleydi ki arada, ‘telefonu kapatma dinle ve bana cevap ver’ dedi.
Üstlemedim.
***
Hani yandan bebek sesi geldiğini de duyuyordu ya neyse..
“Bak şimdi ne diyor Revi tartışmasız isimler varsa il yönetiminde karnesinden geçer not alanlar yeni yönetimde olacak.. Şimdi soruyorum. Tartışmasız isimler derken masaya yumruğunu vurmayan kimseyle bu şehir için bu şehrin menfaatleri için kavga etmeyenden mi bahsetti sence?”
Düşümdüm.
‘Burada dur’ dedim.
‘Belki kastettiği bu değildir’ diye kestim sözünü.
Daha da diretti.
“Evet evet öyle istiyor. Kendi gibi olsun diyor. Bir il başkanı gerekirse partisindeki vekille tartışacak masaya yumruğunu vuracak? Sen hiç Haydar Revi’de bunu gördün mü?” diye tekrar atağa geçti.
Ani bir manevrayla,” Bana bu soruları neden soruyorsun? Bu soruları sorması gereken röportajı yapan olmalı öyle değil mi?”
***
Evet bende sorusuna soruyla karşılık vererek savuşturmaya çalıştım.
Aslında ne demek istediğini ve sözün nereye gideceğini anlamıştım.
İndirdi perdelerini ve dediki; “Trabzon hep böyle şeylerden kaybediyor işte! Olan yanlışları söylemeyecek, herkese uzlaşı içinde yaklaşacak herkes ‘evet’ ‘sende haklısın’ diyecek isimlerle yönetiliyor. Bundan nefret ediyorum. Trabzon’da 40 yıldır bunu görüyorum ve midem bulanıyor.”

***
Sözünü kesmedim devam etti;”İktidarın il başkanı Trabzon’da bürokratlar çalışmıyorsa haddini bildirecek! Belediye başkanlarına hesap soracak? İsterse o parti bu parti olsun. Şu anda bu var mı? Yok. Herkese gücülük dağıtmak ne kadar doğru? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne yapıyor? İş yapanları tutuyor. İş yapanlarla devam ediyor. Tartışılsa bile iş yapana sahip çıkıyor. Doğru söylediğini anladığı an arkasında duruyor. Hiçbir şekilde onun çalışmasına engel olacak şekilde hareket etmiyor. Bakanların karnesine bakıyor. Çalışmayanları değişiyor. İl Başkanı onun temsilcisidir. O da böyle yapmalı o zaman.
En basiti Trabzon’da Kaşüstü’ndeki alt geçit projesi… Aylar sonra başlatılabildi. Sera Gölü’ndeki yol genişleme çalışmaları daha halka doğru dürüst anlatılamadı bile… Akyazı trafik düzenlemesi açılıştan aylar sonra yapıldı insanlar eziyet çekti. Hala daha bitmedi! Bunlar gözle görünenler! Daha anlatayım mı? Mahalle başkanı gibi partiye çalışmış isimleri sözleşmeli belediyede çalıştırıp sonra ondan hizmet beklenmesine izin veren kimler? Belediye başkanları kendi çevresindeki insanları ve partinin gönderdiklerini liyakatsız isimleri belli kademelere koyarken buna göz göre göre müsade edenleri görmeyenler, imarda yaşanılan savrukluklara göz yumup sesini çıkarmayanlar.. Daha uzatmak istemiyorum! Demek istediğim şu.. Trabzon için iktidar partisinin il başkanı yeri geldiğinde partisini bile karşısına alıp hizmet etmelidir. Tamam canım, iyi canım hoş geldin canım git canım gel canım. Böyle olmaz! Olamaz. Hele Trabzon gibi bir kentte asla olmamalıdır. ”

***
Eeee.
Yani?

“Yanisi şu! Haydar Revi gibi düşünen ete süte dokunmayan yöneticilerden bu şehir yaka silkti..”

Anladım.
Değişim olmaz mı diyorsun sen şimdi Ak Parti’de..

“Olmaz tabiki..
Milletvekilleri, bu şehrin bürokratları, Valisi, belediye başkanı bundan iyisini nereden bulacak? İsteyen istediğini yapabiliyor.”

Telefonu kapattık..
Arada bazı örnekler vererek analizler yaptı.
Ben hepsine girmeden burada bitiriyorum.
Sonra ‘lakırdı ettiler’ diyenler çıkabilir.
Ben böyle aldım alacaklarımı aynen paylaştım.
Sahi size sorayım;
Trabzon iktidar partisinden ne istiyor?
Sizce..