Prof.Dr. Osman Bektaş
İklim değişimi nasıl tehdit ediyor
1988 yılından itibaren az yağış rejiminden aşırı yağış rejimine geçen Doğu Karadeniz Bölgesi (Giresun, Trabzon, Rize) sayısal olarak geçmişte 20 yıl içerisinde yaşanan sel-heyelan felaketlerini önümüzdeki 10 yıl içerisinde yaşayacaktır.
Yavaşça fakat sürekli olarak yükselen ve karalara doğru ilerleyen Karadeniz (27mm/yıl) sahil düzlüklerini sular altında bırakacak; hırçın dalgalar sahile çok yakın yerleşim merkezlerini ve sahil oto yolunu tehdit edecektir. Karalara doğru ilerlemiş olan tuzlu deniz suyu sahildeki tatlı yeraltı sularını kullanılamaz hale getirecektir.
Yüzey ve derin kısımları sürekli olarak ısınan Karadeniz’in, balık potansiyeli kirlenme - aşırı avlanmayla birlikte büyük ölçüde azalacaktır.
Doğu Karadeniz Bölgesinde son 50 yıl içerisindeki, ‘20 yıllık Dönemsel Yağış artışları’ ve buna bağlı olarak gelişen ‘20 yıllık Dönemsel Sel-Heyelan artışları’ Küresel Isınma felaketinin bu gün ve gelecekteki izleridir.
Sel ve heyelan gibi doğal olay artışlarının sebebi küresel ısınma olabilir. Ancak bunların felakete dönüşmesinin ana nedeni plansız kentleşme, alt yapı eksikliği ve afet sonrası yara sarma politikasıdır.
Küresel Isınma Nedir?
1860 yılından bu yana üzerinde yaşadığımız dünyamızın ısısı ortalama 0.5-0.8 derece artmıştır. Ancak, bizler bu ısı artışının varlığını 1960 yılından sonra çevremizdeki yaşam koşullarının değişmesiyle hissedebildik. Örneğin 1960 yılı sonlarından bu yana kuzey yarı kürede kar örtüsünde %10 lık bir azalma olmuştur. Eriyen buz ve karlar nedeniyle 20. yüzyıl boyunca deniz seviyelerinde 10-25cm arasında bir artış izlenmiştir. Kışlar daha ılık geçerken yazlar daha da sıcak bir döneme girmiştir.
Küresel Isınmanın Nedeni?
Bu gün yaşadığımız küresel ısınmaya bağlı iklim değişimleri jeolojik geçmişte milyonlarca yıl öncesinde de gerçekleşmiştir. Bu değişen yaşam koşullarına uyum sağlayabilen hayvan ve bitkiler farlı biçimde varlıklarını sürdürürken değişim –dönüşüme uyum sağlayamayanlarda yok olmuşlardır.
Küresel ısınmaya ve iklim değişimine neden olan temel faktör atmosferdeki sera gazlarının( karbondioksit, su buharı, metan gazı vb. ) doğal olarak artması ve veya insanlar tarafından artırılmasıdır. Dünya çevresini bir sera örtüsü şeklinde örten, ve dünyanın sürekli ısınmasına neden olan sera gazlarının olasılı doğal artışını önleyemeyiz. Ancak 21. yüzyıl sanayileşmesine bağlı olarak atmosfere salınımı gittikçe artan karbondioksit gazını azaltabiliriz. Günümüzde bu konuda uluslar arası işbirliği etkin bir şekilde devam etmektedir.
Küresel Isınma Dünyamızı Nasıl Etkiliyor?
Küresel ısınma etkileri kısa zaman içerisinde değil uzun zaman dönemleri içerisinde kendini belirtir.
- Kutuplardaki buzul dağların ve karların son 50 içerisinde aşırı erimesi
- Son yüz yılda deniz seviyesinin 3000 yı öncesine göre 3 kat daha fazla artması
- Zamansız aşırı yağışlar, seller, heyelanlar, kuraklık.
- Hayvanların göçü v.b
Küresel Isınma Doğu Karadeniz Bölgesini Nasıl Etkiliyor?
Doğu Karadeniz Bölgesinde Küresel Isınmaya bağlı hissedilebilir iklim değişimi günümüzden 50 yıl öncesinde başlamıştır. Ancak bu değişimler kısa zaman aralığında değil 20 yıllık dönemlerde kendini belirtir. Aşağıdaki bu iklim değişim tablosuna baktığımızda iklimsel değişimlerin düzgün doğrusal olmadığı, tam tersine inişli çıkışlı dönemler içerdiğini görürüz.
Az yağış Döneminden Aşırı Yağış Dönemine Geçiş
Yukarıdaki tablodaki meteorolojik verilere göre Karadeniz Bölgesindeki ısı artışına bağlı iklim değişimi ve yağışı, sürekli ve düzgün bir şekilde gelişmemiştir. Yağış dönemlerini 20 şer yıllık dönemlere ayırdığımızda Küresel Isınma ve iklim değişimi daha anlamlı bir şekilde belirginleşir.
Karadeniz Bölgesinin 50 yıllık Küresel Isınma dönemi 20 şer yıllık iki büyük; 5-15 yıllık beş küçük farklı yağış dönemi içerir.
Küresel Isınmanın zaman içerisinde geliştirdiği Doğu Karadeniz Bölgesine ait ‘Büyük Yağış Dönemleri’:
1- 1965 – 1987 Az Yağış Dönemi ( 20 yıl) (genelde ortalama altı, daha az ortalama ve ortalama üstü yağış ).
2- 1988 - 2010 Aşırı Yağış Dönemi ( 20 yıl) (genelde ortalama üstü ve çok az ortalama yağış).
Yukarıdaki tabloya göre Doğu Karadeniz Bölgesinde Küresel Isınma varlığını 1965 yılından sonra hissettirse de büyük ölçüde değişim 1988 yılında başlayan aşırı yağış rejimi ile gerçekleşmiştir.
İklim ve yağış senaryosuna göre 2070 yılında Karadeniz Bölgesinde yağışlar %10-20 artış gösterecektir.
Dönemsel Olarak Sel ve Heyelan Sayılarında Sistemli Artış
Mevcut kayıtlara göre Cumhuriyet Döneminden bu yana Giresun-Rize arasında 33 sel-heyelan olmuştur. Bu doğal afetlerin yıllara göre dağılımı Küresel Isınmanın Doğu Karadeniz Bölgesinde zaman içerisinde giderek artan etkilerini gösterir.
Doğu Karadeniz Bölgesinde ‘50 Yıllık Küresel Isınma Dönemini’ 20 yıllık dönemlere ayırdığımızda 4 ‘Sel-Heyelan Döneminin’ varlığı ortaya çıkar.
Yukarıdaki tabloya göre 1960-1980 ve 1980-2000 yılları arasında oluşan II. ve III. Heyalan Dönemlerinde heyelan sayısının 7 den 11’e arttığını; IV dönem ortalarında ise III dönem heyelan sayısının şimdiden aşıldığını (14) görüyoruz. IV dönem sonunda, gelecek 10 yıl içerisinde toplam heyelan sayısının 28 ulaşması muhtemeldir.
Kabına Sığmayan Hırçın Karadeniz!
Günümüzden yaklaşık 7000 yıl önce bu günkü Karadeniz küçük tatlı su gölü idi. Zamanla Kutuptaki buzulların erimesi ve okyanuslardaki deniz seviyesinin yükselmesi sonucunda Akdeniz-Ege Denizleri üzerinden gelen tuzlu deniz suyu boğazlar vasıtasıyla Karadeniz’e dökülmeye başlamıştır. Zamanla Karadeniz derinleşerek karalara doğru ilerlemeğe başlamış, sahilde yaşayan eski insanlarda Avrupa içlerine doğru göç etmeğe başlamıştır. Mitolojide bu olay Nuh tufanı olarak geçmektedir.
Günümüzde de yavaşça fakat sürekli olarak yükselen ve karalara doğru ilerleyen Karadeniz (27mm/yıl) sahil düzlüklerini sular altında bırakacak; hırçın dalgalar sahile çok yakın yerleşim merkezlerini ve sahil oto yolunu tehdit edecektir. Karalara doğru ilerlemiş olan tuzlu deniz suyu sahildeki tatlı yeraltı sularını kullanılamaz hale getirecektir.
Sürekli Isınan Deniz Suyu ve Azalan Balık !
İklim değişimi hiçbir zaman sürekli ve düzgün bir şekilde gelişmez. Örneğin Karadeniz’in suları 1960 yılından bu yana 10’ar yıllık soğuk, sıcak ısı değişimi gösterir. Ancak inişli çıkışlı olsa da genel olarak sular gittikçe ısınmaktadır. 21. yüzyıldan itibaren başlayan aşırı ısıma sonucu Karadeniz’in sadece yüzey suları değil derin kısımları da ısınmağa başlamıştır. Bunun sonucu olarak da ekolojik dengesi bozulmuş Karadeniz’in, balık potansiyeli kirlenme - aşırı avlanmayla birlikte büyük ölçüde azalacaktır.
Özetle son 50 yıl içerisinde Doğu Karadeniz Bölgesinde Küresel Isınmaya bağlı olarak gelişen dönemsel yağmur artışları ve beraberindeki sel-heyelanlar önümüzdeki yıllarda etkinliklerini daha çarpıcı bir şekilde ortaya koyacaktır.
Sel ve heyelanların sebebi küresel ısınma olabilir. Ancak bunların felakete dönüşmesinin ana nedeni plansız kentleşme,alt yapı eksikliği ve afet sonrası yara sarma politikasıdır.