Bir çoğumuz ne yazık ki kitap okuma alışkanlığı noktasında başarısız oluyoruz.

Elbet bunun ağır bedelleri var.

Her şeyden önce bilgi açlığı bizi yanlış yönlendiriyor.

Geçmiş ile gelecek arasında bağ kuramıyor kendimizle çelişiyoruz.

Tarih-kültür ve sanat üzerinden bakarsak ortaya daha vahim sonuçlar çıkıyor.

Yarına yönelik hesaplar yaparken geçmişi çok iyi analiz etmek zorundayız.

Bugün üzerinde yaşadığımız toprakların bize atalarımızın mirası olduğu gerçeğini unutur nasıl hangi mücadeleler sonucu kazanıldığını bilemezsek kendimizi inkar ederiz.

Her seferinde üzerinde plan kurulan-pusuya yatan düşmanların hedefinde olan bir ülkeyiz.

Çok ama çok dikkatli olmak zorundayız.

Bunun yolu da benliğimize-tarihimize ve değerlerimize sahip çıkmaktan geçer.

İşte FETÖ gerçeğini hep beraber yaşadık.

Tarih bilincimizi-dini hassasiyetimiz-gelenek ve göreneklerimizi kendi akıllarınca uyarlayan-tezgahlayan alçaklar darba yapmaya girişti.

PKK ve DAİŞ dahil bütün terör örgütleri FETÖ gibi topluma sinsice yaklaşıp duygularını sömürme noktasında planlar kurarlar.

Olmayan gerçekler üzerinden toplumu ayrıştırmaya çalışırlar.

Ülkeyi parçalayıp düşmanca emellerini gerçekleştirmek isteyen terör örgütlerine karşı sadece silahlı mücadele yeterli olmuyor.

Bu iş sadece güvenlik güçlerimizin çözeceği bir sorun değil.

Hepimizin bu konuda dertli-duyarlı ve samimi olması gerek.

Okuyacağız-araştıracağız-bilgi sahibi olacağız.

Düşmanlığın sonu gelmez .Biz hazır-kıta olmak zorundayız.

İşte tam da bu süreçte İçişleri Bakanlığımız bünyesinde hizmet veren başkanlığını da Dr.Can Ozan Tuncer’in yaptığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı toplumu bilinçlendirme noktasında önemli bir misyon yüklendi.

Yazılı ve görsel iletişim araçları ile vatandaşın doğruyu bulma ve doğruya ulaşma noktasında köprü vazifesi olacak başkanlık tarihi gerçekleri kitlelerle buluşturmayı da hedefliyor.

Bu anlamda ki destek ve katkıyı çok önemsiyorum.

İşte elimde “Karadeniz’de İsyan ve Mübadele ve Propaganda” adlı kitap bunun ilk ışığı..

Öğretim Üyeleri İsmail Hakkı Demircioğlu-Rahmi Çiçek ve Mehmet Okur tarafından hazırlanan bu kitap Karadeniz’de geçen yüzyılın başında dönemin emperyal güçlerinin teşvik ve yönlendirmesiyle vatandaşı oldukları Osmanlı Devletine isyan eden Rumlar ve Yunanistan’ın yol açtığı olaylarla ilgili süreci özetliyor.

Çok önemli bilgileri içeren kitap geçen yüzyılın başında Karadeniz Bölgesinde yaşananları olgusal verilerden hareketle tartışan bilimsel çalışmalar Yunanistan ve Rum diasporasının bir anlamda dünyaya tanıttığı dokunulmaz anlatıların birer kurduğunu gözler önüne sermekte

Bu arada İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlık bünyesinde hazırlanan başka çok önemli bir kaynakta “Fetullahçı Terör Örgütü” adlı kitap.

Dünyanın en sinsi ve tehlikeli örgütleri arasında yerini alan baskı-şantaj-tehdit-suikast-kumpas-casusluk-kara para aklama-yargı gücünü çıkarları için kullanma gibi her türlü faaliyetleri kullanan FETÖ’nün derin yüzü bu kitapta anlatılmakta

Fetullahçı Terör Örgütüne ilişkin kapsamlı ve çok disiplinli bir araştırma ile elde edilen bilgilerin toparlandığı bu kitabı mutlak suretle okumanızı öneririm.

Toplum bilgi sahibi oldukça bilgi ile buluştukça hiçbir karanlık güç bizi kendi pis emellerine alet edemez.