KTÜ’de seçim yaklaşıyor. Görünen o ki, mevcut Rektör Süleyman Baykal ve Orhan Aydın yarışacak.
Orhan Aydın, projelerini paylaşıyor, iddialı mesajlar veriyor. Basının karşısına çıktı. Birçok soruya açık açık cevap verdi. Projelerinden bahsetti. KTÜ’nün mevcut durumunu ortaya koydu. Hedeflerini paylaştı.
Süleyman Baykal, bu dönem basının karşısına çıkmadı; basın toplantısı yapmadı. Birkaç röportajını okudum. Bir yerel gazetede çıkan mesajına çok takıldım. Ne zamandır yazayım diyorum, kısmet bugüneymiş. Baykal röportajında şunları söylüyor:
“Kimse boş vaatlerde bulunmasın.”
“Çok açık söyleyeyim, şu iddiada kimse bulunamaz: Ben KTÜ’yü alacağım, yukarıya çekeceğim. Böyle bir şey yok!”
Herhalde mesajı Orhan Aydın’a.
Bir bakıma da şöyle algılanabilir bu mesajlar: Benden bu kadar. Bu iki cümleyi defalarca okudum. Bir çıkış yolu bulamadım.
Her seçim bir umuttur. İktidarı muhalefeti her seçim yeni projelerle seçmenlerinin karşısına çıkar. AK Parti 13 yıldır iktidarda. Her seçim yeni söylemlerle, yeni sloganlarla ve yeni projelerle seçmenin karşısına çıktı. Karşılığını da fazlasıyla aldı. Umut verdi. Umut vermeye de devam ediyor.
Bugün Baykal yönetimde. Bende bu kadar diyor bir bakıma. Hatta muhalifine de çakıyor. Kimse boş vaatlerde bulunmasın (!).
Hedef olmadan olur mu? Umut olmadan olur mu? Daha iyisini hedeflemeden nasıl ilerleyeceğiz? Bu yol bizi 2023 hedeflerine götürür mü?
İyi bir lider umut verir. Heyecan verir. Heyecanını paylaşır. Motive eder. Destekler.
İki adaylı bir seçim. Orhan Aydın, öğrenci için, personel için, KTÜ için, şehir için yeni bir şeyler söylüyor. Umut vadediyor. Etme Hocam. Boş vaatlerde bulunma. Öyle diyorlar. Böyle gelmiş, böyle gider.
Ben mi ne diyorum? Daha iyisi niye olmasın? Hatta olmalı. Onu arayıp bulmalıyız. Daha iyisi için çabalamalıyız. Her şeyde öyle olmalı. Daha iyi her zaman vardır. Daha iyi yapabilecek olanlarda.
Orhan Aydın, kendini daha da geliştirmiş. Heyecanından hiçbir şey kaybetmemiş. Hedefleri var. Hayalleri var. Sloganı da “Daha güçlü bir KTÜ için şimdi değişim zamanı” diyor.
Kendisine Rektörümüzün bu açıklamasını geçen bir yerde ayaküstü sorduğumda gülümsüyor. Topa girmiyor. “Rektörümüz ve ekibi dört yıldır iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Biz daha iyisini yapmaya talibiz. İyide yarışıyoruz.” Hatta daha ekliyor. “Biz bizden önce hizmet verenlerden aldığımız bayrağı doğru adamlarla ve doğru adımlarla daha öteye taşıyacağız.” Orhan Hoca da üstü kapalı da olsa bir karşı salvo yapmış oldu. Doğru adamlar. Doğru adımlar.
Gerçekten merak ettiğimden soruyorum. Rektör adayları, seçimlerden sonra YÖK’te mülakata çağrılıyor ya. YÖK’te de soruluyormuş, “Niçin aday oldunuz?”, “Projeleriniz nelerdir?”. Yine topa gireceğim. Ben bu pozisyonları kaçırmam. Ne diyecek aday YÖK’te: “Ben KTÜ’yü alacağım, yukarıya çekeceğim. Böyle bir şey yok!”.
Evet. Gerçekten böyle bir şey yok.
Orhan Aydın, projelerini paylaşıyor, iddialı mesajlar veriyor. Basının karşısına çıktı. Birçok soruya açık açık cevap verdi. Projelerinden bahsetti. KTÜ’nün mevcut durumunu ortaya koydu. Hedeflerini paylaştı.
Süleyman Baykal, bu dönem basının karşısına çıkmadı; basın toplantısı yapmadı. Birkaç röportajını okudum. Bir yerel gazetede çıkan mesajına çok takıldım. Ne zamandır yazayım diyorum, kısmet bugüneymiş. Baykal röportajında şunları söylüyor:
“Kimse boş vaatlerde bulunmasın.”
“Çok açık söyleyeyim, şu iddiada kimse bulunamaz: Ben KTÜ’yü alacağım, yukarıya çekeceğim. Böyle bir şey yok!”
Herhalde mesajı Orhan Aydın’a.
Bir bakıma da şöyle algılanabilir bu mesajlar: Benden bu kadar. Bu iki cümleyi defalarca okudum. Bir çıkış yolu bulamadım.
Her seçim bir umuttur. İktidarı muhalefeti her seçim yeni projelerle seçmenlerinin karşısına çıkar. AK Parti 13 yıldır iktidarda. Her seçim yeni söylemlerle, yeni sloganlarla ve yeni projelerle seçmenin karşısına çıktı. Karşılığını da fazlasıyla aldı. Umut verdi. Umut vermeye de devam ediyor.
Bugün Baykal yönetimde. Bende bu kadar diyor bir bakıma. Hatta muhalifine de çakıyor. Kimse boş vaatlerde bulunmasın (!).
Hedef olmadan olur mu? Umut olmadan olur mu? Daha iyisini hedeflemeden nasıl ilerleyeceğiz? Bu yol bizi 2023 hedeflerine götürür mü?
İyi bir lider umut verir. Heyecan verir. Heyecanını paylaşır. Motive eder. Destekler.
İki adaylı bir seçim. Orhan Aydın, öğrenci için, personel için, KTÜ için, şehir için yeni bir şeyler söylüyor. Umut vadediyor. Etme Hocam. Boş vaatlerde bulunma. Öyle diyorlar. Böyle gelmiş, böyle gider.
Ben mi ne diyorum? Daha iyisi niye olmasın? Hatta olmalı. Onu arayıp bulmalıyız. Daha iyisi için çabalamalıyız. Her şeyde öyle olmalı. Daha iyi her zaman vardır. Daha iyi yapabilecek olanlarda.
Orhan Aydın, kendini daha da geliştirmiş. Heyecanından hiçbir şey kaybetmemiş. Hedefleri var. Hayalleri var. Sloganı da “Daha güçlü bir KTÜ için şimdi değişim zamanı” diyor.
Kendisine Rektörümüzün bu açıklamasını geçen bir yerde ayaküstü sorduğumda gülümsüyor. Topa girmiyor. “Rektörümüz ve ekibi dört yıldır iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Biz daha iyisini yapmaya talibiz. İyide yarışıyoruz.” Hatta daha ekliyor. “Biz bizden önce hizmet verenlerden aldığımız bayrağı doğru adamlarla ve doğru adımlarla daha öteye taşıyacağız.” Orhan Hoca da üstü kapalı da olsa bir karşı salvo yapmış oldu. Doğru adamlar. Doğru adımlar.
Gerçekten merak ettiğimden soruyorum. Rektör adayları, seçimlerden sonra YÖK’te mülakata çağrılıyor ya. YÖK’te de soruluyormuş, “Niçin aday oldunuz?”, “Projeleriniz nelerdir?”. Yine topa gireceğim. Ben bu pozisyonları kaçırmam. Ne diyecek aday YÖK’te: “Ben KTÜ’yü alacağım, yukarıya çekeceğim. Böyle bir şey yok!”.
Evet. Gerçekten böyle bir şey yok.