Bayramdan hemen sonra Karadeniz Teknik Üniversitesinde (KTÜ) rektörlük seçimi heyecanı yaşacak.
Öğretim üyeleri sandığa giderek üniversitenin geleceğini oylayacak.
Geçen dönem olduğu gibi rektörlük yarışının mevcut rektör Süleyman Baykal ile Orhan Aydın arasında geçmesi bekleniyor.
Fakat bu dönem şartların daha farklı olduğunun altını çizmekte fayda var.
4 yıl içinde üniversitenin nasıl yönetildiği, seçimlerin nasıl kazanıldığı ve sonrası yaşanan süreci bilim camiası çok biliyor.
Zaman zaman bizlerde bu köşelerden dile getirmeye çalıştık.
Fakat içinde olup bizzat bunu yaşamak ve anlamak daha farklı olsa gerek.
Sonuçta üniversitede yaşananları bu şehrin kasabı, manavı, dolmuşçusu bilmiyor.
Sandığa gidip üniversitenin geleceğini de onlar oylamıyor.
Ama KTÜ onlar için çok şeyi ifade ediyor.
50 bine yakın öğrenciye sahip KTÜ, Trabzon’da esnafın can simidi elbet de.
Trabzon’un yüz akı en önemli vizyonu ve geleceğimizin güvencesi olan KTÜ için ne kadar övgü ile bahsetsek hakkını veremeyiz.
Peki ama böylesine önemli bir değerimiz olan üniversitemize gereken sahiplenmeyi gösterip destek çıkıyor muyuz?
Bu soruya verilecek cevaplar üzerine tezler yazılır valla!.
Ama ben net ve açık olarak şunu belirteyim.
KTÜ hak ettiği yerde değil ve iyi yönetilmiyor.
KTÜ derin güçlerin elinden kurtulamıyor.
KTÜ önünü görüp rahat nefes alamıyor.
Derin bir sessizliğe bürünen, çaresiz bırakılan ve sesini çıkartamayan akademik camiasının artık sesini çıkartma ve tepkisini koyma zamanı geldi
12 Temmuz’da yapılacak rektörlük seçimleri tarihi bir fırsat.
Bu fırsatı hem üniversitenin hem şehrin geleceği için iyi kullanmak zorundayız.
Rektörlük seçimin ilk ayağında öğretim üyeleri net tavrını koymalı.
KTÜ Rektörlük seçimlerinde ibrenin Prof. Dr. Orhan Aydın’dan yana olduğunu açıkça belirtmek isterim.
Orhan Aydın’ın bu makama yakışacağına ve hakkını vereceğine inancım tam.
Orhan hocamızın artıları-eksileri elbette tartışılacak, ortaya konacak.
Beklentiler ortada!
Açıkça şunu belirteyim ki yüzünü sadece bilime dönen, başarıya kilitlenen ve herkesimi kucaklayacak bir rektöre ihtiyacımız var.
Korku, baskı, dayatma ve adamına göre muamele dönemi kapanmalı.
KTÜ için ya ‘AYDIN’lık bir dönem başlayacak yada bu zihniyet yoluna devam edecek.
Karar ve takdir bilim camiasının…
Öğretim üyeleri sandığa giderek üniversitenin geleceğini oylayacak.
Geçen dönem olduğu gibi rektörlük yarışının mevcut rektör Süleyman Baykal ile Orhan Aydın arasında geçmesi bekleniyor.
Fakat bu dönem şartların daha farklı olduğunun altını çizmekte fayda var.
4 yıl içinde üniversitenin nasıl yönetildiği, seçimlerin nasıl kazanıldığı ve sonrası yaşanan süreci bilim camiası çok biliyor.
Zaman zaman bizlerde bu köşelerden dile getirmeye çalıştık.
Fakat içinde olup bizzat bunu yaşamak ve anlamak daha farklı olsa gerek.
Sonuçta üniversitede yaşananları bu şehrin kasabı, manavı, dolmuşçusu bilmiyor.
Sandığa gidip üniversitenin geleceğini de onlar oylamıyor.
Ama KTÜ onlar için çok şeyi ifade ediyor.
50 bine yakın öğrenciye sahip KTÜ, Trabzon’da esnafın can simidi elbet de.
Trabzon’un yüz akı en önemli vizyonu ve geleceğimizin güvencesi olan KTÜ için ne kadar övgü ile bahsetsek hakkını veremeyiz.
Peki ama böylesine önemli bir değerimiz olan üniversitemize gereken sahiplenmeyi gösterip destek çıkıyor muyuz?
Bu soruya verilecek cevaplar üzerine tezler yazılır valla!.
Ama ben net ve açık olarak şunu belirteyim.
KTÜ hak ettiği yerde değil ve iyi yönetilmiyor.
KTÜ derin güçlerin elinden kurtulamıyor.
KTÜ önünü görüp rahat nefes alamıyor.
Derin bir sessizliğe bürünen, çaresiz bırakılan ve sesini çıkartamayan akademik camiasının artık sesini çıkartma ve tepkisini koyma zamanı geldi
12 Temmuz’da yapılacak rektörlük seçimleri tarihi bir fırsat.
Bu fırsatı hem üniversitenin hem şehrin geleceği için iyi kullanmak zorundayız.
Rektörlük seçimin ilk ayağında öğretim üyeleri net tavrını koymalı.
KTÜ Rektörlük seçimlerinde ibrenin Prof. Dr. Orhan Aydın’dan yana olduğunu açıkça belirtmek isterim.
Orhan Aydın’ın bu makama yakışacağına ve hakkını vereceğine inancım tam.
Orhan hocamızın artıları-eksileri elbette tartışılacak, ortaya konacak.
Beklentiler ortada!
Açıkça şunu belirteyim ki yüzünü sadece bilime dönen, başarıya kilitlenen ve herkesimi kucaklayacak bir rektöre ihtiyacımız var.
Korku, baskı, dayatma ve adamına göre muamele dönemi kapanmalı.
KTÜ için ya ‘AYDIN’lık bir dönem başlayacak yada bu zihniyet yoluna devam edecek.
Karar ve takdir bilim camiasının…