Bana göre bu turu geçen, kupayıda alır. İşte o finalin ilk ayağıydı bu geceki maç.
Fenerbahçe'de görevine son verilmiş Ersun Yanal'ın bu 90 dakikada takımının başında olması, konuk takım adına yanlışın en büyüğü idi ve Trabzonspor adına bir avantajdı.
Buna Sadık, özellikle de Rodriguez ve Emre'nin sakatlığı da eklenince, formdaki ev sahibinin de işine geldi.
İlk yarıda sakatlanıp 40.dakikada oyundan çıkana kadar, ev sahibi takımın en iyisi olan Ndiaye oldu. Yerini Guilherme'ye bıraktı.Yine bu yarıda Fenerbahçe'nin tehlikeli net pozisyonunu, Abdülkadir Parmak'ın son anda ayak koyarak uzaklaştırmasını unutmadım. Parmak bugünün en fazla çalışanlarıydı.
Her iki takımın ligdeki karşılaşmasındaki Fener takımı ile kupada ki Fener takımı arasında bu gece fark vardı. Ligdeki sarı lacivertli takım daha tehlikeli, kupada ki ise daha temkinliydi.
Fenerbahçe takımının 90 dakika boyunca rahat, yavaş ve ayağa oynaması, sadece bir gol için hesap kitaplarıydı ama bu gol onlara Kadıköy'de de yetmeyecek. Çünkü; Bu Trabzonspor, İstanbul'da üzerine gelecek olan rakibi önünde gol bulur, rahat olun. Yeter ki maçı yönetecek hakemlerde ard niyet olmasın.
*
Karşılaşmanın 2.yarısının hemen başında, sarı lacivertli defansın hatasını bordo mavililerin resmi golcüsü! Sörloth affetmedi.
Ardından 2.golde takım arkadaşı ve gizli golcü Novak'ın farkı ikiye çıkarması, maça neşe ve heyecan getirdi.
Bu arada Nwakaeme'nin golünün ofsayta takılması, takımı adına şansızlık paragrafıydı.
Konuk ekipte orta blokta Tolga'nın tüm rakiplerine direk tekme niyetiyle girmesini, orta hakem Uğurlu genelde 'es' geçti. Kırmızı kart yemesi an meselesiydi. Ersun Yanal, gider ayak kovulduğu takıma, jest yaptı. Bu oyuncuyu kırmızıyı görmeden dışarı aldı. Zajc'ı oyuna soktu.
İstanbul ekibinde Hasan Ali, Dirar ve Serdar, kadroya alınmayan isimlerdi.
Bordo mavili taraftarların takımlarını yine yalnız bırakmadıkları gecede, tribünler full çekti. Ahmet, Hosseini, Pereira, Yusuf'un sakat , Obi Mikel'in cezalı olduğu Trabzon ekibinde ilerleyen dakikalarda, Ekuban ve Nwakaeme formalarını, Abdülkadir Ömür ve Bilal'e bıraktı.
Oyunun üçte birlik son bölümü içerisinde, Yanal'ın son maçında başında olduğu ekibinde, Isla'nın çaprazdan attığı şut, Erce'yi geçip filelere giderken, Da Costa'nın son anda kafa ile uzaklaştırması, belki de gecenin çakmayan flaşıydı!
Karşılaşmanın son 10 dakikasına girildiğinde rakibine orta sahada pas yaptıran, rakipten top çalamayan, tam pres yapamayan ev sahibi, Mehmet Ekici'nin bom boş pozisyonda ortasına, Vedat'ın kafasına engel olamayınca, rakibine istediği tek golü verdi ama bana göre bu maçın rövanşıda gollü geçer.
*
Bordo mavi taraftarların, 2-1 lik galibiyet skorunun ardından, Ersun Yanal'ı makara yapar gibi ' Ersun İstifa' sesleriyle uğurlaması da, bu maçın espirili köşesi oldu.Ayrıca Yanal hoca; 3 ayrı sezon teknik direktörlüğünü yaptığı toplamda hak etmediğin en 20 milyon lirasını cebine indirdiğin Trabzonspor'a, seni kovan takımın takın Fenerbahçe'nin tek gol sonrasında, o kol harteketini ve dudaklarından çıkan cümleyi her neyse aynen sana iade etti, tribünde oturanlar bilesin...
Bu arada karşılaşma bitiminde galibiyete rağmen, İdlib'den, Trabzon' a da yarın sabah bir şehitin gelecek olması nedeniyle, müzik yayını yapılmadı. Ayrıca basın odasında ki maç değerlendirmesinde, iki teknik adam da, şehitler nedeniyle çok kısa konuştu ve soru almadı.
Turu geçen taraf Kadıköy'de belli olacak ama tura yakın taraf Trabzonspor... Turu geçen takım da kupayı alır. Bana göre rövanş, aynı zamanda kupa finali olacak. Bu Trabzon takımı bana göre rövanşta da golü bulacaktır.
Bu 90 dakikanın formsuz ve çapsız gözüken orta hakemi Yaşar Kemal Uğurlu'ya gelince, onunda yorumunu tribünde ve ekran başında izleyenlere bıraktım.
