Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Kuzey Anadolu fayı kollarına dikkat

Kuzey Anadolu fayı kollarına dikkat
 
BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİ: 7.4’ DEN ÇOK DAHA KÜÇÜK ZAMANI BELLİ DEĞİL

Marmara’nın kabuk yapısı çok parçalı kırılmayı ve 7.4’ den küçük depremi öngörür.

Marmara’nın kendine özgü deprem üretim modeli vardır. ‘Doğudan batıya deprem göçü modeli’ Marmara’da geçerli olsaydı son 100 yılda 3 kez (1912 Mürefte, 1963 Yalova, 1999, Kocaeli depremlerinden sonra) İstanbul depremi yaşanabilirdi.

 

·        Kuzey Anadolu Fayı (KAF) Bolu’nun doğusunda doğudan batıya göç eden deprem serilerini; batısında, Marmara Bölgesinde ise paralel faylar üzerinde ardışıklı 5 den büyük deprem çiftlerini oluşturacak şekilde farklı kırılmaktadır.

·        KAF üzerinde 1200m derinliğe sahip batı, orta ve doğu Marmara çukurlarını oluşturan jeolojik olaylar kabuğun önemli ölçüde incelmesine, kırılmasına ve zayıflamasına neden olmuştur. Bu nedenle fayın çok parçalı kırılması ve bu tür bir kabuğun biriktirebileceği enerji bakımından beklenen İstanbul depreminin 7.4 den çok daha küçük olması kuvvetle muhtemeldir.

·        Marmara’nın batı ucunda oluşmuş 1912 Mürefte depremi ve  doğu ucunda oluşmuş, 1963 Yalova, 1999 Kocaeli depremlerine ait kırılmaların orta Marmara’da sonlanmaları; 1999 depremine ait kırılmanın batıya değil de doğuya doğru göç ederek Düzce depremini oluşturması Orta Marmara’da gerilme birikiminin sanıldığından çok daha az olduğunu kanıtlar. 

·        Kuzey Marmara’da KAF geometrik olarak kuzeydoğu doğrultulu çekme gerilmesiyle genişlemiş elips şeklindeki Griffith kırığını andırır. Bu tür kırıkların uç kısımlarındaki gerilme büyütmeleri orta kısımlara göre 8-9 kat daha fazladır. Son yüzyılın yıkıcı depremlerinin Marmara’nın doğu ve batı uçlarında kümelenmesi, buna karşın orta Marmara’da büyük bir depremin oluşmaması bu görüşü destekler niteliktedir.

·        Paralel kollar üzerinde ardışıklı oluşmuş ‘deprem çifti teorisi’ ve ‘Griffith kırılma prensibine’ göre beklenen İstanbul depreminden önce Marmara Bölgesinde KAF ’ın herhangi bir kolu üzerinde yıkıcı bir deprem olması hiç şaşırtıcı değildir.

 

Şekil – 1 Erzincan’dan Bolu’ya kadar tek bir kol halinde uzanan KAF Bolu’dan sonra tıpkı açılan parmaklar gibi Marmara’ya uzanmakta ve Marmara Denizini oluşturmaktadır. KAF’ın bu farklı deformasyon yapısı deprem üretmeyen, plastik ve akma özelliği olan alt kıtasal kabuktaki akmaların üstteki deprem üretme özelliği olan üst kabuğu kırması ve parçalamasıyla açıklanabilir. Bu modele göre kuzey ve güney paralel kollar arasında stres transferi olduğundan fayların birbirlerini tetiklemeleri ve ardışıklı deprem çifti oluşturmaları söz konusudur.

 

Şekil - 2 KAF nın Marmara Bölgesinde doğudan farklı ( batıya göç eden deprem serisi) deprem üretme modeli vardır. Marmara’nın M5 den büyük tarihsel ve güncel depremlerine göre KAF’ın paralel kuzey ve güney kolları birbirilerini tetikleyerek ardışıklı deprem çiftleri üretmişlerdir. Örneğin kuzey kolda oluşan 1912 Mürefte depremi doğuya devam etmemiş, aksine deprem kuzey koldan güney kola geçerek 1935 Erdek-Biga depremlerini oluşturmuştur. Benzer şekilde 1963 Yalova depremi batıya doğru devam etmeyerek güney kolda 1964 Manyas depremi gerçekleşmiştir.

Şekil – 3 KAF kuzey Marmara’da kuzeydoğu doğrultulu çekme gerilmesiyle kırılarak genişlemektedir. Griffith kırılma modeline göre’ elips şeklindeki Marmara’nın uçlarındaki gerilme birikimi ve büyütmesi orta kısımlardan 8-9 kat daha fazla olmalıdır. Bu özellik son 100 yıl içerisinde batı Marmara’da 1912 Mürefte, doğuda ise 1963 Yalova ve 1999 körfez depremlerine rağmen Orta Marmara’da büyük deprem olmamasını açıklayabilir. Başka deyişle 1912, 1963, ve 1999 kırılmalarının Orta Marmara’da sonlanmaları Marmara’nın orta kesimindeki çekme gerilmelerinin doğusundaki ve batısındaki gerilmelere göre çok daha az olmasıyla açıklanabilir.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.