Futbolu…
Skoru..
Bir kenara bırakalım.
Hatırlarsanız.
Trabzonspor’un yeni transferi olan Stephane Mbia’nın ailesinin yaşadığı köye, bir süre önce Boko Haram (Eğitim Haram) terör örgütü saldırmıştı.
İnsanları katleden teröristlerin kanlı infazlarının görüntüleri; tüm dünyayı olduğu gibi Kamerunlu'yu da dehşete düşürmüştü. Saldırı fotoğrafları ile iyice telaşlanan Mbia, durumu Trabzonspor Yönetimi’ne aktarmış, ailesi için yardım istemişti.
Bunun üzerine hemen Dışişleri Bakanlığı ile iletişime geçildi.
Harekete geçen Dışişleri Bakanlığı, Kamerun Büyükelçiliği ile temas kurarak Mbia'nın ailesinin güvenli bir bölgeye aktarılmasını sağladı. Vize ve ulaşım işlemleri de kısa sürede tamamlanan aile, Türkiye'ye getirildi. Trabzon Yönetimine teşekkür eden Mbia o gün şunları söylemişti; “Bu yardımınızı hayatımın sonuna kadar asla unutmayacağım.”
Hiç birimizin başına gelmesini istemediğimiz bu acı olayı yaşayan yıldız oyuncu dün akşam Rabotnicki
karşısında Avni Aker’de sahanın her yerine ayak izini bıraktı.
Takımı yenilse de onun sahadaki azmi ve forması için verdiği savaş ayakta alkışlandı.
Futbolun bir diğer güzelliğini gördük akşam.
Hoşgeldin Mbia.
HEDEFSİZ BAŞKANLA BURAYA KADAR
Mbia’nin kaderini değiştiren Trabzonspor’un kaderi ne olacak?
Bir de bu soruyla gecenin tamamına bakalım.
Dağınık…
Hiç bir şeyi sistemli olmayan..
Bazı oyuncularının hangi mevkide oynadıkları anlaşılamayan…
Rakibe göre yıldızlar topluluğundan oluşan bu takım; daha organize ataklar geliştirebilen, kalitesi düşük olsa da ekip ruhunu sahaya yansıtan bir takıma karşı zaten toslardı.
Bu her açıdan ön görülecek bir durum.
Ayrıca balık baştan kokar misali..
Kulübü milyonlarca lira borçlandırdığı halde, “Avrupa’yı önemsemiyoruz” diyen Kulüp Başkanı bile hedefsizse…
Daha ne bekleyebilirsiniz ki?
Dip not:
Tolga Bölükbaşı’na teşekkür ederim.
Bana Çerkez bir atasözünü hatırlattı…
“Öküz tahta çıkınca padişah olmaz; ama saray ahıra döner!”