Turgay Beşyıldız
Mustafa ile Zeki’yi affetmek !..
Zeki Yavru, 1991 yılında Trabzon'da doğdu.
2002 yılında amatör futbola Trabzon Telekomspor'da başlayan Zeki, 2007 yılına kadar bu takımda forma giydi. 2007 Trabzonspor'a transfer oldu.
2010 yılına kadar Trabzonspor altyapısında forma giyen Yavru, 2010-2011 sezonunda 1461 Trabzon'un kadrosuna alındı. Bu takımda önemli bir rakam olan 61 numaralı formayı giyen Zeki, 19 maçta forma giydi ve 1 gol kaydetti.
2011-12 sezonunda da 27 maça çıktı ve 7 gol kaydetme başarısı gösterdi.
Trabzonspor'un Beşiktaş mağlubiyetinden sonra Şenol Güneş tarafından A takıma katıldı. Zeki, Ekim 2012'de ise Trabzonspor'un hazırlık maçı yaptığı Kazakistan takımına yaklaşık 30 metreden gol atınca, takımdaki yerini biraz daha sağlamlaştırdı.
*
Süper lig'de Trabzonspor formasını ise ilk kez Eylül 2012‘de Sivasspor karşısında terletti. İlk defa 2013 yılında milli takıma çağrıldı ve Türkiye A2 Millî Futbol Takımı formasını 2 kez giydi.
Hami hoca ile A takımda bi çıkış yakaladı. Vahid hoca kendisini genelde kanat beklerde oynattı. Özellikle Avni Aker’de sol bek oynatılması ise teknik ekibin hatasıydı. Üstelik Trabzonlu oyuncuları çok sevmeyen, hatta zaman zaman kıskanan, her nedense geç kabullenen Trabzonspor’un bir kesim taraftarı önünde!..
Kendi evladını sevmeyen bir seyirci profili. Neymiş efendim yolda görmüş de selam vermemiş,miş..miş..Bu ne kompleks ya ? İsteyen üzerine alsın , isteyen almasın umurumda bile değil..
Futbolcu herkese selam vermek zorunda mı ?
*
Bu çocuk bi defa ne sağ bek, ne sol bek, bu çocuk daha az hatayla oynadığı bir orta saha oyuncusu. Sen bunu bu toplumun önünde sol bek oynatırsan, zaten körün aradığı bir göz, Allah verdi iki göz olur.
..Ve bir oyuncu kötü ve hatalı oynuyor yada formsuz diye süresiz kadro dışı bırakılmaz. Çekersin kulübeye yada almazsın maç kadrosuna olur biter. Babası Trabzon'da ki bir ilk öğretim okulunda hizmetli kadrosunda çalışan 23 yaşındaki bir çocuğun ruh dünyasını ve aile hayatını allak bullak etmenize gerek yok.
Futbolun ruhuna biraz uzaksınız gibi geldi bana.
Niye mi? Haksız yere süresiz kadro dışı kalmanın ruhalitesini yaşayan biri olarak çok iyi bilirim.
*
Bitmedi…
Gelelim Mustafa Yumlu’ya ,
Yumlu, Trabzon'da, 1988 yılında doğmasına rağmen, nüfus kaydı okula erken başlasın diye bir yaş büyük yazdırılmıştı. Futbola 6 yaşındayken köyünün takımı olan Aydınlıspor'da başladı.
Burada oynarken, 1999 yılında Trabzonspor'un o dönemde alt yapısından sorumlu olan Özkan Sümer'in takibiyle alt yapıya alındı. Mustafa dört yıl boyunca altyapıda oynadıktan sonra fiziği yaşıtları kadar gelişmedi diye !.. serbest bırakıldı.
Trabzon Süper Amatör Liginin en ünlü takımı İdmanocağı'nın kendisiyle ilgilenmesi üzerine, bu kulüpte üç yıl forma giydi. Son sezonunda genç takımla Türkiye şampiyonluğu yaşadı. 2006-07 sezonu başında 2. Lig B Kategorisi takımlarından Arsinspor'a transfer oldu.
Kadronun geniş olması nedeniyle yer bulamadı ve o zamanki adı Değirmenderespor olan 1461 Trabzon'a kiralandı. 3. Lig'de mücadele eden takımında 29 maça çıkıp 1 gol atan Mustafa, Aliağa Belediyespor'la oynanan play-off finalinde son penaltı golünü atarak Değirmendere'nin üst lige çıkmasını sağladı.
*
Ardından tekrar Arsin'e dönerek bir yıl da orada oynadı.
Yumlu, 2008 yılında Trabzonspor'a transfer oldu ve 5 yıllık sözleşme imzaladı. Ancak forma giyemeden yeni kurulan pilot takım Trabzon Karadenizspor'a kiralandı. Kiralık oynadığı Karadenizspor'un takım kaptanlığını da yapan genç futbolcu, 57 maçta forma giyip 5 gol attı.
Mustafa, 2010-11 sezonu başında tekrar Trabzonspor'a dönmesiyle birlikte, teknik direktör Şenol Güneş tarafından kalıcı olarak A takıma alındı.
*
Beşiktaş maçına ilk 11'de başladı. Attığı kafa golüyle hem takımının sahadan 1-0 galip ayrılmasını sağladı hem de kariyerinin ilk Süper Lig maçında golle tanıştı.
Trabzonspor'daki ilk sezonunda 13 lig maçına çıkıp, 1 gol attı.
Ertesi sezonun başlarında ise Şenol Güneş tarafından lig maçlarında ilk 11'de tercih edildi. 2016 yılının sonuna kadar uzatıldı.
Mustafa, millî takımlar düzeyinde ilk maçına Şubat 2011'de Türkiye A2 ile Belarus A2 takımları arasında oynatılan özel maçta çıktı.
*
Babası Trabzon Belediyesinde yıllarca çay ocağı işlettikten sonra emekli olan Mustafa Yumlu, Ligdeki 4-4 ‘lük Gaziantep maçında eğer kaptanlık bekliyordu da, kaptan olamadı diye sahada cenazesi varmış gibi dolanıp konsantre olmayıp oynamadıysa, bu af edilmez bir hata. Ki, oynadığı son maçta yenilen gollerde katkısı var bu muhakkak.
Eğer 28 kişilik kadron buysa Bosingwa’nın olduğu yerde başka birinin kaptanlığının adı bile geçemez.
Mustafa kasıtlı oynamadıysa eğer cezası kesinlikle budur ve bu olmalı doğru. Ama biz bunu nereden bilebiliriz. Ya böyle değilse sadece sakatlıktan çıktığı için ürkek ve haliyle kötü oynadıysa.
Bakın bu ikisi daha çocuk.
Doğru dürüst bu kulüpten para da almıyorlar. Trabzonlu oyuncuların mumla arandığı bu takımda gelin bu çocuklara sahip çıkalım. Yabancı oyuncu parasını alamadı mı geçip gidecek ve birde kulübü UEFA ya şikayet edecek ve faiziyle parasını alacak. Ama bu çocuklar bunu yapmaz . Paralarını almasalar da, onlar kadar kazanmasalar da , geç de alsalar, bu takımı satmazlar ve sahada yalnız bırakmazlar.
İnanıyorum ki akıllanmışlardır, ayaklara kafada uzatırlar.
*
Camiada bir kesime sesleniyorum; Bırakın artık kendi çocuğunuza düşman olmayı , bundan önceki örnekleri ne çabuk unuttunuz.
Kulaktan dolma dedikodularla, yorum yapmayın, duygusal davranmayın, mantığınızla hareket edin.
Trabzonspor Kulübü Başkanı ve Yönetim Kuruluna gelince ,son sözüm şudur; Bu çocuklarla oturmuş bir çay içmişliğim bile yoktur. Bu çocuklar Trabzon’un son zamanlarda ender yetiştirdiği oyuncular. Beğeniriz beğenmeyiz ama cezaları bu olmamalı . Siz büyüksünüz ve büyükler affeder.
Siz de bu çocukları Galatasaray maçından önce gelin ilk ve son kez affedin.
Size yakışan budur. Kim ne derse, desin !..
Trabzon, Lösemili çocuklar için hastaneyi, toplu taşımacılık için hafif raylı sistemi acilen bekliyor.