Diyelim ki, Sivasspor maçı, Trabzonspor 1-0 önde iken tatil edilmedi; ama kötü ve etkisiz bir oyunla 0-0 bitti.

Avni Aker"de neler olacaktı?

Bir veya birkaç taraftar grubu da büyük çoğunluk gibi “Zaten yeterince güçlü bir kadromuz yok, ligin ilk maçları da hep zor olur. Sezon başlarında çok puan kaybetmiştik, bir yenisi daha eklendi” deyip, bağrına taş basıp evin yolunu mu tutacaktı?

Sahi ne olacaktı?

Sahaya giren “sıfat gerekmez” vatandaşın neden olduğu bu büyük rezalet yaşanmasaydı ve fakat maç da 0-0 bitseydi, herkes sessiz sedasız dağılacak mıydı?

Sanmıyorum…

***

Trabzonspor, Türk futbolu için çok önemli bir odak. Çok da büyük gelirleri olan bir kurum.

Trabzonspor yöneticiliği büyük onur, Başkanlığı çok sayıda hırslı insanın hayallerini süslüyor. Oradan ismini Türkiye"ye duyurmak çok kolay. Bir şekilde yarattığın servetini kamuoyuna onaylatmak pek mümkün.

Trabzonspor"da seçim kazananlar çok seviniyor; uzun veya kısa bir süre başkanlık yaptıktan sonra ayrılmak zorunda kalanlar ise bu durumu kabullenemiyor, kurumu rahat bırakmıyor; niteliklerini tartamayıp başkan adayı olmak isteyen bazı kişiler de türlü yollara başvurmakta sakınca görmüyor…

Bir metropol kulübü için, kentten ziyade camia kurumu olanlar için böyle beşeri hırslar, planlar belki çok büyük sıkıntılar yaratmıyor; ancak Trabzonspor gibi kent temelli tek yarışmacı kulüp için fırtınalara neden olabiliyor.

Fırtınanın ötesi, bu altyapıdan nice çirkinlikler doğuyor.

***

Sivasspor maçı öncesi Trabzonspor camiasında yaşananları bir hatırlayalım lütfen. Bir grup taraftar, Galati hezimetinden sonra Başkan Nuri Albayrak"a ağır hakaret içeren sloganlar atıyorlar:

“Sahtekar Albayrak”

“Yalancı Albayrak”

“Nuri"yi alana, Ziya bedava”

Nuri Albayrak, üstesinden gelemeyeceği vaatlerle seçim kazanmış olabilir. Futboldan çok az anlıyor da olabilir. Daha başka hataları, yanlışları, olumsuz özellikleri de olabilir. Ama nihayetinde Trabzonspor Başkanı"dır ve bu görevi süresince son derece beyefendi bir tablo sergilemiştir.

Peki… Aynı taraftar gruplarının sürekli Başkan aleyhine tezahüratta bulunmasının nedenleri nelerdir?

Onlar ki, seçimde yaşı tutanların hemen tamamı, tutmayanların ise ağabeyleri, babaları, amcaları, dayıları bu başkana oy vermiştir. Hem de zorla değil, gönül rızası ile.

Elbette oylarını bu şekilde kullanırken yanlış yapmışlardır, Trabzonspor için ilaç olacak bir kahraman yaratma planına inanmış, inandırılmışlardır. Evet, o zaman yaptıkları yanlıştır. Peki ya şimdi yaptıkları?

Hem yanlış, hem de ayıp…

***

Trabzonspor"un güçlü ve başarılı olmasını istemeyen çok sayıda insan ve odak var. İçinde var, dışında var. Ancak Trabzonspor"un başarısız olma nedeni bu değil. Gerçek neden kesinlikle bu değil.

Trabzon kentinde ciddi bir ekonomik daralma, hazin bir sosyo-kültürel düşme yaşanıyor. Bunu ne Trabzon kentinin, ne de Trabzonspor"un kısa vadede ve günlük politikalarla aşması mümkün değil.

Rahip Santori ve Hirant Dink cinayetleri için pilot bölge seçilmiş bir kentin, kendi gündelik dinamiğini yaşarken, dışarıdan çok daha geniş açıyla bakanların gördüklerini göremedikleri ve dahi şiddetle reddettikleri ortada.

Trabzon"da her şey birbirine karışmış vaziyette. Sivas maçı öncesi taraftar grupları açıklama yapıyor:

“Sivasspor maçında da kötü bir sonuç alınırsa, çıkacak olayları kontrol edemeyebiliriz.”

Vay, vay, vay. Bunları da görecektik, bunu da mı duyacaktık.

Ya maçtan birkaç gün sonra yine bir grup tarafından yapılan açıklamaya ne dersiniz?

“Hedefi şampiyonluk olan takım kurulmadıktan sonra taraftarın isyanının sürecektir.”

O kadroyu kim kuracaksa artık…

Dilin altındaki bakla kimse, kiminse.

Sanki mevcut başkan aynı hayali vaatlerle gelmemiş de…

***

Bir türlü anlamıyorlar, anlatanlara da engel olmaya çalışıyorlar.

Trabzon kentinin bu yapısından, Trabzonspor kurumunun bu yönteminden şampiyon falan çıkmaz. Daha önemlisi, örnek bir takım, örnek bir kurum da çıkmaz.

Çıksa çıksa rezalet çıkar. Ve çıkmıştır da…

Artık lütfen kimse kahraman, kurtarıcı falan aramasın. Kimse de kimseyi kandırmaya çalışmasın.

İşte bunu yapan bir başkanın düştüğü durum… “Trabzonspor Başkanlığı” unvanını düşürdüğü durum.

Ona yazık, ama en çok da Trabzonspor"a yazık.

***

Trabzonspor"a uzun vadeli, akılcı, dürüst ve sabırlı proje uygulayabilecek donanımlı, güler yüzlü, açık alınlı, ülkede kendini çoktan kanıtlamış isimlerden oluşan bir yönetim ve sabırlı, akıllı ve sağduyu sahibi taraftar kitlesi lazım.

Trabzonspor"un önce örnek olması lazım.

Sonrasında şampiyonluk gelir veya gelmez. Olursa çok seviniriz, olmazsa da kimse utanmaz.

Ama bugün Trabzonspor çok açıdan utanılacak durumdadır.

Kişisel ve grupsal çıkar hevesinden hep uzak kalmış Trabzonspor diasporasına, donanımlı, dürüst, mesleki itibar sahibi insanlarına “Bizde akıl çok, siz para verin” diye diye Trabzonspor"u bu hale getirenler acınacak durumdadır. Trabzonspor"un efsane yöneticilerinin, futbolcularının emekleri ve alın teri ile hak edilen büyük televizyon gelirlerini çarçur eden beceriksiz yöneticiler acınacak durumdadır.

***

Bu işin eni boyu, uzunu kısası kalmadı.

Bu kafayla, bu ruh durumu ile Trabzonspor"un geleceği de kalmadı.

Gerçeği kabul etmezseniz, gerçek size şartlarını kabul ettirir.

Trabzonspor"da yaşanan da budur.

Gerisi boş laf…