Trabzonspor- Kasımpaşa

Biliyorum çok iddialı bir başlık.

Hele hele de son Mersin maçındaki futbolu ve sonucu gördükten sonra Kasımpaşa gibi bir takıma karşı “Banko Trabzonspor” demek oldukça iddialı bir başlık olsa gerek.

Peki neden Trabzonspor banko yener diyorum?

1-Trabzonspor Mersin maçına bir hafta önce favori olmadığı ve kaybetmesi muhtemel bir Fenerbahçe maçını iyi oynayıp galibiyeti kaçırarak çıktı.

Bu durum futbolcular üzerinde çok büyük başarı gibi gösterilerek Mersin maçında bunun rehavetine kapıldılar.

Bu rehavet Kasımpaşa maçında yerini daha disiplinli ve daha ciddi bir oyun anlayışına bırakacaktır. Futbolcular Kasımpaşa’yı daha ciddiye alarak oynayacaktır.2- Kasımpaşa takımı bir hafta önce favori olmadığı Fenerbahçe maçını 2-0 ile kazanıp sürpriz yapmıştı.

Türk takımlarında bir gelenek vardır. Bir hafta önce sürpriz bir galibiyet alan takımın bir sonraki maçı kendisi adına tehlikelidir.

Bunun en önemli nedeni rehavettir. Türk futbolcusu büyük başarıların ardından büyük rehavete kapılıyor.

İşte Kasımpaşalı futbolcular da da bu rehaveti bekliyorum. Feneri yenmenin rehaveti, Kasımpaşalı futbolcuları, tıpki Trabzonspor’un da Mersin karşısına Fener’den bir puan almanın rehaveti haline getirebilir.

Bu durum da, Trabzonspor’un kazanmasını sağlayabilir.

Kadro yapısı..

Bu iki nedenin yanı sıra Trabzonspor’un kadro yapısı da galibiyet için önemli bir güç olacaktır.

Şenol hocanın elinde bol alternatifli bir kadro vardır. Bu yapı içerisinde Şenol hoca kadro kurarken en çok yabancılarda sıkıntı çekiyor.

12 yabancı Bordo Mavililer için oldukça fazla. Yabancıların bir çoğuda birbirinin aynısı..

Eldeki yabancılara baktığınız zaman en yaratıcıları Alanzinho, Sapara ve Colman öne çıkmaktadır.

Sol Bamba ve Emerson mevkilerinde alternatifsiz .

Sol Bamba son maçlarda da iyi oynuyor.

Emerson henüz daha 10 metrede oynuyor. Chec’i aratır mı aratmaz mı? bundan sonraki maçlarda daha net görülür.

Zokora, çok fazla yararlı olmasa da tecrübesiyle ve de defansif yönüyle o da ilk onbirde kendine yer buluyor.

Janko, golcü diye alındı, oynatılmazsa taraftar hesap sorar.Oynatılıp görülmesi lazım.

Vittek, takımda kaldığı sürece “Janko mu? Vittek mi?” soruları daha çok sorulacaktır.

Keza Henrike de buna eklenebilir.

Celustka defansın her mevkiinde oynamasıyla vazgeçilmez olacaktır.

Adrian, mevkiinde fazla futbolcu olması nedeniyle belki de hiç aranamayacak bir futbolcu.

Bu 12 yabancı dan 6’sı ilk onbirde, 2’si de yedek kulübesinde olacaktır.

Şenol hocanın yerine kendinizi koyun ve hangi 6 yabancıyı onbire, hangi 2 yabancıyı yedek kulübesine alır, hangi 4’ünü de tribüne gönderirsiniz.

Tabi ki elinizde Tolga, Onur, Olcan, Volkan, Soner, Yasin, Halil, Giray, Serkan, Zeki, Barış ve Emre gibi yerli futbolcular varken..

Bütün bu kadro yapısı gösteriyor ki, Şenol hoca hangi onbiri kurarsa kursun kaybedilecek her puan da mutlaka eleştirilecektir.

Ama bu kadro yapısının bu hale gelmesinde elbetteki yönetimle birlikte Şenol hocanın da hatası vardır.

Sezona başlarken radikal bir karar alınıp, hangi yabancıların gönderileceğine, hangi yabancıların alınacağına karar verilmeliydi.

Transferin son günlerinde hiç bir yabancıyı gönderememişken yeniden 2 yabancı almak doğru tercih olmasa gerek. (Tahmin:1)

Fenerbahçe- Beşiktaş(Tahmin:0)

Galatasaray- Eskişehirspor (Tahmin:1)

Karabükspor- Orduspor (Tahmin:0)

Sivasspor- Bursaspor (Tahmin: %55:2  %45:0)

Gaziantep- Antalyaspor (Tahmin: %60:1 %40:0)

İstanbul BB- Gençlerbirliği (Tahmin:0)

Mersin İdmanyurdu- Kayserispor (Tahmin:%55:0 %45:2)

Elazığspor- Akhisar Belediye Gençlik (Tahmin: %60:1 %40:0)