Cenap Serdar

Cenap Serdar

PKK- MİT Görüşmesi

 

Dünya’da var olan bütün İstihbarat servisleri; Ülkelerinin çıkarları doğrultusunda çalışmalarını sürdürürler. İstihbarat servislerinin kuruluş amaçlarının ana gayesi de budur. Bu görevi yerine getirirken hiçbir etki altında kalmadan çalışma prensiplerine uyarlar. Görüşmeler Ülkemize yönelik her türlü tehdit faaliyetini sürdüren unsurlara yönelik yapılır.(Bu hususu belki bilmeyenler olabilir onlar için özellikle yazılmıştır!)

Ülkemiz için 1984 yılından beri önemli bir tehdit haline gelen ve binlerce şehit ve Gazinin verildiği PKK terör olaylarında da bu güne kadar silahla hiçbir sonuca varılmadığı görülmüştür. Bu nedenle silahlı olduğu kadar işin çözüm noktasında masa başında da Terörist de olsalar görüşerek ancak bir sonuca varılacağı açıkça ortaya çıkmıştır.

İngiltere eski Başbakanı Margaret Hilda Thatcher, ülkesinde var olan IRA terör olaylarını bitirmek için IRA mensuplarıyla defalarca görüşmelerde bulunmuş ve sonunda IRA ile bir sonuca varamamış ancak, bu görüşmeler sonucunda IRA içersinde muhalif grupların oluşmasını sağlamış bu şahıslar vasıtasıyla IRA kendi içersinde parçalanarak büyük güç kaybına uğramış ve gelinen bu günde ise İngiltere’de IRA faaliyetleri tamamen bitmiştir.

Bu bakımdan MİT, Ülke çıkarları doğrultusunda yıllardan beri diğer istihbarat servisleriyle sürdürdüğü bilgi alış verişinin yanı sıra her türlü terörist grup veya ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozabilecek unsurlar hakkında bilgi edinilmesi amacıyla istediği  görüşmeyi yapar, bu en doğal hakkıdır. Ancak MİT’in yapmış olduğu tüm görüşmeler gizlilik  arz ettiğinden Oslo’da PKK militanlarıyla yapıldığı belirtilen görüşmenin  dışarıya sızmış olması,  anılan toplantıda yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığını ortaya koymaktadır.

Söz konusu  sızdırma ile  ilgili sorulacak en büyük soru ise; Neden dışarıya servis edildiği dir. Burada son dönemde İsrail-Türkiye ilişkilerindeki gerginliğe bağlı olarak İsrail’in PKK ile işbirliği içerisine girebileceğini açıklamasıdır.  Aslında İsrail, Ortadoğu’da ki güvenliğini  ve etkinliğini  sağlayabilmek adına ,  yıllardan beri  Türkiye aleyhtarı faaliyet gösteren PKK ve diğer örgütler ile irtibatını  her zaman sıcak tutmuş ve bu örgütlere her türlü lojistik ve  mali destekleri vermiştir. Bu bakımdan Devletimiz tarafından bilinen bu hususa bağlı olarak, İsrail-PKK dayanışması sonucu  böyle bir operasyonun yapıldığı kuvvetle muhtemeldir.

Söz konusu görüşme tapesi PKK tarafından İsrail istihbarat servisine intikal ettirilmiş ve burada tape üzerinde her türlü eklemeler ve süslemeler yapılarak basına servis edilmiştir. Aslında burada önemli olan kasetin içersindeki konuşmalar değil , toplantıda yeterli güvenlik önlemi alınmamış olmasıdır. Bunun dışında bu olayın büyütülecek herhangi bir yanı bulunmamaktadır. Muhalefetten bu yönde yapılan açıklamalarda son derece yanlış ve acemice davranışlardır.

MİT yapacağı görüşmeler hakkında sadece Başbakan’a karşı sorumludur yoksa her defasında hem Başbakan hem de Muhalefet liderlerinden emir alarak bu tür görüşmeleri yapmaya çalışırsa ortada ne gizlilik ne de Teşkilattan eser kalmaz,  bu nedenle  kişiler, siyasi kuruluşlar ya da kurum ve kuruluşlar yani titri ne olursa olsun hangi makam ve kim olursa olsun; Ülkemizin çıkarları doğrultusunda  çalışan bu  güzide kuruluş ve faaliyetleri hakkında, açıklama yaparken Ülke menfaatleri doğrultusunda  daha dikkatli davranmak zorundadır. Sonuçta burası MUZ Cumhuriyeti değil koskoca Türkiye Cumhuriyeti’dir.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.