Biri zirveden kopmamak, diğeri alt sıralardan kurtarmanın hesabındaydı.

Daha önce ligde 85 kez karşılaşmış ama birbirlerine üstünlükleri yoktu. 21 beraberlik, 32’şer galibiyet.

anKARA’da patlayan 3. Bomba, öyle oldu ki bizleri de, ligi de havaya uçurdu.

Yüreğimiz yandı,dağlandı,  gencecik çocuklar baharlarında soldu.

Beşiktaş yense ne olur ? Trabzon yense ne olur? O gençlerin birinin hayatına bile değer mi? Verilmese de şampiyonluk!..

Her kim yada kimler pimi çektirdiyse, lanet onların üzerlerine olsun.

                                    *

20 bin civarında taraftarını arkasına alan Bordo mavililer, ellerinde Türk bayraklarıyla ‘’ Önce Vatan’’ diye bağırırken, maraton tribünde açtıkları "anKARA’’ yazılı siyah dev pankart, sanırım geceye kapak olmuştur.

Bu bir erteleme maçı olduğundan, arada transferde kaynadıkları için, statü gereği oynamayan Kartal’da  Boyko, Delgado ve Marcelo, ev sahibinde ise Bosingwa ve Akakpo yoktular.

Siyah beyazlıların sakatları Rhodolfo ve Gökhan, Trabzonspor’un sakatları Onur, Güray, Mehmet ve Özer’di.

Cezası bitmeyen Aykut’da, başında kalpağıyla tribündeydi. Bu 90 dakika olsa iyi olurdu hani.

Niye? 12.dk’da  el bombası Douglas!.. öyle bir hata yaptı ki, altı pasın içinde  Esteban’a bırakmayıp uzaklaştırmak isteyince, en son yere düşen Mustafa Yumlu’nun eline çarpan topu, hayrettir Bülent Yıldırım penaltı vermeyip ‘es’ geçti.

                                   *

İlk yarı izleyenler için zevkli ve heyecanlı geçti.

Trabzonspor’da Marko, Cardozo, Okay ve Yusuf’un heyecan yaratan vuruşları vardı ki, gol olmaları hiçten bile değildi ama direklerin arasına isabet etmedi.

Yine bu yarıda Gomez’in kalenin dibinden vurduğu sert şutu, son anda yatarak kaptan Mustafa Yumlu’nun ayağıyla kesmesi, en önemli gol pozisyonuydu konuk ekip için diyebilirim.

Uzun zaman sonra,  Avni Aker’de hareketli bir ilk yarı seyrettik desem yalan olmaz.

                                     *

Şenol Güneş’in, özellikle Quaresma,  Sosa , Oğuzhan ve Frei  ile talebesi Hami Mandıralı’nın takımının defans bloğu arkasında Gomez’i  buluşturmak istemesine, Cavanda, Mustafa ve Yusuf tarafından pek izin verilmedi, taki gelen ilk gole kadar.

Erkan Zengin’in kendi çemberinde kendi kendine oynaması ve kaçak güreşmesi nedeniyle, ikinci yarıda biraz daha top kovalayan oyuncu ihtiyacı duyan Hami hoca, Cardozo’yu kenara alarak Sefa’yı oyuna dahil etti.

Gecenin 68.dk’sın da, önce Atiba’nın sonra Gomez’in ardından Tosiç’in yakın mesafeden şutlarını, peş peşe çıkararak alkışı alan kaleci Esteban, 75. Dk’da arka direğe ortalanan topta, Gomez’in golüne maalesef bir şey yapamadı. Cavanda pozisyona geç kaldı.

                                                                   *

Oyunun ilk 55 dakikasına rakibine oranla daha hakim görünen ev sahibi son raki süreyi Beşiktaş'a teslim etti. Aytaç Kara’nın maç boyunca kötü şutları kaleyi bile bulmazken, oyuna son 10 dakikada Quaresma’nın yerine giren Olcay’ın attığı gol skoru belirledi.

Oyunun ikinci yarısının son bölümünde orta sahayı ele geçiren Beşiktaş, oyunu istediği gibi forse etmeye başlayınca 2-0’lık  galibiyeti buldu. Gözelerimiz ise orta saha için, Mehmet Ekici’yi  aradı durdu.

Bu mağlubiyet de gösterdi ki, puan cetvelinde rahat bir nefes alabilmesi için, hafta sonu Sivasspor ile Avni Aker’de karşılaşacak olan Trabzonspor’un, bu maçtan mutlak 3 puanla ayrılması gerekiyor.

Yoksa, bu gidişin hiç de şakası olmadığını görürüz...