Hani bazen, ‘yeter artık daral geldi’ deriz ya…

İşte o an bir kaçış ararız.

Aklıma tiyatro geldi.

***

Günlerdir gitmeyi düşündüğüm oyundur Rulet…

Kaçırdığım için üzülüyordum.

Nihayet yeniden sahne alacak.

Bu hafta Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda sanatseverlerle buluşacağını öğrendim.

Rulet’in başrol oyuncularından Ceyhun Gen’le bir araya geldim.

Eğlenceli ve hareketli bir sohbet oldu.

İşini anlatmadı, karşımda yaşadı sanki.

Ruleti konuşurken, ‘Oyunun ilk gösterimine çıkmadan, daha sahne arkasında bir bebeğim olacağını öğrendim’ dedi.

‘Bebeğim olacak’ derken gördüğüm o yüz ifadesi ‘baba’ olmanın verdiği gururla eş değerdi.

Tebrik ettim.

‘Nasıl yani daha ilk oyun ve sahneye çıkacaksın… Harika bir duygu olmalı’ diye bir şeyler geveliyordum ağzımda daha da enteresan bir şey söyledi;

‘Sen daha oyunu izlemedin. İzlesen bana ‘nasıl içli içli kızım’ diye ağladın? diye sorardın…’

Haklıydı.

Şöyle ki;

Oyun 1943 yılının mart ayında Stalingrad’ın doğu bölgesinde Rus kontrolünde bulunan ve alman savaş esirlerinin bulunduğu küçük bir tutuk evinde geçer. Alman hücum kıtaları bu sıralarda Stalingrad dolaylarından çarpışarak Berlin’e doğru çekilmeyi sürdürmektedirler… Olayın geçtiği tarih Almanların Stalingrad’ı bir milyona yakın askerle ısrarla kuşatmak istediği fakat taktik hatalar ve ısrar sonucu kaybetmeye başladığı dönemde geçer…  Hızla büyük Nazi rüyası sona doğru sürüklenmektedir. Bu sırada Alman 22. tabur komutanı olan binbaşı ve aynı birlikteki başçavuş müthiş bir çarpışmadan sonra taburdan sağ kalanlarla kontrollü bir şekilde geri çekilmeye çalışırken bir Rus birliğince pusuya düşürülür ve etrafı çevrilir… Çatışmaya devam eden ve teslim olmayı kabul etmeyen almanlar neredeyse tüm birliği kaybeder…  Çatışma sonunda birkaç subay, binbaşı ve başçavuş yaralı olarak yakalanır bir onbaşı ve iki er de ağır yaralı olarak kurtarılır… Ağır yaralılar birkaç gün içerisinde hayatlarını kaybederler… Binbaşı ile başçavuş ise iyileşme emareleri gösterir. Bunun üzerine Rus birlikleri bu iki askeri kendi kontrollerindeki kafatası tümenine getirip hapseder… 

İşte o başçavuş Ceyhun Gen.

Oyunun bir anında rol icabı kızını özlüyor ve ağlamaya başlıyor.

Düşünsenize…

Daha 30-35 dakika önce bebeğiniz olacağını öğrendiniz.

Ardından sahnede ‘çocuğunu özleyen ve ona hep kavuşma hayaliyle yaşayan bir babayı’ canlandırıyorsunuz.

Duygularınızın bungee jumping yapması gibi bir şey…

SORULU CEVAPLI CEYHUN GEN’LE SOHBETİMİZDEN BİR KESİT

Bebek bekliyorsun. Sanatçı olmasını ister misin?

Neye yeteneği neye ilgisi varsa o yönde hayatını geliştirmesine yardımcı olacağım.

İsmi belli mi?

Tabi ki, kızımızın ismi Derin Deniz olacak.

Trabzonlu olmanın bunda etkisi oldu mu?

Birazcık. Bu iki ismi çok seviyorum.

Eşiniz Trabzonlu mu?

Ardeşenli. Benim gibi Karadenizli.

Ne iş yapıyor?

Müzik öğretmeni.

Yani sanat dolu bir ev..

Evet. Eğlenceli bir ev ortamı.

Trabzon’da en çok yapmayı sevdiğin şey?

Balık tutmak. Her türlü balık avcılığından çok hoşlanırım.

Trabzon’a il dışından gelen meslektaşların Trabzon ile ilgili ilk intibaları ne oluyor? Yani sana ne diyorlar?

Hep doğasına, havasına, mavisine, yeşiline hayran kalıyorlar. İnsanları çok cana yakın ve eğlenceli. Çok şanslısınız diyorlar. Tiyatro salonumuzu çok beğeniyorlar. Burası eski medeniyetlere başkentlik yapmış bir şehir. Kültür anlamında çok zengin bir şehir.

Hamile bir eşe bakmak mı zor sahneye çıkmak mı?

Sahnede olmak daha kolay… En azından ne yaptığınızı biliyorsunuz. (gülüyor)

Komediden bir anda drama geçiş yaptın zor olmadı mı?

Uzun süre devam eden komedi tarafımı şimdilik bir tarafa bıraktım. Trajik dramatik hüzünlü bir oyunla ve karakterle karşılaştım.

Geçiş sürecini kolay atlattım diyorsun…

Ben bir oyuncuyum. Bu zamana kadar oynadığım var olan bir oyunculuk kalıbının dışında duran bir rolde kendimi bulunca ister istemez bir ‘role alışma’ süreci geçirdim.  Yönetmenimin bu doğrultuda bana çok katkısı oldu.

Senin için sahnede en önemli şey nedir?

Sahneye attığın o ilk adım ve kusursuzluk.

Trakt(ezberini unutmak) yaşadın mı hiç?

Bir kez yaşadım. Sokağa Çıkma Yasağı oyununda 10 saniye dondum kaldım. Repliklerim ağzımdan bir türlü çıkmadı. O 10 saniye 10 yıl gibi geldi. Ömrümden gitti, ayaklarım titredi, iliklerim boşaldı.

Oyun öncesi ezber çalışması nasıl yaparsın?

Ağır rollerim olduğunda yazarak ezber yapıyorum. Genelde hareketli, mizansenle elimde tekstle ezber yaparım. Ekstra ezber yapmam fazla… Yaşarım. Beyne ve tavra kazınır.

Sahnede unutamadığın bir an var mı?

Halil abinin(Trabzon Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Halil Ayan)  sahneden hayata gözlerini yummasını unutamıyorum. Antrede sahneye giriş sıramı bekliyordum. İstibdat Kumpanyası oyununda aniden fenalaşarak sahnede yere yığıldı. O an gözlerimin önünden gitmiyor. Halil abim kalbimizde yaşıyor. Nur içinde yatsın saygıyla anıyorum.

Trabzon’da yalnız dolaştığın sokaklar var mı?

Kemeraltı’nda ve sahilde çok yürümeyi seviyorum.

Özellikle gittiğin yerler var mı?

Ayder’e çok sık çıkıyorum. Doğayla iç içe olmak bana huzur veriyor.

İnsanlardan kopuk musun?

Hayır, aksine devamlı insan içindeyim. Arkadaşlarla, dostlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Oyundan sonra o yorgunluğun üzerine seni dışarıda bekleyen seyirciyle iletişime geçmek, yeni arkadaşlarla sohbet etmek bir şeyler içmek bütün oyun yorgunluğunu atıyor.

Rulet’ten bahsedelim biraz da… Kaç hafta oynadı Rulet?

Prömiyerden bu yana 28 oyun Trabzon’da, 4 oyun Van’da, 2 oyun Rize’de, 3 oyun Ordu’da ve 2 oyun Artvin’de oynadık. Tekrar önümüzdeki 2 hafta daha Trabzon’da oynayacak. Perşembe, Cuma, Cumartesi günleri. Bunun dışında yeni turnelerimiz de olacak.

Hangi iller?

Ordu, Rize ve Artvin’ e gittik. Yakın tarihlerde de Samsun ve Çorum turnelerimiz var. Nisan ayı içerisinde de Adana’ya gideceğiz.

En fazla hangi ilde beğenildi?

Çok değişik bir oyun. Gittiğimiz her yerde çok beğeni aldı. İnanılmaz ilgi gördü.  Afişiyle, müziğiyle ışığıyla dekoruyla, kostümüyle gerçekten çok farklı bir oyun oldu. Oyunun yönetmeni Nesimi Kaygusuz sinema tekniğinden yararlanarak bu oyunu sahneye koydu.

Rulet’in baş çavuşu seni etkiledi mi? Oynadığın karakter yani..

Hem de nasıl…

Rulet’i tek kelimeyle özetlesen?

Sıradışı…

Sürükleyici mi?

Tek nefeste…

Sürprizleri severim, başından sonunu tahmin etmek istemem ama ben…

Oyunun sonunda ummadığın bir sürprizle karşılaşacaksın.

Tamamdır. Perşembe günü sen sahnede ben salonda sizi izliyor olacağım.