Her önüne gelenin bu kadar kolayla sapıklığını-ırkçılığını-düşmanlığını ve kinini kusacağı bir ortam oluşmamalı.

Televizyon ekranları ruh hastalara fırsat tanımamalı.

Sosyal medyadan insanlar halkı tahrik edememeli.

Nedir bu Allah aşkına?

En mahrem en kutsal ve en değerli duygularımız bile sıradanlaşmaya çalıştırılıyor.

Önüne gelen ahkam keserek marjinal olmayı marifet sayıyor.

İktidar-muhalefet çatışması düzeyli olmalı.

Bakın insanların siyasetçi görmeye tahammülü kalmadı.

Doğruya-doğru yanlışa-yanlış diyemez hale geldik.

Ortak paydamız vatan-bayrak-ezan ya bunun ötesi var mı?

Kim bu ortak değerleri yok sayıyor ve ihanet ediyorsa Allah bin belasını versin.

Lütfen bu toplumu artık daha fazla germeyin.

İnsanlar düşmüş aş-iş-ekmek derdine.

İş-Kur kuyrukların önüne gidin bakın her biri ayrı dram yaşıyor.

Millet derdinde olmayanlar başlamış ekranlarda racon kesmeye-yalan/yanlış konuşmaya

Biri çıkıyor ekrandan asacam -kesecem diyor.

Biri din düşmanlığı peşinde.

Biri sahte kahramanlığa soyunmuş.

Az ötede mafyacılık oynayanlar.

Terörden medet umup oy peşinde olanlar.

Yalamalık ve yalakalık o kadar prim yapıyor ki?

Herkesin filmi elinde yönetmeni de kendisi oyuncusu da!

Herkes kendi mahallesindeki pisliği örtmenin derdinde.

Vicdan yerini “cüzdana” merhamet ise yerini” ihanete” bırakmış.

Yok böyle bir dünya.

Bakın iş o kadar vahim bir hal aldık ki..

Bir öğretim üyesi kalkacak canlı yayında televizyon ekranlarından” 13-16 yaş arası doğurmak için ideal yaştır, kadın vücudu 12-17 yaş arasında mükemmeldir. Süper kadındır” diyecek.

Ne hale geldik?

Sözde akademisyen Prof.Dr Muttalip Kutluk Özgüven senin derdin ne?

Nereye oynuyorsun.

Biz bu ülkede küçük yaşta çocukların uğradığı tacizlere, cinsel sapkınlığa, şiddete tepki koyarken aman ha küçük yaşta çocuklarımız evlendirilmesin okusun diye çağrılar yaparken sen o olmayan beyninle ne demek istiyorsun.

Senin evladın yok mu?

Yazık ki bu ülkede Prof.Dr ünvanı almışsın.

Yazık ki hala üniversite de hocalık yapıyorsun.

Yeminle diyecek kelime bulamıyorum.

Nasıl hakaret etsem sana ki?

Nasıl olsa anlamayacaksın

Ne yapalım sessiz mi kalalım?

Nerede hani her seferinde ahlak-namus-haysiyet diyenler?

Hani nerede çocuk hakları savunucuları?

Hani nerede kadın dernekleri ve sivil toplum kuruluşları?

Siyasetçiler neden susuyor?

Hanımlar-beyler diyeceksiniz ki ciddiye almayın, boş verin.

İyi ama biz bunları her fırsatta es geçersek yarın daha farklı söylemlerle başımıza bela olacaklar..

Aynı FETÖ’de olduğu gibi.

Halkın duygularını sömüren, dini duygularını istismar eden, aile kavramına helallik getirenlere hiç-birimizin geçit vermemesi gerek.

İster soldan gelsin ister sağdan..

İster dinci ister ilerici ister gerici..

İster aydın ister muhafakazar..

Kim olursa olsun akılları sadece belden aşağı çalışan, küçük yaştaki çocukların ırzlarına göz diken, ahlak yoksunu yoz ve yobaz kim varsa karşısına aslanlar gibi dikilmeliyiz.

Herkes şöyle bir empati yapsın ve kendi evladını getirsin.

Hayat bu kadar mı ucuz?