İnsanoğlu yaşamını sürdürürken bazen çok haklı olduğu ya da hiçbir bilgi ve alakasının olmadığı durumlarda çok güç durumlara düşebilir, yargılanıp ceza da alabilir bunlar doğaldır.
Ülkemizde başlatılan şike soruşturmasına bağlı olarak birçok kulüp yöneticisi, sporcusu ve teknik adamı gözaltına alındı, bunların içerisinde Trabzonsporlu hiçbir kişi olmayınca çok sevindik zaten Trabzonlu hiçbir yöneticinin olmayacağı da kesindi çünkü Trabzon insanı hile hurdayı pek fazla düşünmez düşünse de icraata geçiremez.
Trabzon Başkanı gözaltına alındı, neyle suçlandığı malum bir anda başımdan kaynar sular döküldü kesinlikle bu işte bir yanlışlık var dedim kendi kendime, çünkü bu işi herkes düşünebilir ama bu Ülkenin en beyefendi, dürüst ve kibar Başkanlarında biri olan Sayın Sadri ŞENER’i bu işle özdeşleştirmek kadar yanlış bir şey olamaz diye düşündüm.
Aslında Sayın Başkanın gözaltına alınıp mahkemece salıverilmesi bir anlamda Trabzonspor içinde olumlu bir gelişmedir. Yaşanan bu kaos ortamında çok sıkıntı çeken ve bilinmezliğe doğru sürüklenen Trabzon taraftarı da iyice rahatlamış oldu böylelikle. Ayrıca her insan bir şeyler için gözaltına alınabilir eğer bizler Hukukun üstünlüğüne ve adalete güvenimiz tamsa haksızlığa uğrayabileceğimiz asla ve asla düşünülmemeli, hepimiz için geçerli olan hukuk ve adalet sistemine sonuna kadar güvenmeliyiz. Bu Ülkenin Hakim ve Savcıları da sonuçta ana baba evladı dürüst insanlar onların yanlı tarafta olacağını düşünmek bile Ülkenin kimyasını bozar, yozluğa çürümüşlüğe iter toplumu, bu bakımdan Sayın Başkan için de en doğru kararın alındığına eminim.
Trabzonspor kulübü ve yöneticilerinin herhangi bir yanlış içerisinde olacaklarını sanmıyorum ancak, bu gün devletin güvenlik güçlerinin, Hakim ve Savcılarının yaptığı yıllardan beri süre gelen bir kangrene temiz toplum için son vermeye matuftur. Bu bakımdan yapılan operasyonları sağduyu ile karşılayıp kesinlikle devletimizin bu organlarına destek vermeliyiz. Kaldı ki Trabzonspor içersinden de böyle bir yönetici Allah korusun çıksa bile onun için asla ve asla üzülmemeliyiz. Bu tür insanlar kendi kulüplerine çok zararlar verdiği gibi gelecek nesillere de takımlarının adlarının kötü olarak anılmasına sebep olacaklardır. Bu bakımdan hep birlikte susup adaletin tecelli etmesini bekleyeceğiz.
Türkiye Futbol Federasyonu ise bu aşamada elinde belge ve bilgi olmadığı için bir karar veremiyor aslında gelişmelere bağlı emareler ışığında kararını verebilir ama belli ki ileride olabilecek komplikasyonlara göre kendilerini garantiye almak istiyorlar. Aslında bu o kadar da yadırganacak bir şey değil öncelikle TFF’nu Talimatlarla yönetilen bir kurumdur. Burada Talimatlarda yer alan hususları uygulamak zorundadırlar eğer bunu yapmaz iseler zaten suç işlemiş sayılırlar ayrıca UEFA ya da FİFA’nın bu olayları takip ettiği ve sonucunu beklediği de hepimizce bilinen bir husustur. Yani bu kuruluşlar TFF’nin bir yanlışın içerisinde olmasına asla izin vermezler herkes rahat olsun.
Bu gün için kesinleşmiş bir karar olmadığı için herkesimin eli kolu bağlıdır, hiçbir takım ve şahıs hakkında kesin ifadelerde bulunmak abesle iştigaldir. Bizler Trabzonspor taraftarı olarak akli selim davranıp söz konusu konular hakkında fazla konuşmayacağız hele bu günlerde asla konuşmayacağız çünkü sonunda bu konuşmaların ileride Trabzonspor’a çok büyük zararlar verebileceği unutulmamalıdır.
Asbaşkan Sayın Nevzat ŞAKAR, kendisi için öne sürülen iddiaları kabullenemediği ve onurlu bir insan olduğu için bu gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Bir an önce sağlığına ve ailesine kavuşması için Allahtan acil şifalar diliyorum
Sonuç olarak bizleri hayal kırıklığı uğratmadığı ve toplum önünde utandırmadığı için Sayın Sadri ŞENER’e de hepimiz kocaman bir Teşekkür borçluyuz.
