Ağrısız baş kabakta olur.

Başarı ve gelişme için eskiden hammadde, coğrafi avantajlar, yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının öneminden söz edilirken, bugün; entelektüel birikim ve sistem kapasitelerinin çok daha önemli olduğu ifade edilmektedir.

Bu bir algı meselesi, çevremizi ve dünyayı okuyabilme meselesidir. Bu algıyı oluşturmak ve yaratacağı yeni anlayıştan zenginlik (değer) yaratmak bir zihni değişimi gerektirmektedir.

Bu zihni değişim, yalnız Trabzon ekonomisinin aktörleri tarafından değil, aynı zamanda sokağın en çok ilgi alanında olan sporda ve spor yöneticilerinde de karşılığını bulmalıdır.

Sporda entelektüel birikim ve sistem kapasitesi (değer yaratmak)

Sporun sivil örgütü olan Trabzon Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna (ASKF) bağlı 52 spor branşı var. Ama futbol önde gelen branş olarak (116 futbol kulübü varmış) geri kalan branşların toplamından çok çok fazla bir hacme sahip.

ASKF’ya yeni vizyon ve misyon yüklemek için çalışma başlatan Başkan Cahit Erdem ve Yönetimi, birinci adım olarak paydaşları ile birlikte, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığının Verimlilik Uzmanlarının yöneteceği bir “çalıştay” düzenleyecek.

İkinci adımda en az on braş için SWOT (.çeşitli spor branşlarının güçlü ve zayıf yanları ile o spor branşının önündeki fırsatlar ve tehditlerin belirlenmesi) çalışması yapılacak

Bu iki çalışmanın finali niteliğinde “Trabzon Spor Tesislerinin Verimliği” sempozyumunu yapmak planlanıyor. İşte zihni değişim için bir başka çaba!

Sayısal veriler bu çabayı destekliyor mu?

Futbol dışındaki branşlarda, özellikle salon sporlarında, ilginin alt düzeyde olmasının nedenlerini tespit etmek elbette önemli. Ancak temel sebep, spor yapmayan bir ülke olduğumuz gerçeğidir.

Gelişmiş ülkelerde spora katılmanın oranı yüksek, hatta kimi ülkelerde %95’e varıyor. Çocuklar ve gençlerin en az bir sporda aktifliği var. Hepimizin yurtdışında akrabaları var, bilmeyen sorsun öğrensin bakalım gençler nasıl spor yapıyor orda. Ülkemizde ise en iyimser rakamlarla spor yapan insan sayısı %5 dolayındadır. Sadece bu rakam sporda ne kadar geri kaldığımızın açık ifadesidir.

500 milyonluk tesis motive edici olabilir

Dönelim tekrar Trabzon’a. Trabzon’un kazandığı spor tesislerinin verimli kullanılması için son günlerde atılan adımlar hem sıklaşmış hem de farklı kesimlerden (en başta da ASKF, Gençlik Spor İl Müdürlüğü, KTÜ, Özel İdare, Trabzon Belediyesi ve Valilikten…) farklı sesler yükselmeye başlamıştır.

Valilik- Milli Eğitim ve İl Özel İdaresinin işbirliği çerçevesinde 700 çocuğun spor yapması için bir protokol yapıldı. Üzerinde sorumluluk hissedenlerin bazıları başlangıcı yaptı.

Ya İş İnsanları

Vergilerimizle var ettiğimiz ve rivayet muhtelif olmakla beraber 500 milyon TL’ye mal olan spor tesislerinin verimli kullanılması ve spora katılımın artması, iş insanlarının gündeminde değil mi? Ya da şöyle mi soralım, olmalı mıdır?

Örnek kulüp İdmanocağı ve sponsorları

Hem Türk sporunun, hem de Trabzon’un en eski kulüplerinden biri İdmanocağı’dır. Bugün bu kulüp tarihi misyonunu, çok başarılı bir şekilde sürdürüyor. Trabzonspor’un tek kalemde onlarca amatör branşını kapattığı bir dönemde İdmanocağı, futbolda(hem erkek hem bayan), bayan voleybolundan ve basketbole kadar… kitle sporlarında; çeşitli yaş gruplarında takımlar kurmuş ve onlarca gence spor yaptıran bir spor kulübüdür. Bunlarla birlikte bünyesinde atletizmden tenise, yüzmeden judoya toplamda 1200’e yakın lisanslı sporcusu olan bir koca çınar olarak spora hizmet ediyor.

Arkasında Hekimoğlu Şirketler Grubu, Edward’s Coffee gibi ciddi sponsor destekleri olan ve bu destekle ciddi hedefler belirlemiş İdmanocağı, eğer bu hedeflerine ulaşabilirse, Trabzon’daki bu tesislerin birincil kullanıcısı konumuna gelebilir. Milli takım formasını giyecek sporcular yetiştirebilir. İş insanları, şehrin zihin yapısını değiştirecek aktivitelere destek olmanın, aslında kendi işlerine de destek olmak anlamına geldiğini bilmeliler. Ne zamanki Trabzon’da sporun farklı branşlarını da destekleyen İdmanocağı gibi kulüpler ve onları destekleyen sponsorların sayısı artar, Trabzon gerçek anlamda bir spor şehri olur ve zihni değişim başlamış olur. Bu çabaya şimdiden destek verenler alkışı hak ediyor!

Bu tesislere sahip bir şehirden yıldız sporcular çıkarmak

Diğer taraftan yıldız sporcu yetiştirmeyişimiz ve nedenlerine yönelik soru ya da sorunlu alanların iyileştirilmesini de içine katacak bir çalışmayı bütüncül olarak (bir proje kapsamında) ele almakta yarar vardır. Kurum ve kuruluşların tek tek girişimleri yerine, bütün paydaşların işbirliği ve ortak çalışma iradesini göstermesi, bu iradeyi projelendirme ve bilimin yol göstereciliğinde güçlendirmek gerekmektedir.

Sporda LOBİCİLİK

Uluslararası sportif organizasyonları Trabzon’a kazandırmak için ne gerekir?

LOBİ!

Elbette Uluslararası sportif organizasyonların, yarışmaların takvimi sıkı takıp edilmeli; yapılacak başvurular için LOBİ çalışmalarını yürütecek ekibi Siviller yönetmeli, paydaş analizi ile LOBİ Gurubunda yer alacak ortaklar, iştirakçiler belirlenmelidir.

Ancak tüm bahsettiğimiz bu konuların arkasında Trabzon ve bölge halkının desteği olmazsa, boşa kürek çekeriz. O yüzden bu salonlarla önce Trabzonlular buluşsun ve Trabzonlular bu tesisleri sahiplensin. Spora katılım ile Trabzonlular bu tesislerin gerçek sahibi konumuna ancak gelir.

Son söz : Vergini ver hesap sor, Sorunun değil çözümün parçası ol…