Diyarbakır’da çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığını belirten annelerin başlattığı eylem gün gittikçe büyüyor.
Çocuklarının geri verilmesini isteyen acılı anneler gözyaşı döküyor.
Bu acıyı tarif etmek elbette kolay değil.
Tenlerimiz ne kadar farklı olursa olsun,dil ve dinlerimiz ne kadar ayrı olursa olsun,hayata bakış açılarımız ne kadar uzak olursa olsun gözyaşlarımızın rengi hep aynıdır..
Diyarbakır’daki annenin gözyaşı ile Trabzon’daki annenin gözyaşı aynıdır..
Ne yazık ki bu acılar ve gözyaşları bir türlü dinmek bilmiyor
Evladını dağa kaptıran bir anneye ne sorsanız ne söyleseniz fayda etmez..
Onun tek bir isteği vardır,yavrusuna kavuşmak ve kokusunu içine çekmektir..
Ötesi yoktur..
Van’dan Kars’tan İstanbul’dan Bingöl’den Bitlis’ten analar Diyarbakır’da buluştu..
Dağda şu an 800’e yakın çocuk PKK’nın elinde..
Hepsinin yaşı 18’den küçük..Hepsi tek kelime ile daha çocuk..
Okulda olması gereken,bahçede uçurtma uçurması gereken çocuklar dağlarda isyan ateşi içinde..
Olacak şey değil elbette.
Sözü çok daha fazla uzatmadan Trabzon’da Karadeniz’de yaşayan tüm annelere-babalara açık çağrı yapıyorum..
Diyarbakır’daki gözyaşlarına gelin sizde ortak olun..
Gelin sizde bu analara el atın,omuz verin.
Onları en iyi siz anlayacak en iyi siz anlatacaksınız..
Trabzon’dan annelerin içinde olduğu bir heyet oluşturulup Diyarbakır’a gidilebilir..
Orada anneler destek verilebilir..
Barışa ses vermek adına bu çağrımın göz ardı edilmemesini istiyorum.
Trabzon’daki kadın sivil toplum hareketlerine,Türk Anneler Derneği Trabzon Şubesine ve diğer kuruluşlara bu köşeden sesleniyorum..
Şimdi zaman acıları paylaşma,şimdi zaman omuz-omuza verme zamanı..
Var mısınız bu cesareti göstermeye var mısınız teröre inat barıştan yana olmaya, var mısınız dağdaki çocukları kurtarmaya..