Turgay Beşyıldız
Trabzonlu Pilot Yüzbaşı Cengiz…
Birkaç gün önce 20 Temmuz 2021, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47.Yıldönümü de olunca, aklıma düştü. Trabzonlu Tekel Tütün Eksperi Hakkı Bey'in oğlu Pilot Yüzbaşı Cengiz.
Babasının görevli olduğu İzmit'te o zamanlar kendini hissettiren bir sonbahar günü, 2 Eylül 1934 tarihinde doğmuştu.
Annesi Mebuse Hanım idi. Ailede dört kardeşin üçüncüsüydü. Koç gibi bir delikanlıydı.
İlkokula Bandırma’da başlamış, babasının Balıkesir'in kaplıcalarıyla meşhur, benimde 1975’li yıllarda ailemle gezip gördüğüm ve bir asansör kazası geçirdiğim Gönen ilçesine, gerçekleşen tayini ile Ömer Seyfettin İlkokulu'nda ilk öğrenimini tamamlamıştı.
Babasını kaybettikten sonra ailesi İstanbul’un Anadolu yakasında Kadıköy’e yerleşmiş, Kadıköy Yeldeğirmeni Okulu'nda orta öğrenimini tamamlamıştı. Lise öğrenimine ise, Haydarpaşa Lisesi'nde başlayıp ünlü Kuleli Askeri Lisesi'ne devam ederek, Kuleliyi 1953 yılında bitirmişti. 1955 yılına girildiğinde, Kara Harp Okulu'nu bitirip Asteğmen olarak ordu saflarına katıldığında, babasının onu üniformalı görememesine çok ama çok üzülmüştü!
Çocuk yaşlarda oyuncağı genelde maket uçaklar olan küçük Cengiz, o yaşlardan beri havacılığa olan merakı sonucu havacı sınıfına ayrılmıştı. Genç subay Cengiz, devlet tarafından Pilotaj eğitimi için Alaska’nın ana vatanı Kanada'ya gönderildi. Kanada'daki eğitimini başarıyla tamamlayarak yurda dönüp, Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda göreve başladığında yıl 1957 idi.
*
1961 yılında Eskişehir 1. Hava Ana Jet Üssü'ne atandı. 1963 yılında ise yüzbaşılığa terfi etti.
Kıbrıs’da barışçıl Rumların değil, şovenist Rum çetelerinin son aylarda Türk ailelerini ve çocuklarını taciz etmeye hatta tecavüz ve işkenceye kadar baskı kurmaları, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni de harekete geçirmiş ve 1964 yılının sıcak bir 8 Ağustos günü Kıbrıs’a yapılan uyarı hava harekatı sırasında, Eskişehir'den Kıbrıs'a, dörtlü kol komutanı olarak gönderilmiş, F-100 uçağıyla uçuş esnasında uçağı isabet almıştı.
Yüzbaşı Cengiz’in kullandığı uçağı yerden atılan uçaksavar mermileriyle isabet alarak, Güzelyurt’a yakın olan Yeşilkurt Kasabası’na çok yakın bir yere düşürülmüştü. İşte filmin koptuğu an o andı. Paraşütle atlamayı başardı ama saklandığı civarda Rum çeteler tarafından esir alındı. Uluslararası savaş hukukunun esirleri kapsayan maddelerine aykırı olarak, yapılacakları ve başına geleceklerinden habersizdi. İki ülke anlaşacak ve ülkesine geri dönecekti, öyle umut ediyordu.
Aşırı şovenist Rum çeteler, o günden itibaren Trabzonlu Cengiz'e inanılmaz işkenceler yapmaya başlamışlardı. Uçağı arızalanınca paraşütle atlayan tığ gibi delikanlı 30 yaşındaki Yüzbaşı Cengiz, Rumların kontrolündeki bölgeye düşünce, Rumlar barış gücü askerlerinin gözleri önünde onu esir aldıktan sonra Lefkoşa'ya götürürler. Türkiye, Lefkoşa Büyük Elçiliği aracılığıyla yüzbaşının serbest bırakılması ister. Söz konusu eli silahlı çete, Yüzbaşı Cengiz'in hayatta olduğunu ve sadece sorgulandığını bildirirler. Fakat beş gün sonra cesedini, o bölgede vurdum duymaz kel ayvazı oynayan Birleşmiş Milletler’in barış gücü askerleri vasıtasıyla Türk yetkililere gönderirler. Ceset üzerinde inanılmaz işkenceler gördüğü anlaşılır.
O Rum çetesi, Cenevre Sözleşmesi'ni çiğnemiş, genç yüzbaşıyı korkunç işkencelerle maalesef şehit etmişlerdi. Savaş Pilotu Cengiz’in cesedini görenler arasında bulunanlardan bazı yetkililer, o günlerde şöyle demişlerdi ''Hayatımızın en ıstıraplı günü idi. Ana vatanla, yavru vatan arasına çelik kanatları ile köprü kuran bu subayımıza son bir defa daha baktık. Baktık ki; kahpe Rum çetesi önce sol gözünü matkapla tahrip etmişler, pazularını matkapla oymuşlar, kafatasının sol tarafına beton çivisi çakmışlar, sol ayağını kırmışlar, boğazından göbeğine kadar da göğsünü yarıp çuval diker gibi dikmişler. İç organlarını, kalp ve ciğerlerini çalmışlar.''
Pilot Cengiz'in işkence gördüğü yer Kıbrıs Yeşilyurt'ta idi. Tam da bugün 47.Yıldönümü kutlanan Kıbrıs Barış Harekatından sonra o kışlaya adı koyuldu. İşkence gördüğü oda günümüzde müze haline getirilmiş, o oda restore edilmeden önce işkencenin izleri odanın duvarlarında belli bir iz bırakmıştı. Edep yerleri de ezilmiş, sol ayağı da kırılmıştı. Acımasızca işkence edilmiş ve son olarak da yapılan otopside, bilinci açıkken bile kalbi çıkarılarak şehit edildiği anlaşılmıştı.
*
Kıbrıs'ta, Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk hava harp kaybı olarak tarihe geçen Cengiz Topel'in, yalan bir beyan ile hastanede öldüğü açıklanmış, ancak naaşı ısrarlı girişimler sonucu dört gün sonra, 12 Ağustos 1964 tarihinde o söz konusu Rumlardan alınabilmişti. Cengiz’in adı Trabzon’da bir okula olmak üzere ülkenin değişik bir çok ilinde önemli yerlere, kurumlara adı verilmiş, kahramanlığıyla anılan ismi, bugün Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerinde yüzlerce park, cadde , sokak ve okulda yaşatılıyor. Şehit yüzbaşının naaşı, Kıbrıs, Adana, Ankara ve İstanbul'da yapılan törenlerden sonra, Ne doğduğu İzmit’te, ne toprağı Trabzon’da, 14 Ağustos 1964'te Edirnekapı'da bulunan Sakızağacı Hava Şehitliği'nde toprağa verilmişti.
O, Tekel Tütün Eksperi Trabzonlu Hakkı Bey’in oğlu, Şehit Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’di.
Eğer yaşasaydı bir gazi olarak, bugün 87 yaşında olacak ve sanırım torunlarına o günleri anlatacaktı.