Diğer
TS Antep’de ne yapar?
Bir takım defans yapmasını bilmiyorsa o takımın takım olma olgusunda ciddi sıkıntılar var demektir.
İşte Trabzonspor’da böyle..
Sezon başından beri öyle goller yiyor ki, normal bir futbol takımı yemez.
Son Antalya maçında yenen iki golde aynen öyle.
Tıpki Ankaragücü ve CSKA Moskova’dan yediği gibi..
Yavuz Selim sahasında amatör kümede bir takım böyle goller yemez.
Böyle goller yemek ve bu görüntü şampiyonlar liginde oynayan bir takıma yakışmıyor.
Şenol hoca bu soruna mutlaka çözüm bulmalı.
Trabzonspor defans yapmasını bilmiyor. O zaman da, kendi alanında topla fazla oynamayacak..
Sezon başından beri yediği gollere baktığımız zaman bunu rahatlıkla görüyoruz. Goller daha çok defansta kalabalık olduğu anlarda yenmiş.
Bu da gösteriyor ki, adam paylaşımı ve alan savunmasında sıkıntı var.
Bu görüntüsüyle Bordo Mavililer süper ligin belki de en kolay ve en komik gollerini yiyen takım görüntüsündedir.
Şenol Güneş’in Zokorasız maça başlamasını böylesine yoğun maç trafiğinde
anlayabilirim. Ama onun yerinde Sapara’nın oynatılmasını anlayamam.
Bu takımda ön liberonun alternatifi Aykut Akgün’dür. Bu futbolcu bunun için kulübede bekliyor.
Ama Zokora’nın oynamadığı yerde onbire giremiyorsa futbolcunun şevki de kırılır.
Colman’ın kaptırdığı toplar da sürekli tehlike yaratıyor. Antalya maçında yenen iki golün başlangıcında da onun kaptırdığı toplar var.
Colman, Zokora-Aykut ikilisinin önünde daha çok ileriye doğru oynasa daha faydalı olamaz mı?
İlk yılında böyle oynamıştı. Yanılmıyorsam da 8-10 gol atmıştı.
Ayrıca sürekli yazıyorum. Alanzinho zorunlu olmadıkça ilk onbirde değil, daha çok ikinci yarıda oyuna girmelidir.
Bunu defalarca ispatladı. İlk onbirde başladığı maçlarda genellikle kötü bir görüntü sergileri. Ne zaman ikinci yarı oyuna girdi takımı ateşleyen adam oldu.
Alanzinho, Adrian ve Volkan gibi topla oynamayı seven, mücadeleden uzak üç kısa boylu futbolcunun aynı anda oynaması oldukça risklidir.
Özellikle Alanzinho ve Adrian, birbirlerinin alternatifi olarak sahada yer almalıdır. Üçü aynı anda oynadığı zaman neredeyse iki eksikle rakibe karşı mücadele ediyorsun.
Sonuç:
Rakibi küçümsenin bedeli ağır oluyor. Futbolcular gol yemeden kendine gelmiyorlar. Lakayt oynuyorlar. Sahada bir tek Burak var. Maşallahı var adeta tek başına bir takım.
Gaziantep en çok korktuğum deplasmanlardan biridir. Hem bireysel, hem de takım olarak çok iyi oynuyorlar.
Sanırım Tolunay hoca ile yıldızı barışmadığı için futbolcular ilk haftalarda galip gelmekten uzak oynadılar.
Abdullah hoca ile gerçek kimliklerine kavuştular. Galatasaray galibiyeti onlarda rehavet yaratabilir.
Ayrıca da Bordo Mavili futbolcuların ciddiye alacağı bir rakip konumunda..Yani Antalya maçındaki gibi oynamazlar. Ciddi rakiplere karşı ciddi oynuyorlar. Ama Bordo Mavili futbolcular CSKA maçını düşünmekten bu maça konsantire olamayabilirler. En büyük handikap bu olsa gerek. (Tahmin:%45:0 %30:2 %25:1)
Fenerbahçe-Karabükspor (Tahmin:1)
Beşiktaş-Sivasspor (Tahmin:1)
Kayserispor-Galatasaray (Tahmin:%50:0 %25:2 %25:1)
Antalyaspor-Orduspor (Tahmin:0)
Bursaspor-Manisaspor (Tahmin:1)
Eskişehirspor-Samsunspor (Tahmin:1)
Mersin İdman Yurdu-Gençlerbirliği (Tahmin:1)
Ankaragücü-İstanbul BB (Tahmin: %55:2 %45:0)