Turgay Beşyıldız
Turnuva ve Şenol hoca !...
Asırlar önce 15. yüzyılın başlarında, şövalyeler araya konan bir engelin ötesinden birbirleriyle uzun ve kalın mızraklarla at üzerinde de dövüşürlerdi. Bir yüzyıl sonra ise yani 16.yüzyılda artık düzenlenen bu oyunlar turnuva ismiyle dönüşüm yaşayarak,artık yalnızca bir eğlence amacı olmuştu.
Günümüzde turnuva sözcüğü, oyuncuların veya ekiplerin yarışarak birbirlerini eledikleri müsabakaları anlatmak için kullanılmaktadır.Bununla birlikte, at üstünde
mızrakla yapılan dövüşlerden oluşan ortaçağ tipi turnuvalar da, zaman zaman festivallerde yer almaktadır.
İlk ortaya çıktığında silahlı beceri yarışması olan, İngiltere'deki Londra Kraliyet turnuvası askeri bir gösteriye dönüşmüş,ardından tüm spor faaliyetlerinde bireysel oyuncular ve bireylerin oluşturduğu takımlar arasındaki yarışmaya bu ad verilmişti “Turnuva”…
Çok eski çağlarda bile gladyatörlerin ,arenalarda canları pahasına dövüşleri turnuva şeklinde düzenlenirdi.
*
Aslında Trabzon’da futbolun doğuşu da, turnuvalardan başlar.
Trabzon lisesinin karşısında,Şimdiki Askeri İnzibat Merkez komutanlığının önü, doğal bir düzlüktü…20.yüzyılın ilk yıllarında Trabzon’da ilk turnuvaların orada başladığı bilinir.Hatta Rum mahallelerinde oturan gençlerde, kendi takımlarıyla bu turnuvalara katıldıkları söylenir.Trabzon lisesinin bahçesindeki, özellikle sıcak günlerde iftar saatine kadar oynanan Ramazan ayı turnuvaları ise ilerleyen yıllarda en popüleri olmaya başlamıştı.
Trabzon da ki tüm mahalleler,kendi semtlerindeki değişik kulüp takımlarında amatör ve profesyonel olan oyuncuları ölü sezonda toplar ve oluşturdukları mahalle takımlarıyla turnuvalara iştirak ederlerdi.
Kalabalık sayıda seyirci önünde oynanan turnuva sonunda 1.2. ve 3.ye kupalar ve ödüller dağıtılırdı.Gol kralı da buradan payını alırdı.Turnuvalara her takım belli bir miktar para ödeyerek katılır,şampiyonda kupanın yanı sıra toplu bir para alırdı.Tabi işin içinde para olunca da kavga zaman zaman sonunda tatlıya bağlansa da kaçınılmaz olurdu.
Maç sonrası kale arkasında elde beyaz küçük plastik kavanozlarda satılan turşu ve eskimolar da o hararetle iyi giderdi.Buzlu kırmızı eskimo nun ve turşu nun suyu ise ayrıca bardağa dökülerek satılırdı.
Trabzon’da ki bir çok samimi arkadaşlıklarda, bu turnuva nedeniyle yapılan tatlı kavgaların ardından başlamıştır.En iyi arkadaşlıklar kavgalarla başlar derler ya ,işte öyle bir şeydi.
Hacı kasım mahallesinde ki Ziya bey sahasında altın kolye turnuvaları,Bahçecik cezaevi arkasında şimdi mezarlık olan yer,önceki haliyle toprak zeminli bir futbol sahasıydı, oradaki turnuvalar unutulmazdı.
Faroz’da şimdiki sebze ve meyve halinin olduğu yerdeki eski toprak zemin turnuvalara sahne olurdu.Tekke mahallesinde mezarlık önündeki toprak zeminde ayrı bir turnuva meydanıydı.Ya Arafil boyunda Hristiyan mezarlığı üstünde, maşatlık da ki saha,şimdi plastik çim olmuş,Trabzon manzarasında bir başka oynanırdı yerden kalkan toz bulutları içerisinde. Boztepe‘de şimdi ki plastik saha olan yerdeki eski turnuvaları da unutmamak gerek,yağmurlu günlerde çamur deryası içerisinde boğuşmak, hani ya hatırı sayılı cinstendi.
Orman Bölge müdürlüğünün arka sırtlarındaki doğal çim saha da yapılan turnuvalar, dün gibi gözümün önünde.Ara da bir hır gür olmadı mı hani, o turnuvanın da tadı olmazdı sanki.
*
Şimdi ise bu turnuvaları yeniden yaşatmak için, Trabzon da uzun metrajlı bir film çekilmeye başlandı.
Daha önce “ Ganita “ ve “ Mahalle maçı - 5 ‘te haftayım 10’da biter “ adlı kısa metrajlı belgeselleri çeken Varol Uzlu, ilk uzun metrajlı filmi olacak olan “Turnuva” için geçtiğimiz haftalarda “motor” dedi.
Yaklaşık 2 aydan beri Trabzon’un değişik yerlerinde çekimlerine devam edilen “Turnuva” adlı filmi yazıp yöneten Varol Uzlu,işte bu hikayeye parmak basıyor.
Görüntü yönetmenliğini usta isimlerden Aytekin Çakmakcı’nın yaptığı filmde, Trabzon’da tanınmış bir çok ünlü sima da oyuncu olarak yer alacak ve oyunculuklarını has bel kader konuşturarak Varol Uzlu’ya Trabzon futbolun da büyük bir önemi ve yeri olan bu eski futbol turnuvalarının konu alındığı bu filmi için destek veriyorlar.
Sponsorluk sıkıntısı çeken bu önemli filme, Trabzon içinde ve dışındaki kayda değer firmaların sponsorluk desteği vermeleri beklenirken,filmde 15 yaşındaki heyecanlı bir gencin gözünden,
mahallesinde çevresine topladığı arkadaşlarıyla,sonunda altın kolye ödüllü bir futbol turnuvasına katılmasının hikayesi değişik bir pencereden anlatılacak.
*
Söz konumu filmin büyük bir bölümü,Trabzon’un Yalıncak beldesindeki doğal mekanlarda çekiliyormuş.Geçmiş yıllarda Trabzon’da havaların ısınmasıyla birlikte her mahalle de futbol turnuvaları düzenlenirdi.Turnuva kültürü oluşan Trabzon’da,turnuvalarda artık müesseseleşti.
Eski turnuvalarda sosyal hareketliliğin en doruk noktası yaşanır.birbirini tanıyan, tanımayan Trabzonlu amatör ve profesyonel futbolcular burada kaynaşır,hatta boğaz boğaza gelir,sonra da barışırdı.
Bu filmin çekimlerinin, önümüzdeki Ramazan ayı sonuna kadar tamamlanacağı söyleniyor.
Ardından çekim sonrası montajın 4-5 ay sürmesi bekleniyor.Filmin orijinal müziği yapıldıktan sonra medya tanıtımı yapılacak. 35 mm filme aktarımı yapıldıktan sonra ise 2011 yılının Eylül ayında İstanbul da galası yapılacak. Ardından 20 kopya ile sinemalarda gösterime sunulacak. Gösterim sonrasında da uluslar arası film festivallerine katılımı sağlanacak.
Bu film için sponsor desteği arayan Varol uzlu kardeşimize de ben, www.varoluzlu.com adresinden ulaştım.
*
Turnuva diyence aklıma Trabzonspor un teknik direktörü Şenol Güneş geldi . ben kaleci Şenol Güneş’i,bizim jenerasyonun bir çoğu gibi 1972-73’lü yıllarda çocukluk çağlarımızda yani, ilk Trabzon lisesinin bahçesinde bir turnuvada tanıdım.
Erdoğdu yada Sebatspor da oynadığı dönemlerdi sanırım.Ama bir tek fark vardı kendisi kaleciydi ama bu turnuvalarda kendi takımında santrafor oynardı..Evet… Evet… Yanlış okumadınız santrafor oynardı.İyi de oynardı hani.
Bu tip turnuvalara, Trabzonspor’un o dönemdeki oyuncuları da değişik mahalle takımlarında oynayarak katkı sağlardı.Benim bildiğim Şenol Hoca o zamanlar mahallesine ve bölgesine daha yatkındı.
Şimdi,şehir dışındaki bölgemizde kardeşliğimizi güçlendirecek 2.3. ve Bank Asya liginde profesyonel takımlar var.Trabzonspor ile kendi memleketlerinde hazırlık maçı oynamayı dört gözle bekliyorlar ama sanırım pek ciddiye alınmıyorlar yada zaman darlığın kurbanı oluyorlar.
Kimler mi ? Samsunspor,Giresunspor,Orduspor,Çay-Kur Rizespor ve Gümüşhanespor,
bakalım hangisiyle o kentler de bir hazırlık maçı oynanacak,süper lig başlamadan önce…
Ben söyleyeyim kolay kolay hiç biriyle oynamazlar.Halbuki onlar Şenol hocam, sen Urfa da Türkiye kupasını kaldırdığında sokaklara dökülen sevincini ve galibiyetini paylaşan şehirlerdi.
…Ve Şenol hoca, gönülden dilerim ki, Benfica‘nın satmak için uğraş verdiği Makukula eğer alınırsa,bir Rune Lange,bir Tomas Jun, bir Augustine , belki de henüz ne olduğuna karar veremediğimiz bir Teofilo vakası olmaz.
Yoksa,bu transferin hesabını, herkes zor verir.