Trabzonspor bu Ülkenin Futbol takımı, Ülkenin  tanıtımı ve onurunu taşıyan bir görev ile yurt dışında maça çıkıyor. Başta bu Ülkenin Futbol federasyonu olmak üzere tüm Türk halkının bu takıma destek verip şanlı bayrağımızı yurtdışında şerefle dalgalanmasına yardımcı olacakken, neler yapılıyor neler, önce takımın futbolcusu Serkan bu çok  önemli maçtan önce ifade vermek üzere Emniyete davet ediliyor, kulübün Başkanına çok acele şekilde hiçbir sebep yokken 30 gün hak mahrumiyeti cezası veriliyor ve takımın Teknik Direktörü ne ile suçlandığını bilmediği bir husus hakkında disipline sevk ediliyor ve çok acele savunma yapması isteniyor. Bu acili yet neden acaba! eğer yenil ve Türkiye’ye dön deniliyorsa bunun açıkça söylenmesi daha etik olmaz mıydı, ancak her şeye rağmen Trabzonspor takımı bu  kadar baskıya, 10 kişi kalmasına ve hakemin kıyım kararlarına rağmen onuruyla maça asılıp güzel bir sonuçla dönüyor Ülkeye,

Durun beyler ne aceleniz var böyle,hemen idam sehpasına götürmeyin Trabzonsporu, bu takım yıllarca  ülkemizin ismini yurt içi ve  dışında duyurup, şanlı bayrağımızı gönlerde dalgalandırmak uğruna  mücadele etmedi mi? Sorgu sual yapmadan idam sehpasına çıkacak ne yaptı bu takım, şike operasyonu diyorsanız o kapsamda başkan ve yöneticilerinin ifadeleri alınıp serbest bırakılmadılar mı? Başkan ve teknik direktörü diğer takımlardaki Başkan ve Teknik direktörlerin yaptıkları açıklamalardan fazla  ne yaptılar, uluslar arası mahkemelere  mi müracaat ettiler de kamuoyunun haberi  yok  bundan, özellikle her yönüyle Türk futbolu içerisinde saygın ve çok beyefendi bir kişiliğe sahip ve Teknik direktörler arasında örnek gösterilen sayın Şenol GÜNEŞ’ten bundan sonra Türk futboluna ne kadar yardımcı olabileceğini bekleyebilirsiniz? Her zaman dostluktan centilmenlikten yana tavırlar takınan kulüp başkanı sayın Sadri ŞENER, Başkanlığa devam konusunda sabrını nereye kadar zorlayabilir ya da maç öncesi ifadeye çağrılan Serkan futbol yaşantısına bu psikolojiyle ne kadar devam edebilir, Türk Futboluna ne verebilir, yazık çok yazık tabiî ki suçlu kimse cezasını çeksin ancak bu ceza verilirken suçu işleyenlere ceza verilsin bunun kapsamına koskoca kulübü de katarsanız işin şekli değişir o zaman art niyet aramak zorunda kalır kulübün Yönetici ve taraftarları, yani amaç üzüm yemek olmalı bağcıyı sebepsiz yere dövmek değil.

Bence Türkiye Futbol Federasyonu maalesef eşitlik ilkesini tamamen kaybetmiş ve Trabzon sporu  tamamen gözden çıkarmıştır. Şike operasyonları başladıktan sonra diğer takımların uygulamaları ve yöneticilerinin yaptıkları açıklamalara bakarsanız Trabzon sporun ki deve de kulak kalır, acaba dikkatleri Trabzon spor üzerine çekip gündemi mi değiştirmek istiyorlar sonuçta bu da bir olasılık. TFF’nun şike operasyonları sonucu mahkeme tarafından kesinleşmiş bir hükmü bulunmadığından almış olduğu kararları doğru olabilir ancak, bu onları bağlar, yani biri buna karşı çıkarsa  Federasyonu eleştirip uluslar arası alanda hukuk savaşı başlatırsa buna TFF’nun tepki koyması ne kadar doğrudur.

Futbol Federasyonu eleştirilmeyi neden kabullenemiyor en küçük bir eleştiride neden aba altından sopa gösteriyor ya da neden tehditkar şekilde açıklamalar yapıyor bu anlaşılır bir husus değildir. Bunların nedeni  son dönmede sayın savcıların temiz Futbol adına başlattıkları operasyonlarda kendilerine yakın kulüp yada kulüplerin, ceza alacaklarından korkmalarından mı kaynaklanıyor yoksa, ne olursa olsun dik durmalıyız hakkımızı hukuk kuralları çerçevesinde gerekirse uluslar arası alanlarda da aramalıyız son yaşanan gelişmeler şunu açıkça göstermiştir Trabzon spor yalnız bırakılıp ötekileştirilmiştir. Bu nedenle sabır ve metanetle gelişmeler ve sonuçlarını beklemek Trabzon spor taraftarının yapacağı en uygar hareket tarzı olacaktır. Aman dikkat provokasyonlardan uzak durun!