Ahmet Kazaz.
Turkcell'de üst düzey yöneticilik yaptı.
40'dan fazla ülkeye gitti.
Türkiye’nin tamamına..
Tecrübesi müthiş!
Çok iyi ekonomi ve istihdam yönünde analiz ve tespitleri olur.
Çok gürültü, patırtı o’nu yordu mu bilemem fakat şu sıralar Trabzon'a yerleşti.
Memleketinde artık.
***
Geçen yine…
Böyle telaşlı bir günde karşılaştık.
Aniden durağanlaşarak.
O koşuşturmacada bilgi paylaşımı yaptık.
O söyledi ben dinledim.
O dedi ben yorumladım.
Bu anlardan;
İlginizi çekecek bazı notlar adlım.
***
Mesela şunu söyledi:
“Trabzon’da iş veren ‘İşçi bulamıyorum’ derdinde, çalışmak isteyenler de, ‘iş bulamıyorum yada iş yok’ derdinde… Bu nasıl olabilir?”
Evet doğru sizce nasıl olabilir?
Cevabı da kendisi verdi;
“Kimse kimse için daha fazlasını vermek ve uğraşmak istemiyor. İşveren ‘olmuşunu’ çalışan ‘kolayını’ arıyor"
***
Devamında, "Bak Leventçim böyle giderse… Trabzon'da 10 yıl 15 yıl sonra 40 yaş üzerindekiler neredeyse tamamı, işsiz ve aç kalacaklar!” diyerek elini ayağa kaldırdı, 5 parmağını gösterdi ve nedenini şöyle açıkladı:
“İnsana dokunma hissi veren parmak uçlarıdır değil mi? İşte o parmak uçlarını kes.. Ne olur tutunursun ama hissedemesin değil mi? Şu anda işe yeni başlayan bütün gençler hissetmeden tutunuyor! Orada nasıl ne şekilde tutunduğunun farkında değiller. Hissetmediği içinde hemen vazgeçip bırakabiliyor ellerini... Vazgeçebiliyorlar. Mücadele etmiyorlar!"
***
Bu sözler tuhaf geliyor değil mi?
Bana da önce öyle geldi…
Ama hayır!
Tuhaf değil.
Aksine;
Trabzon’da açılan koca bir yaranın derinliği sadece...
Dip not:
Ahmet abiyle yeni sohbetlerim olacak ve yine buradan paylaşacağım…