Turgay Beşyıldız

Turgay Beşyıldız

Yelkenler Foraaaa !

Halbuki her şey güzel başlamıştı. Farozlu namı diğer Konstantin Temel eşliğinde çok kalabalık bir taraftar grubu yıllar sonra Trabzonspor’u hakettiği gibi karşılamıştı.

Hani bir şarkı vardır; ‘’İçim ürperiyor ya evde yoksan…’

Antalya’da karşılaşma başladığında da; benimde içim ürperdi ne yalan söyleyeyim, Siopis ve Ömür ilk 11’de evde olmayınca!

Ama dedim ki: Avcı, avdan önce ikinci 45 dakika için pusuya yatmış olabilir.

Siopis ve Ömür’ün, nükseden bir sakatlık riski yoksa ve kulübede başlıyorsa, ikinci yarıda yorgun ev sahibinin defansının üstüne üstüne, birini ofans birini defans anlayışında sahaya sürme ihtimali yüksek olabilir diye düşünmüştüm; Ama Ömür’ün ayağındaki kas ağrısı saha kenarında ısınırken bile oyuna girmesine müsaade etmedi.

İnsanın çocukluktan kalan sevdasıdır takımı için, masumiyetiyle, kaliteyi ve şampiyonluğu yakalayabilmek! her türlü haksızlığı ve adaletsizliği geçmiş olan sezonlarda görebildiği için.

Köşe atışından Hugo’nun kafası Boffın’dan dönünce, burnunun dibindeki Cornelius’un sağ ayağına çarpıp filelere giden top, ilk dakikalardaki Antalya ataklarına bir ara fren yaptırdı.

İlk yarıda oyuna ağırlığını bir türlü koyamayan lider ekip, Edgar Ie’nin eline çarpan topla yediği penaltı golüne ‘eyvallah’ demekten başka bir şey yapamadı.
*****

Genelde evinde olmayan ama bu akşam evinde akrep olan! ev sahibinde; Hakan, Crivelli, Harup, Doğukan ve Ufuk sakat, Amilton ise cezalı olduğu için bu 90 dakikayı ‘es’ geçenler oldu. Tıpkı bordo mavililerde sakatlıkları devam eden Gervinho, Trodsen, Hüseyin ve Erce gibi.

İlk yarının ortasında yakaladığı pozisyonu gole çeviremeyen Nwakaeme’nin, biraz sonra ayağının diz üstü içindeki çekme, onu 28.dakikada oyun dışı bıraktı. Konuk ekibin beklenmeyen bir kanadı kırıldı. Yerini Yusuf’a teslim etti.

Özellikle ilk yarıda ’Ben bu gece ısrarla evdeydim’ diyen kırmızı-beyazlılar, lider takıma sağdan, soldan inerek, ecel terleri döktürdü. Suyu eve taşıyanlarda genelde Rıbeıro, Mukaıru, Fredy ve Ghacha idi. Penaltıyı gole çevirerek ilk yarıyı dengede kapatan da Fredy oldu.

Fraport TAV Antalyaspor’un 33 bin kişilik stadyumunun yarısı dolu, yarısı da boştu, Antalya’nın bu serin akşamında… Çok çok büyük bir tribün baskısı olmamasına rağmen,Trabzonspor’da anlayamadığım ısrarla kötü bir futbol ve acaip bir durgunluk vardı. Bana göre ve kesinlikle; bu sezon en fazla pozisyon verdiği ve en az pozisyona girdiği maçtı.
*****
Antalyalı arkadaşlar söylediler tribünde; Antalyaspor, kendi sahasında hep böyle oynasaydı, puan cetvelinde şu anda ilk beş takım arasındaydı. Namağlup lider takımı herkes yenmek isteyecekti. Avcı’nın ekibi işte bu yüzden hep tetikte olmalıydı! Eski Trabzonsporlu Güray Vural’ın altı pas içindeki vuruşu, Dorukhan’ın ayağına çarpıp girince, lider 16.haftada mağlubiyetle tanımak zorunda kaldı.

En azından namağlubiyetin getirdiği stres, bu yenilgi ile konuk ekibin üzerinden kalkmış oldu.

Denizciler, tayfalar, kaptanlar iyi bilirler; Okyanus’un üstü zaman zaman çarşaf gibidir, bazen rüzgarlı, bazen galaşlı, bazen güneşli pırıl pırıl, bazen de fırtınalar kopar, dev dalgalar gelir gemiyi döver döver gider ama batıramaz. İşte bordo mavili gemide; okyanus yolculuğunda gideceği limanın daha ortasına bile gelmedi henüz. Bu gece dalgalardan dayak yedi. Bu yüzden yolculuk hep böyle zorlu geçecek ve gemi limana girmedikçe bilirsiniz ki; deniz son sözünü söylemeyecek.

İşte ligin zirvesindeki Trabzon takımının titreyip ayağa kalkacağı an, yarın sabah bile değil, bu gece olmalıdır. O zaman; kasırgalı okyanusa karşı hiç teslim olmadan, inatla, sabırla ve yine yelkenler foraaaaaaa.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.