2011 Yılında bu aylardı sanırım. Mustafa Yumlu ve Burak Yıldırım’ın attığı nizami golleri saymayan orta hakem Bülent Yıldırım, adeta o gün Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu ilan ederken, Eskişehirsporlu futbolcuların üstün bir performansla gösterdikleri tutum ve mücadelelerinden dolayı, sahanın ortasında kusmalarını unutmadım. Cukkalar da hariç!..

     Karşılaşmanın hakemleri Halis Özkahya ve yardımcıları maça yaklaşık 2 dakika protesto maksatlı geç başladı. Eskişehirli oyuncular yan yana, kol kola santraya bakıp beklerken, Bordo mavili oyuncularda hakemlere ve santraya sırtını dönerek, başlama düdüğünü bekledi.

    Hani madem öyle, işte böyle cinsinden.

                                                                         *  

     Erkan ile alacaklarına karşı ve yapacağı transferden bir kısım yüzde alınacak şekilde sözleşme karşılıklı fesih, resmi olarak  henüz edilmediyse de, edilmek üzere.

     Beş oyuncuda süresiz kadro dışı kalınca, Trabzonspor’un kadrosu 20’ye indi. Mustafa Yumlu ve Ramazan sakat, Yusuf Erdoğan’da hasta olunca, Hami hoca gençlerden oyuncu takviyesi yaptı.

     Savaş, Semih, Yusuf Yazıcı, Muhammed Beşir ve Melih’i maç kadrosuna aldı.

                                                                        *

     Ligde  ilk 11’de ilk kez sahaya çıkmaya hazırlanan Bordo mavili  genç Savaş, ısınmada sakatlanınca başlamadan yerini Semih’ e bırakması, onun adına talihsizlikti.    

     İlk yarısı dengeli geçen oyuna 3 dakika uzatma ekleyen Halis Üveykahya, Aykut rakibin attığı şutta sağ kolunu ısrarla kaçırmasına rağmen çarpan topa, Es-Es taraftarlarının da tepkisiyle penaltıyı göstermesi ortamı gerdi.

    45+3’de  Engin’in penaltı atışı ile 1-0 öne geçen Kırmızı siyahlılarda, Kıvanç’ın tahrik tuzağına ısrarla düşen Aykut Demir, penaltıdaki haksızlığın verdiği agresiflikle de bu oyuncunun gırtlağına 2.kez dalınca, kırmızı kart gördü.

                                                                        * 

     İkinci yarıya 1-0 yenik ve 10 kişi başlayan Trabzon takımı, ikinci yarıda eksik olmasına rağmen biraz dişini gösterdi.

    Buna rağmen ilk yarıda olmayan penaltıyı veren Halis Üveykahya, İkinci yarıda Douglas’ın ceza alanı içersinde Gürcü oyuncu Okrıashvılı’yi net düşürmesine penaltıyı çalamadı, yemedi çalmak.

    Yusuf Yazıcı’nın yan direkte patlayan şutu ile Muhammet’in iki net gol pozisyonu, akılsız ve beceriksiz bir vuruşla heba etmesi, inanılır gibi değildi.

    Bu arada ev sahibi adına, Montel’in bir şutunun da direkten döndüğünü unutmamak gerek.

                                                                        *

    Şöyle arkamıza yaslanıp maça bir baktığımızda 10 kişi de kalan Trabzonspor takımının, bugün kötü oynadığını asla yazamam, bu alın terlerine haksızlık olur.

   Evet belki bugün Trabzonspor ekibi, galibiyeti hak etmedi ama yenilgiyi de hak etmedi.

   Eskişehir’e gelince, haftaya Antep deplasmanına gidecek. Eğer bu kötü futbolunu orada da oynamaya devam ederse, küme düşmesine kimse engel olamaz ve olamayacakta.

   Çünkü alın terini çalanların er geç, öyle yada böyle kurtuluşu yoktur.