Hem iktidarın hem de muhalefetin siyaset gündeminde Mart 2019’da gerçekleşecek yerel seçimler var.
Başta İstanbul-Ankara ve İzmir olmak üzere özellikle büyükşehirlerde alınacak sonuçlar merak ediliyor.
AK Parti cephesinde ise şimdiden çalışmalar başladı.
“Başkanlık” sisteminin ilk ciddi sınavı olacak yerel seçimler olacak
Bölgesinde sevilen yeni yüzleri bulma noktasında yola koyulan AK Parti’de “El sıkmayan, tevazu göstermeyen ,nobran olan, şatafat içinde yaşayanlarla” yola devam edilmemesi noktasında kararlılık var.
Parti kurmayları yaptıkları açıklamalarla bu konun ne kadar önemli olduğunu ifade ediyorlar
18 Ağustos’ta gerçekleşecek kongreden sonra aday belirleme ile ilgili çalışmalar daha da hızlanacak
Partinin belediye başkan adayları muhtemelen Kasım ayında açıklanmış olacak.
Mevcut belediye başkanlarında çok büyük bir değişim yaşanması bekleniyor.
Başarı-başarısızlık karneleri, yapılan anketler, sivil toplum örgütlerinin görüşleri, şehirlerdeki sosyal yaşam baz alındığında bu değişimin kaçınılmaz olduğu gerçeğini kabul etmek gerek.
Bir çok belediye başkanı çok önemli başarı ve hizmetlere imza atarken bazıları da adeta yerinde sayarak hayal kırıklığı yaşattı.
“Biz” değil “Ben” anlayışı ile yola çıkıp vicdan ve cüzdan arasında sıkışan belediye başkanları akçeli işlerden kafasını kaldıramadı ne yazık ki..
Dayanışmayan-paylaşmayan sadece etrafındaki birkaç kişi ile belediyeyi yöneten, halkı hiçe sayan, proje üretemeyen, vatandaşa hem kapısını hem gönlünü kapatan, personelini fişleyen onların moral ve motivasyonu dibe çeken belediye başkanlarına artık yeni fırsat verilmeyecek
Yeni isimlerin, insan yönetimi ve kurum yönetimini başarıp-başarmayacağına bakılacak.
Belediye başkanlarının seçildikten sonra bugüne kadar yaptıkları tartıya koyulurken “icraat yapmış ama gönülleri kazanamamış” hassasiyeti de sorgulanacak.
Şehirlerin vizyonu ve misyonu açısından belediye başkanları çok önemlidir.
Belediye başkanları koltuktan güç almak yerine koltuğa güç vermesi gerekir.
“İnatlaşan, intikam peşinde koşan, başına buyruk, yalan-dolan” bir anlayışla bu makam temsil edilemez.
Şehirleri sağ-duyu sahibi, ön yargıları olmayan, ufku geniş, yüzü gülen, vatandaşı ile dalga geçmeyen yöneticilere teslim etmek zorundayız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gücü ve rüzgarı ile başkanlık koltuğuna oturmak kolay.
Önemli olan onun arkasını getirmek.
Eğer bir şehrin belediye başkanı tek bir merkezden akıl alıyor da şehrin mühendislerine-bilim camiasına-sivil toplum kuruluşlarına-esnafına-yatırımcıya güvenmiyorsa vay haline o zaman ..
Mart 2019 belediye başkan adayları artık sıradan bir anlayışla tercih edilmeyecek.
Ülkenin geleceği hesaplanacak.
Hem iktidar cephesinde hem de muhalefet cephesinde temel ilke bu olmak zorunda.
Şehirlerde herkesi kucaklayacak, fitne-fesatlıktan uzak, hizmeti ve icraatı ile konuşacak, gönülleri kazanacak aklı-selim bir çok güzel insan var.
Verdiği vaatlerin arkasında duracak laf değil icraat üretecek.
Yeter ki onları bulalım yeter ki onlara sahip çıkıp şans verelim