Ahmet Külekçi
Ahmet Külekçi Yazdı "Yerel seçimler ve Trabzon!"
31 Mart yerel seçimleri kentlerin geleceği ile birlikte ülkenin gidişatı noktasında da büyük önem arz etmekte.
Yerel seçimler sonuçları siyaseten yeni bir dönemin başlangıcına da neden olabilir.
Türkiye artık iki partili bir döneme giriyor.
İktidar ve tek bir muhalefet.
Yani AK Parti ile CHP..
Ben hem iktidar cephesinde hem de muhalefet cephesinde önemli değişimler yaşanacağını belirtmek isterim.
Üretemeyen, halk ile kucaklaşamayan, özü ile sözü arasında fark olan, samimiyetten ve başarıdan uzak siyasetçilerin devri kapanabilir.
Seçmen artık siyaset kavramından iyiye soğudu.
Gönül verdiği ve desteklediği parti içinde yaşanan kırılmalara ve yanlışlara ise tepkisini sandığa gitmeyerek verecek.
Belki de bu yerel seçimlerde sandığa gitmeme rekoru yaşanacak!
Bu çözüm mü?
Elbet değil.
Ama bazen artık “yapacak bir şey de “ kalmıyor.
Yerel seçimlerde iktidarın çok rahat olduğu gibi çok ta zorlanacağı yerler olacak.
Trabzon yerelinde ise durum çok net.
Muhalefet aday noktasında beklentilere cevap veremedi.
Toplumsal karşılık gören adaylar yerine “kendilerini anlatma noktasında zamanla yarışan” adaylar tercih edildi.
Adaylar çok iyi ve çok kaliteli olabilir.
Ama ekip ruhu yakalanmadıkça ve beklenen kucaklaşma olmayınca “adayınız elde” kalıyor.
Önümüzde çok fazla bir zaman yok.
Bu süreci bakalım muhalefet kendi lehine dönüştürebilecek mi?
**
SON PİŞMANLIK FAYDA ETMİYOR
İmar Barışı ile 31 Aralık 2017’den önceki yapılara af getirileceği belirtilen uygulamaya Karadeniz Bölgesinden 800 bini aşkın başvuru yapılmış.
Bölgede en çok başvuru yapılan kent Trabzon..
İllere göre dağılım ise şöyle: Trabzon’da 150 bin 430,Samsun’da 146 bin 780,Giresun’da 118 bin 672,Ordu’da 99 bin 503,Rize’de 69 bin 597
İmar Barışı uygulamasını Haziran’a kadar devam edeceğini düşünürsek bu rakam bölgede 1 milyonu geçecek..
Başvuruların çoğunluğu ise kaçak yapılarla gündeme gelen yaylalardan yapıldı.
Başından beri bu noktadaki tepkimi-kaygımı ve itirazımı dile getirdim. Getirmeye de devam edeceğim.
Yaylaların betonlaşmasına, çarpık yapılaşmasına ve kaçak bir şekilde işgal edilmesine karşıyım.
Biz yaylada kaçak yapılaşmaya göz yumarız ama yayla bizi af etmez.
İlerde bunun acısını çok daha iyi anlayacağız ama iş-işten geçmiş olacak.
Bakın işte canlı örneği..
Dünyanın en gözde en güzel yerlerinden biri olan Uzungöl’ü kendi elimizle nasıl tahrip-perişan ettik.
Şimdi de çare arıyoruz.
Son pişmanlık fayda etmiyor..
**
TÜRK FUTBOLU BÖYLE GİDERSE!
Spor yazarlığı haddime değil.
Bu konuda emek verenlerin affına sığınarak zaman-zaman bende bir şeyler yazıyorum.
Türk futbolunun geldiği durum noktasında görüş belirtmek isterim.
Milyonlarca insanın en büyük tutkusu ve sevdası olan futbol ile ilgili güzel şeyler yazmak isterdim.
Ama tablo ortada.
Şike sürecinde büyük yara alan Türk futbolu yanlışları düzeltme yerine yeni yanlışlarla yola devam ediyor.
Türkiye Futbol Federasyonu da bu işin mimarlığını yapıyor..
Püslü-cilalı sözlerle taraftar kandırılmaya çalışılıyor.
Milleti resmen aptal yerine koyuyorlar.
Küfüre ve şiddete karşı kampanyalar başlatanlar dönsün önce aynaya baksın.
Kulüpler ise bu süreçte evlere şenlik..
Maddi kriz, düzensiz yapılanma, yönetimlerin beceriksizliği, har vurup-harman sarma artık ne koyarsanız koyun..
Batak bir durum var..
Üstelik bu durumu düzeltme, yanlışlardan geri dönme ile ilgili ortada samimi bir gayret te yok.
Herkes işin kolayını bulmuş..
Giden “umurumda değil ne yaparsa yapsınlar” diyor gelen de “ağlıyor-dert yanıyor”
Kulüpler bu mantıktan kurtulmadıkça Türk futbolu önümüzdeki dönem daha ağır sorunlarla karşı-karşıya kalır.
Bugünü bile mumla ararız.
İşte Trabzonspor’un hali ortada.
Kriz öylesine derin ki transfer bile yapamıyorsun..
Sattığın futbolcudan sana kalan bir gelirde yok.
Şampiyonluk yarışında en büyük rakibiz olan Başakşehir bu işlerin altından nasıl kalkıyor anlamış değilim.
Adamlar ara transferde yine işi götürdü.
Hele Serdar Taşçı transferine içim gidiyor.
Akrabam, hemşerim olan Serdar Taşçı’nın Trabzonspor’da forma giymesi için çok mücadele ettik.
Türkiye’de futbol oynamak istediği kulüplerin başında Trabzonspor vardı.
Ama olmadı, yapacak bir şey yok sağlık olsun.
Ahlaklı, azimli, hırslı ve son derece teknik bir futbol aklına sahip Serdar Taşçı kardeşime yeni dönemde başarılar diliyorum.
Ben yine de şartlar ne olursa olsun kendi evlatlarımızla-gençlerimizle bu sezon şampiyon olacağımıza inancım tamdır.
Başakşehir maçını alırsak emin olun artık daha da önümüzü kimse kesemez.