Trabzonspor, Süper Lig'in 19. haftasında Ankaragücü deplasmanından istediğini aldı. Oyun anlamında, iki takımın da birbirine benzer bir oyun anlayışını benimsediği bir maç izledik. İlk yarıda topla oynama üstünlüğü her ne kadar az farkla ev sahibinde görünse de, saha içinde ne istediğini bilen taraf Trabzonspor'du. Kadro rotasyonunun savunma kurgusunda işe yaradığını gördüğümüz bir doksan dakikayı geride bıraktık.

Mendy'nin orta sahaya yakın oyunu, ikinci yarıda fazla oyunun etkin bölümünde olmayan Visça'nın skor anlamında katkısı da önemliydi.

Golün öncesinde Fountas ve Eren ile yakalanan pozisyon, bana göre atılan golden daha değerliydi. Duruş hatası yapan Eren, kendi özgüveni açısından o golü ağlara gönderse, daha farklı bir Eren izleme şansına sahip olabilirdik.

İkinci yarıda iki pozisyon dışında, ev sahibi Ankaragücü'ne çok pozisyon vermeyen bir Trabzonspor izledik. Trezeguet'in milli takımda olmasını çok da arayan bir Trabzonspor görmedik.

Fountas, bize takım oyuncusu olduğunu ve futbolun bireysel bir oyun değil, takım oyunu olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Böylesi hücum kalitesi sorunlu bir ligde, girilen pozisyonları değerlendiren takımlar sıralamada farkını ortaya koyduğu bir ortamda Trabzonspor’da ben de varım dediği bir maçı geride bıraktı.