İzmir'de düzenlenen adli yıl açılış töreni sırasında, tutuklu avukatlara destek vermek amacıyla pankart açıp slogan attıkları için haklarında dava açılan 18 avukatın yargılanmasına başlandı. 

 

İzmir Adliyesi'nde 2 Eylül 2013 tarihinde düzenlenen adli yıl açılış töreni sırasında, "Tutuklu avukatları özgürlük" yazılı pankart açıp slogan attıkları için haklarında, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Tokgöz tarafından hazırlanan iddianamede, sanık avukatlar için 1,5 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi. İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanık durumundaki Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar Serdar Gültekin, Nergiz Tuba Aslan, Mehmet Cemal Doğan, Gurbet Uçar, Abdülhadi Çetin, Azat Elçi, Fatma Demirer, Dinçer Çalım, İmdat Ataş, Mehmet Güner, Zöhre Dalkıran, Anıl Güler, Oktay Uysal, Canan Uçar, Nezahat Paşa Bayraktar, İlhan Gül Kireçkaya ve Hüseyin Korkmaz hazır bulundu. Sanık avukatlardan Şule Aslan Hızal'ın ise bir yakınının cenazesi sebebiyle duruşmaya gelemediği öğrenildi. Avukatları, duruşmada 60 meslektaşları savundu. Çok sayıda avukat da destek amacıyla duruşmayı izledi.

 

BARODAN AVUKATLARA DESTEK

 

Duruşmadan önce İzmir Barosu'na üye avukatlar, bir basın açıklaması yaparak dava açılan meslektaşlarına destek verdi. Çok sayıda avukatın mesleki faaliyetleri sebebiyle tutuklu olduğunu söyleyen İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir, "Yargılanan meslektaşlarımızın bu eylemi Anayasa, yasalar ve Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca onaylanıp iç hukuk normu haline gelen uluslararası sözleşmeler ve belgelerde vücut bulan ifade özgürlüğü kapsamındadır." dedi. İfade özgürlüğünü kullanan avukatların, görev yerleri olan adliye sınırları içerisinde yaptıkları eylemleri sebebiyle sanık duruma düşürülerek açılan ilk davanın İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldüğünü belirten Demir, "Bu dava, avukatları hak ve özgürlükler mücadelesinden uzak tutma çabasıdır. Avukatlık mesleğini duruşma salonlarına ve icra dairelerine sıkıştırma, hayattan koparma isteğinin göstergesidir. Bu dava ifade özgürlüğünün ihlâli, bir hukuk ayıbıdır." diye konuştu. Savunma hakkını ve savunma hakkının neferlerini savunmaya devam edeceklerini belirten Baro Başkanı Demir, meslektaşlarına yönelik hukuksuzlukları her ortamda dile getirmenin hukukun, ahlâkın ve vicdanın gereği olduğunu ifade etti.