Her gün gözyaşı döktüğünü söyleyen acılı kadın, “Ben anneyim. Çocuğumun ölü mü diri mi olduğunu bilmiyorum” dedi.

Suriye’deki iç savaşta patlayan bir bomba ile babasını kaybeden ve ardından Türkiye’ye sığınan Mehe Halime’nin dramı yürek dağlıyor. Eşi, annesi ve üç kardeşiyle birlikte önce Kahramanmaraş’a yerleşen genç kadın, daha sonra aile bireyleri ile birlikte Kayseri’ye yerleşti. Eşi İsmail Eldibo, Kayseri’ye geldikleri gün İstanbul’a iş bakmaya gideceğini, 3 yaşındaki Ahmed Kerem adındaki oğlunu da babaannesine göstereceğini söyleyerek, oğluyla birlikte evden ayrıldı.

“Ölü mü sağ mı bilmiyorum”

5 aydan bu yana ne eşinden ne de oğlundan haber alamadığını dile getiren acılı kadın, “Ben anneyim, çocuğumun nerede olduğunu bilmiyorum. Aç mı, tok mu, ölü mü, diri mi ne olduğunu bilmiyorum. Aramızda bir kavga falan yoktu, kocamın neden gittiğini de bilmiyorum. Televizyona çıkıp kimseye bir şey söylemezdim ama bana çok zarar etti. Telefonla arasa, ben buradayım dese, oğlun sağ dese onu da yapmıyor” diye konuştu.

“Dünya alem duysun, eşim ve oğlum kayıp”

Mehe Halime, her ne kadar eşinin çocuğunu alıp gittiğini söylese de, kendisinden haber alamamaktan dolayı da endişeli. Eşi gittikten birkaç gün sonra, Kahramanmaraş’ta yaşayan görümcelerini aradığını belirten Mehe Halime, “Biz iki kadın, annemle ben yaşıyoruz. Çıkıp arayamıyoruz. Nasıl gidip arayacağız... Maraş’ta ablaları var, onlarla telefonda konuştum, haberleri olmadığını söylediler. Bana yardım etmelerini ve kızımın hasta olduğunu söyledim. Kızın hastaysa bize gönder, dediler. Ama nerede olduklarını bilmiyorum. Dünya alem duysun, benim eşimle oğlum kayıp” dedi.

“Üstümüze örtecek örtümüz yok”

Annesi, 6 aylık kızı ve 3 kardeşi ile yaşayan Mehe Halime, maddi durumlarının da kötü olduğunu söyledi. Evin geçimini 13 yaşındaki erkek kardeşinin sağlamaya çalıştığını belirten genç kadın, “Bu çocuğun sütü var, bezi var. Ama benim kimliğim Kahramanmaraş’tan alındığı için buradan yardım alamıyorum. Kimliğimi de değiştirdiğimde yeşilkartı (Kızılay kart) iki ay durduruyorlar. O zaman ben ne yapacağım şu anda en önemlisi de bu koltuklarda yatıyoruz. Yatacak bir şeyimiz yok, üstümüze örtecek bir şeyimiz yok, çok üşüyoruz” ifadelerini kullandı.