Kuzey Deniz Saha Komutanı Oramiral Zahit Atakan, Trabzon’a gelmişti. Zahit Paşa için Kalepark’ta bahçede akşam, bir resepsiyon verilmişti.  Askerliğimin usta dönemini Karadeniz Ereğlisi’ndeki deniz komutanlığında asteğmen olarak yapmıştım. 12 Eylül öncesiydi. Zahit Paşa bir gün Kaletepe’deki birliği teftişe gelmişti. Teftiş öncesi Birlikte genel bir temizlik yaptırmıştım. Zahit Paşa ile teftiş anında küçük bir tartışmamız ve sohbetimiz olmuştu! 

Zahit Paşa, onuruna Kalepark’ta verilen resepsiyona ben de davet edilmiştim.

Zahit Paşa, Hasan Melek ile birlikte resepsiyona katılanlarla ayaküstü sohbet ediyordu. Bizim masada TS eski başkanlarından Salih Erdem, Ömer Güner, Hüseyin Yaroğlu ve bir kaç isim daha vardı.

Paşa, Hasan Melek ile bizim masaya geldi. ‘Nasılsınız iyimi siniz vb’ dedi. Ardında Salih Başkan bir şeyler söyledi. O esnada Hüseyin Yaroğlu, Paşa’ya dönerek,
‘Başam Başam bu dünyada uç şiy vardır’ dedi ve ardından, ‘Baraam baraam baraam’ diye ekledi. Zahit Atakan, Yaroğlu’nun söylediklerinden bir şey anlamamıştı.

Yanındaki Başkan Melek’e döndü,  sessizce ‘ne diyor bu’ diye mırıldandı. Masanın etrafında ayakta olanlarda birbirlerine bakmaya başladılar.

Hiçbiri Paşa'ya ne cevap vereceklerini bilmiyordu. 

Tam o esnada, ‘Efendim’ diye söze başladım. Masadakiler yüzlerini buruşturdu. Benim, ‘efendim’ dememe kızdıklarını sanıyorum. Neden komutanım demedim de efendim dedim. Çokları, deniz kuvvetlerinde üstlere genelde efendim denildiğini bilmiyorlardı!

Sazı elimize alınca başladım döktürmeye, Yaroğlu’nun üç kelimelik cümlesini tercüme etmeye; ‘Efendim, bizim bu yörede bazı kelimeler yöresel ağızla söylenir. Bazı kelimelerin harfleri farklı telaffuz edilir, bazıları söylenmez. Mesela P yerine B, G yerine Ç kullanılır. Bazı kelimeler bitişik söylenir. Aradaki bir harf yutulur… Bilirsiniz, Ünlü Fransız komutan Napolyon’un bir sözü vardır… ‘Para, para, para’ diye…Hüseyin bey de, ‘Para para para’ söylemini yöresel olarak ‘Baraam baraam baraam’ yaptı. Hüseyin bey, para sözcüğüne bir ‘a’ bir de ‘m’ ekledi ve iki kelimeyi birleştirdi’.

Gülmeyen Zahit Atakan bir anda kahkayı bastı… Yaroğlu aslında haksız da değildi!