Din işleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Zeki Sayar, sosyal medyada dini konularda yapılan paylaşımlarla ilgili önemli uyarılarda bulundu.

 

Sayar,  “doğruluk” ölçü alınmalı ve okuyucu kitlesinin her seviyeden eğitime sahip olabileceği göz önünde bulundurularak; zihinleri karıştıracak, inanç zafiyetine yol açacak, dinler ve inançlar arası çatışmaları körükleyecek hiçbir bilgi paylaşılmamalıdır dedi.

 

Sayar, yaptığı açıklamada, dindar bir Müslüman için mensubu bulunduğu dinin akide ve esaslarını çevresine yaymanın, bunları başkalarına duyurup öğretmenin dini vazifelerin en kutsallarından olduğunu söyledi.

 

İletişim imkanlarının son derecede geliştiği günümüzde, bu imkanların tebliğ ve irşat hizmetlerinde kullanılmamasının düşünülemeyeceğini dile getiren Sayar, "Kaldı ki bir dine ya da inanca yönelik eleştiriler dahi, ifade hürriyeti kapsamında değerlendirildiği için internet ortamında oldukça bol yer almaktadır. Bu anlamda, ister övme isterse yerme maksatlı olsun, bir din ya da inançla ilgili görüşlerin yayılması için sosyal medya imkanları da en geniş manada devreye sokulmaktadır" diye konuştu.

 

Bununla birlikte, gerek din büyükleri ve gerekse kutsal değerlerle ilgili bir bilgiyi internette paylaşacak Müslümanın, maksadı samimi ve niyeti iyi olsa bile, ortaya çıkabilecek dini ve hukuki mahzurları bertaraf etmek için bazı hususlara dikkat etmesinin doğru olacağını ifade eden Sayar, şöyle devam etti:

 

"Her şeyden önce yayınlanacak bilgi malzemesi ile ilgili telif hakkı olup olmadığı tespit edilmeli, müellifi tarafından yayın ve kopya sınırlaması getirilmiş bir bilgi, hangi maksatla olursa olsun müellifinin izni alınmadan kullanılmamalı ve yayınlanmamalıdır. Bilgiyi üreten kişinin ya da kurumun güvenirliği ve ilmi liyakati araştırılmalı, alınan ve kullanılan bilginin bu şahsa ya da bu kuruma ait olduğu mutlaka belirtilmelidir. Okuyucunun, yayınlanan bilginin doğruluğunu araştırmasına imkan verilmelidir. Hem yayınlanan bilginin hem de bu bilgi içerisindeki; alt bilgilerin, müellif ve kitap adı, basım yeri, basım tarihi, cilt ve sayfa numarası verilmek suretiyle kaynakları belirtilmelidir. Ayetler, sure ve ayet numaraları ile hadisler ise geniş kabul görmüş akademik usullere ve en azından yukarıda belirtilen usule uygun olarak yazılıp aktarılmalıdır. Mutlaka sahih ve makbul hadis kitaplarındaki hadislerin kullanılmasına özen gösterilmelidir."

 

Paylaşılan bilgide 'sübjektif mülahazalar' değil doğruluğun ölçü alınması gerektiğini vurgulayan Sayar, "Okuyucu kitlesinin her seviyeden eğitime sahip olabileceği göz önünde bulundurularak; zihinleri karıştıracak, inanç zafiyetine yol açacak, dinler ve inançlar arası çatışmaları körükleyecek hiçbir bilgi paylaşılmamalıdı" ifadelerini kullandı.