Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen Akil İnsanlar final toplantısı, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde yapıldı. Saat 14.00 sıralarında başlayan toplantı saat 17.30 sıralarında sona erdi. Toplantının sonlarına doğru dışarı çıkan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik açıklama yaptı.

 

İçerde 7 bölgenin heyet başkanlarının sunum yaptığını söyleyen Hüseyin Çelik, "Akil insanlar heyetinde bulunan değerli şahsiyetler, Türkiye'nin nabzını tutmaya çalışıyorlardı. Yaptıkları toplantılarda binlerce insanla görüştüler. Sonuçta bir rapor hazırladılar.Bu raporlarda ne var ? Bu raporlarda tespitler var. Çözüm sürecine konu olan problem nedir ? Ne değildir ? Bununla ilgili tespitler var. Yine vatandaşların ağzından bu problemlerle ilgili teşhisler var" diye konuştu.

 

 

Her bölge heyetinin, bazı tedavi yöntemleri önerdiğini belirten Çelik, "Vatandaş çözümle ilgili ne olması gerektiğini, ne olmaması gerektiğini ifade ediyor.Anayasa sürecinden tutun, dil meselesine kadar. Siyasi sistem tartışmalarından tutun da Alevilik meselesine varıncaya kadar, bu raporlarda bir çok mesele tespit edilmiş. Bütün bu raporlar hükümet tarafından ilgili bakanlar ve ilgili bürokratlar bu toplantıda hazır bulundu. Bunlar en ince detayına kadar değerlendirilecektir. Bu konularla ilgili yedi bölgenin hazırladığı rapor birleştirilecek ve nihai bir rapor haline getirilecektir.Her bölgeden getirilen raporlardan tekrarlar var. Rafine bir rapor hazırlanacaktır. Bu raporlar kamuoyuyla paylaşılacaktır" şeklinde konuştu

 

 

Akil insanlar heyetini oluşturan isimlerin Türkiye'nin özeti olduğunu söyleyen Hüseyin Çelik, toplantıda akil insanlar heyetinde yer alan isimlerin medyaya eleştiriler getirdiğini söyledi. Çelik, " Genellikle medyanın Akil insanlar heyetinin çalışmaları sırasında daha çok küçük grupların protestolarını ön plana çıkararak esas işi gözardı edildiğinden şikayet edildi" dedi.

 

 

Bu çalışmayla Türkiye'de hür ve serbest bir tartışma ortamı oluştuğunu belirten Hüseyin Çelik, "Bu süreçte mağdur gruplar var. Şehit ailelerimizin süreci desteklediklerini ifade ettiler. Bu yedi bölgede de ortak bir tespittir. 'Bizim ocağımıza ateş düştü, başkası yanmasın' diye özetlenebilecek bir durum ortaya çıkıyor. Türkiye'de çözüm sürecini kayıtsız şartsız destekleyenler var. Kayıtsız şartsız karşı çıkanlar var. Bu grup azınlıktır. Bir de 'ben destekliyorum'. 'Ama endişelerim var'. 'Ne olacak' sorusunu soran insanlarımız var" ifadesini kullandı.

 

Çözüm sürecinin ne olduğunu öğrendikten sonra bazı vatandaşların tavır değiştirdiğinin heyet üyeleri tarafından toplantıda aktarıldığını söyleyen Çelik, "Bunun adı çözüm süreci. Bu hokus pokus yöntemiyle bitmez. Kimse şapkadan tavşan çıkararak bu işi bitiremez. 30 yıllık bir tahribat var. Eğer yurtseverlik diye bir şey varsa. Medyanın sorumluğu var. İktidarın, muhalefetin sorumluluğu var. Son derece faydalı son derece güzel, bir sevecen bir ortamda bir toplantı gerçekleştirildi" dedi.

 

 

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın süreçte gidip gelme yaşandı sözlerinin hatırlatılması üzerine Çelik, " Bizim açımızdan süreç gitti geldi diyebileceğimiz bir durum yok. Sayın Demirtaş böyle bir yorum yapmışsa kendisine sormanız lazım" yanıtını verdi.

 

 

Toplantıda kendisinin bulunduğu bölümde Gezi parkıyla ilgili bir değerlendirme olmadığını söyleyen Çelik, akil insanlar heyetinin çalışmalarının ardından insanlardaki bazı endişelerin dağıldığını gözlemlediklerini söyledi.

 

 

Cizre'de PKK'nın sözde mezuniyet töreniyle ilgili bir soruya da yanıt veren Çelik , "Akil insanlar da özellikle Kandil cephesinden yapılan bazı açıklamaların özellikle Kürt olmayan kesimde ciddi kaygılar uyandırdığını ifade ettiler. Hatta bazı konuların bu çözüm süreciyle birlikte gündeme gelmesinin de insanları kafasını karıştırabildiğini söylediler. Mesela başkanlık sistemiyle, diyelim eyalet meselesiyle bu çözüm sürecinin zaman zaman bir arada geçmesinin kafaları karıştırdığını ifade ettiler. Cizre'deki görüntüler. Bir hukuk devletinde, üniter bir devlette söz konusu bile olamaz. Bunun kabul edilebilecek bir tarafı yoktur. İşin boyutları hükümet tarafından elbette ele alınacaktır. Müsamaha edebileceğimiz bir konu olamaz" şeklinde konuştu