Cezaevinden Almanya mitinginin engellenmesini değerlendirdi
Alaattin Çakıcı Cezaevinden Almanya mitinginin engellenmesini değerlendirdi.
Bolu F Tipi Cezaevi kalmakta olan Alaattin Çakıcı, Bekir Bozdağ'ın Almanya mitinginin engellenmesini ve buna bağlı olarak dünya gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi.
Bolu F Tipi Cezaevi Kanalıyla UYAP üzerinden gönderdiği mektupta şu ifadelre yer verdi;
Cumhurbaşkanlığı Makamına
Sayın Cumhurbaşkanım,
Tarih tekerrürden ibarettir, 15 Temmuz’da hezimete uğrayanları Rabbim cezalandırarak, devletimizi ve aziz milletimizi batının ve yerli işbirlikçilerinin kurduğu bu şerefsizce darbe teşebbüsünü devletine bağlı onurlu askerimiz, milletine gönül vermiş şerefli emniyet mensuplarımız, Rabbimin emriyle sokağa dökülen Türk Milleti içinde şahadetle onurlandırılmış şehitlerimizden Rabbim razı olsun.
O gün sokağa vatan hainleri dışında ülkesini seven tüm vatanseverlerin kendilerini tanklara siper ettiğine bütün dünya şahit olmuştur.
Yurt içinde ve sınır ötesinde aziz Türk milletinin evlatları olan asker ve polisimiz her şartlarda şahadete koşmaktadırlar.
O gün Tayyip Erdoğan için sokağa çıkmadılar, İslam’ın son kalesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletini Allah’ın düşmanı olan emperyalist üst akıl, Medine site devletinden sonra hilali, beş köşeli Musevi yıldızında, haçın 1400 yıldır İslam’a savaş açan bu zihniyete karşı İslam’ın ve insanlığın son kalesi olan Türk devletini rabbim korumuştur.
Geçmişteki ama bilerek ama bilmeyerek hatalarınız olmasına rağmen sizi de onurlandırmıştır.
Yazının başında bahsettiğim gibi tarih tekerrürden ibarettir cümlesini kurmamın anlamı, 1980 ihtilalinin başındaki Kenan Evren’in, terörü bitirdiği için herkesin evinde resmi vardı. Gerçi o ihtilal de 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunan üst aklın bir eseriydi.
Sunalp Paşa’nın seçimlerde desteklenmesi için vermiş olduğu demeçlerden dolayı bu aziz millet baskı ve yönlendirmenin karşısında tepki göstererek Özal’ı iktidara taşıdı. Aziz milletimiz 15 Temmuz darbe girişiminden sonra neyin ne olduğunu biliyor. Bugünkü gazetede demecinizi okudum. Referanduma “Hayır” veren Kandil’e hizmet eder diye cümleniz var, o zaman siz de Kenan Evren’in düştüğü hataya düşüyorsunuz. Lütfen tarihi tekerrür ettirmeyiniz.
Rabbim Kandil'i ve oraya gönül vermiş olanları yerle bir etsin.
%55 Evet oyu çıksa, %45’in çok büyük bir bölümü hainlik ile suçluyorsunuz. Size söz vermiştim. Devletin bekası için her doğru kararınıza Evet! Her yanlışınıza da Hayır! Derim. Tabi ki referandum süreci içerisinde siz ve diğer partiler sokağa inecek. Hiç kimseyi HDP ve PKK yanlıları dışındaki partileri bu aziz millet için ötekileştirmede, özgür iradeleriyle referandumdan çıkan “Evet” veyahut “Hayır” sonucuna siz ve diğer partiler saygı duyup devletimizin ve milletimizin bekası için birlik ve beraberlik içerisinde bu aziz bayrağımızın altında hizmet vatan sevdalısı olmanın gereğidir.
Bu milletin İstiklal Harbi’ndeki gibi yeniden uyandığını biliyor musunuz? Nefsinizi ayaklar altına alırsanız, milletin hizmetkarı olacağınıza söz verdiniz, hala neyin şüphesi içerisindesiniz referandum ile ilgili?
Sayın Cumhurbaşkanım,
Yıllardır bana kötülük yaparsınız, makamınız dışında sizi sevmediğimi bilirsiniz.
Daha evvel de söylediğim gibi ortak noktamız devletin belası ve Allah’a teslimiyet duygusu. Onun dışında ne ortak noktamız ne de şahsınızdan bir beklentim yok!
Bakınız, iki tane bakanımızı Almanya’da çöpçü onbaşı gibi karşıladılar. Bu küreselleşen dünyayı yöneten üst akıl her türlü olarak devletimize ve İslam dünyasına saldırıyor, birbirimize düştüğümüzü bildikleri halde bile.
Lütfen, çok kaygan olan uluslararası ilişkilerde duygusal davranmayınız. Size ve oğlunuza, uçak düşürme olayından dolayı Putin’e hakaret ettiği için kendisine birçok ağır söz söyledim. Sizi ve oğlunuzu sevdiğimden değil, o aslında Türk devletine hakaret etti.
Ben ömrümde size değil, dünyadaki hiçbir lidere yalakalık yapmam. Sizi yarı yolda bırakan batılı dost liderlerden Sayın Putin’in daha onurlu ve ciddi bir devlet adamı olduğu bilinmektedir. Bunu derken milletlerin milli çıkarları söz konusu olunca, dostluklar ciddi devlet adamlığı dondurulur.
Ortadoğu’daki son gelişmeleri izliyorum. 1948’ten sonra NATO ve batılı ülkeler müttefiklerimizin bizi her dönem yarı yolda bıraktığını, Patriot füzelerini bile ülkemizin güvenliği söz konusuyken bile geriye çekerek PKK, PYD ve IŞİD’i destekliyorlar.
Yeni seçilen ABD devlet başkanının ülkesi ve dünya ile ilgili kendisi ve ekibinin Obama ve ekibi gibi İslam coğrafyasını kan gölüne mi çevirecek yoksa uluslararası hukuktan kaynaklanan Ortadoğu’daki terör örgütleri dışındaki coğrafyamızdaki aktörlerle hareket edip etmeyeceğimizi hala bilinmemektedir. Rusya Federasyonu ve Putin ile ilişkilerinizi asla coğrafyamızın ve milletimizin menfaatleri için emperyalist üst aklın şuan kurduğu oyuna gelmeyiniz, Rusya ve Putin ile ilişkilerinizi bozmayınız.
Putin’e söylediğim sözlerden dolayı da asla özür dilemem. Çünkü oğlunuz ve sizin üzerinizden devletimize hakaret etmişti. Ama Allah şahit dünyadaki şuan liderlerin en ciddisi olduğunu yıllardır yansıtmaktadır. Ukrayna’ya koyduğu tavır güvenliği için gerekliydi. Kırım İşgali ise Stalin zihniyeti. Kırım Türk halkının Stalin döneminden başlayarak Sovyetlerin dağılma sürecine kadar yok edip zülüm gören Kırım Türk halkına bu işgalinde yanlış olduğu kanısındayım.
Dudayev’in mücadelesi haklıydı. Aynı Ortadoğu’da olduğu gibi batılı üst akıl İslam adı altında hem Çeçenlere zarar verdiler hem de Ruslara. Bugün de IŞİD’in içerinde binlerce Kafkas kökenli IŞİD militanları batının emriyle İslam dünyasına zarar vermektedir.