Ankara'nın Kumrular Caddesinde 20 Eylül 2011'de yaşanan terörün acı yüzü, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün'ü duygulandırdı. Kumrular Caddesinde meydana gelen bombalı terör saldırısında ağır yaralanan Aytekin Kaptan'ın eşi Dilek Kumkale Kaptan, Komisyona başvurarak, terör mağdurlarına yapılan yardımların neler olduğu konusunda bilgilendirilmelerini ve Komisyon Başkanının kendilerini ziyaret etmesini istedi.

Komisyon da İçişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarına yazı yazarak, dilekçede belirtilen konularda gereğin ''ivedi'' olarak yapılmasını istedi. Dilek Kaptan, dilekçesinde, eşinin hastanede bir süre kaldıktan sonra tedavisine evde devam edildiğini belirtti.

Yapılan ameliyatlarda eşinin sağ bacağının diz altından ve sağ elinin bir kaç parmağının kesildiğini, vücudunun yanan bölgelerine de deri nakli yapıldığını kaydeden Kaptan, ''Eşimin ve ailemizin çektiği acıları tarif etmek imkansız'' dedi.

"BÖYLE BİR OLAY YAŞANMAMIŞ GİBİ DAVRANILMASI BİZİ KAHREDİYOR"

Olayın olduğu gün, yetkililerin hastanede eşini ziyaret ettiğini, ancak daha sonra maddi ve manevi destek göremediklerini ifade eden Kaptan, dilekçesinde şunları kaydetti: ''Eşim, yaşadığı durumdan dolayı ruhen çökmüş durumda ve bu kimsenin umurunda değil. Sanki böyle bir olay olmamış, yaşanmamış gibi davranılması bizleri kahrediyor. '2 çocuğuma bakmaya, evimi geçindirmeye çalışıyorum' diyeceğim ama maalesef yetişemiyorum. Bunları ifade ederken inanın utanıyorum. Beklentim; yetkililerin yapılabilecek işlemlerle ilgili bizlere detaylı bilgi vermesi ve sıkıntılarımıza çare olabilecek tedbirleri alması.''

Kaptan, devletin terör mağdurları için yaptığı yardımlar hakkında bilgilendirilmek ve yararlanabilecekleri hakların sağlanması için gerekli işlemlerin yapılmasını talep etti.

Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, komisyon üyesi AK Parti Ankara Milletvekili Ülker Güzel ile Aytekin Kaptan ve ailesini evinde ziyaret ederek, durumunu gördü ve sıkıntılarını dinledi.

"ÇOCUKLARINA EKMEK GÖTÜRMEK DERDİNDEKİ BABA..."

Üstün, ziyaretle ilgili olarak yaptığı açıklamada, orada terörün acımasız, vahşi yüzünü bir kez daha gördüğünü söyledi. ''Sabah çocuklarının iaşesini temin etmek için işe giden bir baba, terörün kör kurşununa hedef oldu'' diyen Üstün, ''Bu hepimizin başına gelebilecek kötü bir piyango. O bakımdan, öncelikle bu terörü Türkiye toplumunun tamamı lanetlemeli ve buna başvuranları dışlamalıdır'' dedi.

Üstün, terörün bir seçenek olmadığını herkesin haykırması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Hiç bir kabahati olmayan, çocuklarına ekmek götürmek dışında bir gayesi olmayan bu kişiye yapılan vahşetin savunulur bir tarafı olamaz. Terörü, herkesin gündeminden çıkarması gerekir. İnsan Hakları Komisyonu, insanların yaşam hakkını öne çıkarmak için alt komisyon kurdu ve insanlarımızın girdiği bu travmaları Türkiye ve dünya kamuoyuna duyurmaya çalışıyor. Terör, vurup geçiyor ama ardında belki bizim daha sonra fark edemediğimiz nice acılar bırakıyor.

Bu olay 6 ay önce oldu ve gündemden düştü ama Aytekin Kaptan 6 aydan beri yaşam mücadelesi verdi. Bacağını kaybetti, kollarını kullanamaz halde ve vücudunun ön yüzü yandı. Doktorların büyük gayretiyle yaşam mücadelesini kazandı ancak eşinin, 2 çocuğunun ve akrabalarının geçirdiği travma halen devam ediyor. Bu kişinin bundan sonraki hayatı ne olacak, bu olayı kafasından silip atabilecek mi? Hiç kimsenin, tanımadıkları, bilmedikleri masum insanlara bu acıları yaşatmaya hakkı yok.''

"ÇOK OLAYA ŞAHİT OLDUM AMA..."

Ayhan Sefer Üstün, ''Aytekin Kaptan'ı o halde görünce neler hissettiniz?'' sorusu üzerine, ''Çok duygulandım. Avukat, siyasetçi ve komisyon başkanı olarak bir çok olaya şahit oldum ama beni en fazla duygulandıran anlardan birisi de o manzara idi. Kaybedilmiş uzuvlar, yanmış vücut...'' diye konuştu.

Teröre bir kez daha lanet ettiğini ifade eden Üstün, ''Orada, bu kötü piyangonun her an, hepimize vurabileceğini düşündüm. Eşi son derece dirayetli. Çocuklarından 2,5 yaşında olan olayın farkında değil ama 10 yaşındaki çok duygusallaşmış. Bu ailenin aynı zamanda psikolojik desteğe de ihtiyacı var'' sözlerini kullandı.

Üstün, Kaptan'ın, 15 gün yoğun bakımda komada kaldıktan sonra kendine gelince, o dehşet patlama anını hatırlayarak kalbinin durduğunu belirterek, ''Müdahaleyle kalbini çalıştırıyorlar. Adamın geçirdiği travmaya bakın. Hem acısı var hem de acısını ruhunda hissediyor'' dedi.