Gölcük depreminin büyük yıkıma yol açtığı Gölcük ilçesinde bulunan Kavaklı sahilinde, depremin 20. yıl dönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Depremin meydana geldiği an olan 03.02'de vatandaşlar, büyük kayıpların yaşandığı Kavaklı sahilindeki deprem şehitleri anıtı önünde toplandı. Burada düzenlenen anma törenlerine Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Sahili dolduran vatandaşlar, o gece yaşamını yitirenler için dualar ederek, saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşu ile devam eden anma töreni, şehitler için dua edilmesinin ardından anıta çelenk bırakılması ile son buldu. 

“Şehir yeniden imar edildi, yeniden küllerinden doğdu” 
Anma töreninde konuşan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Bugün 17 Ağustos ve 03.02’de bundan 20 yıl önce meydana gelen asrın felaketinin yıl dönümünde buradayız. Ben bu anma etkinliğine katılan herkese teşekkür ediyorum. Gördüğünüz gibi şehir yeniden imar edildi, yeniden küllerinden doğdu. Ancak, kaybettiklerimiz tekrar geri gelmemek üzere bu dünyadan gittiler. Onlar bizlerin kalbinde yaşamaya devam ediyorlar. Ben bu vesile ile bütün hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Depremde yakınlarını kaybeden bütün vatandaşlarımıza da sabır diliyorum. Depremde yaralanan, bazı uzuvlarını kaybeden ve yaşama tutunmaya çalışan bazı dostlarımız var. Onlara da ben güç, kuvvet diliyorum” dedi. 

“Amcamın oğlu, annem ve 13 yaşındaki kardeşimi kaybettim” 
Gölcük deprem’nde 4 gün boyuna göçük altında kalan ve annesi, kardeşi ve kuzenini kaybeden Suna Karakaya, depremi unutamadıklarını ifade ederek, “4 gün enkaz altında kaldım, 4 gün boyunca babamla yaşam savaşı verdik. Gece ve gündüz olduğunu helikopter sesleri ve sessizlikten anlıyorduk. Fransızlar tarafından kurtarıldım, onların köpeği buldu beni. 3 ay boyunca Cerrahpaşa Hastanesinde kaldım. Annemler 7 gün sonra enkaz altından çıkmış. Daha sonra çok üzücü şeyler duydum. Zor günlerdi. Ailemden 3 kişi kaybettim. Amcamın oğlu, annem ve 13 yaşındaki kardeşimi kaybettim. Ben o zaman daha 14 yaşındaydım. Babamla ben yüzüğümüzü alüminyuma vurarak ses çıkartıp anlaşıyorduk. Çünkü nefes almaktan güçlük çekiyorduk. Yan bir şekilde kalmıştım, zor günlerdi. 20 yıl geçti ama sanki dün gibi. Hiç aklımdan çıkmadı, çocuklarıma da yaşananları bilsinler diye anlatıyorum. Her sene buradayız. Allah bir daha yaşatmasın” diye konuştu.