İki arkadaşının tecavüz ettiği kadınla ilişkiye girmeyen, ancak mağdureden bunu gizlemesini isteyen sanığa da ceza verildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı yerinde buldu

 

Vedat Türkali'nin film ve dizilere de konu olan, kadının çaresizliğini anlatan "Fatmagül'ün Suçu Ne?" adlı eserinde yaşananların bir benzeri Sivas'ta gerçekleşti.

 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun incelediği dosyadaki bilgilere göre Sivas'ta yaşayan Gökhan K., Ufuk K. ve Doğan B. isimli üç arkadaş alkol aldıktan sonra, tanıdıkları Hatice B.'yi yanlarına çağırdı. Önceden Doğan'dan para istemiş olan Hatice B. buluşma yerine gitti ancak üç arkadaş kadını şehir dışına çıkardı. Otomobili dağlık bir alanda durduran üç arkadaştan önce Doğan K. mağdur Hatice B.'ye tecavüz etti.

 

Gökhan K. ise bu sırada kadını "Sus yoksa Doğan seni öldürür, zaten sarhoş" diye tehdit etti. Gökhan K.'nin de tecavüz etmesinin ardından iki arkadaş, Ufuk K.'ye "sıra sende" diyerek kadınla ilişkiye girmesini istedi. Ancak yaşananlardan rahatsız olan sanık Ufuk K., kitap ve dizideki "Kerim" olarak geçen kahramanın yaptığı gibi ilişkiye girmek istemedi. Bir taraftan arkadaşlarının tepkisinden çekinen Ufuk K. arkadaşlarına, "Siz arabadan inip uzaklaşın" dedi ve Hatice B'ye sakin olması için telkinde bulundu. Ufuk K., ilişkiye girmediği kadının bu durumu diğer iki sanığa söylememesini, hatta ilişkiye girmiş gibi göstermesini istedi ve kendisini koruyacağını anlattı. Üç arkadaş daha sonra kadını bir otobüs durağına bırakıp uzaklaştılar. Bu sırada ilişkiye giren iki sanık, kadına "olayı kimseye anlatmaması, anlatırsa öldüreceklerini" söyledi.

 

 

Olaydan sonra üç arkadaş hakkında da dava açıldı. Sivas Ağır Ceza Mahkemesi, Hatice ile cinsel ilişkiye giren sanıklar Doğan B. ve Gökhan K.'yı 12 yıl 6'şar ay hapse mahkum etti. Mahkeme, ilişkiye girmeyen hatta kadın mağduru teselli eden Ufuk K.'ye de 10 yıl 11 ay hapis cezası verdi. İlişkiye giren iki sanık, "toplu halde cinsel saldırı"dan ceza alırken Ufuk K. de "ilişkiye girmemesine rağmen diğer sanıkların yanında bulunarak kadının direncinin kırılmasına neden olduğu" gerekçesiyle mahkûm oldu. Mahkeme, sanıkların cezalarını belirlerken, "zincirleme suç" hükmünü de uygulayarak artırım yaptı. Yargıtay 14'üncü Ceza Dairesi de yerel mahkemenin kararını onadı. Yargıtay Başsavcılığı ise "Sanıkların ayrı ayrı eylemleri var, birden fazla kez suç işlemiş değiller. Bu nedenle 'zincirleme suç' artırımı yapılamaz diyerek itiraz etti. İtiraz üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul da Ağır Ceza Mahkemesi ve 14'üncü Ceza Dairesi'nin "zincirleme suç" yorumuna katılarak sanıklara verilen "artırımlı ceza"yı yerinde buldu. Karar bu haliyle kesinleşti.