Fidan dikmenin tam zamanı
Trabzon Orman Bölge Müdürü Ahmet İpek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fidan dikim zamanını, ağaç türlerinin biyolojik özellikleri ve iklim şartlarının tayin ettiğini, genellikle büyümenin durduğu andan sürmenin başladığı zamana kadar geçen süre içinde,
Trabzon Orman Bölge Müdürü Ahmet İpek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fidan dikim zamanını, ağaç türlerinin biyolojik özellikleri ve iklim şartlarının tayin ettiğini, genellikle büyümenin durduğu andan sürmenin başladığı zamana kadar geçen süre içinde, don olmayan zamanda dikim yapılması gerektiğini belirtti.
Bölge Müdürlüğünce 2009 yılında, ormanlarda 25 hektar alanda doğal gençleştirme, 215 hektar alanda yapay gençleştirme ve 6 bin 344 hektar alanda rehabilite programı gerçekleştirildiğini ifade eden İpek, ''Gençleştirme, rehabilite ve ağaçlandırma çalışmalarında geçen yıl sarıçam, ladin, kayın, diğer ibreli ve yapraklı türler olmak üzere toplam 1 milyon 169 bin 89 adet fidan dikilmiştir. Bölge Müdürlüğümüzde yine geçen yıl kurulan fidan yetiştirme yerlerinde 51 bin 450 adet fidan üretilmiştir'' dedi.
İpek, ağaç ve orman sevgisini en üst düzeyde halka yansıtmak için zaman zaman etkinlikler düzenlediklerini ve bu kapsamda ücretsiz fidan dağıtımı gerçekleştirdiklerini vurguladı.
-FİDAN DİKİMİ NASIL YAPILMALI?-
Fidan dikimi gerçekleştirmek için yılın bu döneminin doğru bir seçim olacağını anlatan Ahmet İpek, fidan dikiminde dikkat edilmesi gereken konuları şöyle sıraladı:
''Toprağın çok ıslak, donlu veya karla örtülü olması halinde dikim yapılmamalı. Fidan ambalajında, naylon torba ve ambalajın bağlanmasında tel kullanılmışsa bunlar mutlaka sökülüp atılmalıdır. Fidan çukuru, fidan köklerinin gerektirdiği derinlik ve genişlikte açılmalı. Fidanı, fidanlıkta yetiştirildiği kök boğazı hizasındaki derinlikte dikmeli, çok sığ veya derin olmamalıdır. Yapraklı fidanların dikiminden önce gerek kök ve gerekse gövde dalları usulüne uygun budanmalıdır. Dikimde fidan gövdesinin dik durması sağlanmalıdır. Dikim yapılacak toprakta yeteri kadar organik madde yoksa, fidanın beslenebilmesi için toprağa 1/4'ü kadar yanmış ahır gübresi ilave edilmelidir. Dikimde fidan çukurundaki toprak yeteri kadar çiğnenerek sıkıştırılmalıdır.''
Boylu fidanların rüzgar etkisi ile devrilmemesi için gerekli aparatla sabitlenmesi gerektiğini belirten İpek, şunları söyledi:
''İmkan varsa dikilen fidanlar, dikimi müteakip bolca sulanmalı yani can suyu verilmelidir. Dikilen fidanların normal gelişebilmesi için sulanması, çapalanması, yabancı otların alınması zararlılardan korunması ve fakir topraklarda gübrelenmesi gerekir. Fidan da bir canlı olduğuna göre, gelişmesi için suya mutlaka ihtiyacı vardır. Yalnız üst toprağa bakarak 'kurudur' diye sulamak çok hatalı olabilir. Fidanın köklerinin bulunduğu derinlikteki rutubet durumu önemli olduğundan, bu derinlikteki duruma göre fidan sulanmalıdır. Fidanın su kadar toprağın içindeki havaya da ihtiyacı vardır. Bunun için fazla sulamadan kaçınılmalıdır.''
Fidanların hayvan, böcek, mantar, ot, don, kar kırması, durgun su gibi tehlikelerden korunması gerektiğine dikkati çeken İpek, şunları kaydetti:
''Fidanın daha güzel, daha kuvvetli ve gürbüz olmasını, bol çiçek ve meyve vermesini sağlamak için budama yapılmalıdır. Budamanın derecesi ne olursa olsun, ağacın tepe şekli korunmalıdır. İbreli türlerde yalnız kuru ve hastalıklı dallar budanmalı, en fazla ağaç boyunun 1/3'üne kadar budanmalı, başkaca bir budama yapılmamalıdır. Bitkilerin tabii yapı ve özellikleri dikkate alınmalı, tabiattaki şekil ve büyüklükte, yani tabii halde bırakıldıkları takdirde daha güzel oldukları unutulmamalıdır.''
İpek, her kişinin, her bahçıvanın budamayı bildiğinin kabul edilmemesi, bu nedenle de budamanın ehil kişilerce yapılması gerektiğini kaydetti.