Görmez: ’Dinler arası diyalog’ olmaz

Edirne’de düzenlenen 30. İl Müftüleri İstişare Toplantısında konuşan Mehmet Görmez, dinler arasında yeni bir iletişim biçimi geliştirilmek isteniyorsa, bunun kilisenin kendisinin ilan ettiği ’dinler arası diyalog’ başlığı altında olmayacağını daha önce de

Görmez: ’Dinler arası diyalog’ olmaz

Edirne’de düzenlenen 30. İl Müftüleri İstişare Toplantısında konuşan Mehmet Görmez, dinler arasında yeni bir iletişim biçimi geliştirilmek isteniyorsa, bunun kilisenin kendisinin ilan ettiği ’dinler arası diyalog’ başlığı altında olmayacağını daha önce de belirttiğini ifade ederek, "Çünkü Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında, Müslümanlarla Yahudiler arasında, Müslümanlarla herhangi bir din mensupları arasında hakka ve adalete dayalı olarak insani ve sosyal her türlü ilişki olur. Ancak tevhit ve teslis arasında diyalog olmaz” dedi.

“Dinler arasında diyalog olmaz” diyen Görmez, “Hele hele bazı yerlerde diyalog merkezleri kuruldu. Bu merkezlerde dinlerin ortak yönleri bir araya getirilmek suretiyle adeta melez bir din üretilme çabalarına da şahit olduk. Bu hiçbir Müslümanın kabul edebileceği bir şey değildir. Eğer kendi inancına saygı duyuyorsa herhangi bir Hıristiyan’ın da kabul edebileceği bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

BATI’YA ELEŞTİRİ

Prof. Dr. Mehmet Görmez, Görmez, Batı’nın terör konusunda çifte standartlı bir yaklaşımı olduğunu da vurgulayarak, "Dünya kamuoyunca, teröre, şiddete ve vahşete sadece öldürülenlerin kimliğine ve coğrafyasına bakarak, tepki oluşturuluyorsa bu ölümlere çare bulmak maalesef mümkün olamaz. Bugün son hafta yaşanan ölümlerden insanlık vicdanı bir ders çıkarmalı bütün dünyada yaşanan acıların ve ızdırapların üzerine şefkatle, merhametle, hakkaniyetle ve adaletle gitmelidir. Birlikte yaşanılabilir bir dünyayı ancak o zaman tesis edebiliriz" dedi.

Sömürgeler, işgaller, saldırılar karşısında maddi işkencelerle büyük travmalar yaşayan Müslümanların kutsalını aşağılamanın çağdaş dünyaya yakışmadığını dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "İslam coğrafyasında acılarla kıvranan İslam coğrafyasında, önce cinnet hallerini oluşturmak, sonra da kutsal değerlerini aşağılayarak, cinnet haline davetiye çıkarmak hiçbir insana ve çağdaş dünyaya yakışmaz. Hele hele bunların ifade özgürlüğü adı altında yapılmış olması kabul edilemez. Her halükarda, Müslümanların vicdanı şiddeti, terör ve vahşeti kınayarak, amaçsız ve fakatsız hiçbir gerekçeyi kabul etmeden her türlü terör, vahşet ve dehşeti kınayarak, ahlaki bir tavır içerisinde olmak Müslüman’ın en önemli vazifelerindendir" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler