TRABZON’DA FETÖ İSTİHBARATI!
15 Temmuz sonrası kamu kurumlarında ve özel sektörde FETÖ operasyonları devam ediyor.Yeni gözaltı dalgası gündemde.Çok daha geniş kapsamlı bir operasyon bekleniyor. FETÖ’nün devlet  ve özel sektörde sızmadığı delik kalmamış..Ayıklama ve temizleme işi öyle kolay olmayacak bir hayli zaman alacak.Yargıdan tutun üniversitelerimize kadar her yer hain dolmuş!Peki ama bugünlere nasıl geldik, yarınlarımızı nasıl garanti altına alacağız?Aslında işin kilit noktası bu soruya verilecek cevaplarda yatıyor.Bir kere güvenlik zafiyetinin ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu unutmamak gerek.
Akıl almaz bir istihbarat boşluğu var.Hem asker hem polis hem de MİT bu anlamda ciddi bir sorgulamadan geçmeli.. Resmen uyuyan bir istihbarat ağımız var!Bu noktada Trabzon’da öne çıkıyor.
15 Temmuz öncesi dört ilde darbe toplantıları gerçekleşmiş..O illerden biri de Trabzon..
Bu konu nedense çok fazla gündeme gelmiyor,üzerine gidilmiyor? Tartışılmıyor?
Oysa cevap bekleyen bir çok soru var gündemde? Darbe toplantıları Trabzon’da nerelerde yapıldı?
Kimle bu toplantılara katıldı? Emniyet ve Valilik bu konuyla ilgili üstlerini bilgilendirdi mi?
Toplantılar tespit edilmişse eğer neden gereği zamanında yapılmadı? Şu anda gözaltına alınan ya da tutuklananlardan hangileri bu toplantıda yer aldı? Lüks otellerde yapıldığı iddia edilen toplantıların maliyetini kimler karşıladı?Darbe toplantısına KTÜ’den hangi akademisyenler  katıldı mı?
Bu konu ile ilgili haber yapılmaması noktasında basına yönelik baskı olduğu iddiaları doğru mu?
Ve daha bir cevap bekleyen soru?Bakalım ilerleyen zamanda bu sorular cevap bulacak mı?
**

TAŞERON İŞÇİLER NE OLACAK?
Taşeron işçilerin beklediği açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Kamuya geçmeyi bekleyen yaklaşık 720 bin taşeron işçi, 15 Temmuz darbe kalkışması sonrası kadro sürecinin bu durumdan nasıl etkileneceği konusunda yetkililerden açıklama bekliyordu. Konuyla ilgili ilk açıklama Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapıldı.Cumhurbaşkanı, kamu kurumlarındaki FETÖ unsurlarının temizlenmesinin ardından taşeron şirketlerin ele alınacağını ve sonrasında taşerona kadro konusunun gündeme geleceğini söyledi.Başbakan Binali Yıldırım hain darbe girişiminden birkaç gün önce taşeron işçilerin özel sözleşmeli personel statüsünde kamuda istihdamına ilişkin sürecin 2016 yılı sonuna kadar tamamlanacağını açıklamıştı. Darbe girişimi sonrasında başlatılan kamuda açığa alınan personel sayısı 70 bine yaklaşmış durumda. 667 sayılı KHK ile kamuda FETÖ/PDY, PKK gibi örgütlerle bağlantısı tespit edilen memur ve diğer kamu görevlilerinin tamamı atılacak. İşten atılan kamu personeli sayısı kadar da yeni memur alınacak.
**

MUMCU’NUN DEMOKRASİ SINAVI!
Erkan Mumcu genç siyasetin önemli yüzüydü..1995 yılında Anavatan Partisi çatısı altında siyasete başlamıştı.3 Kasım 2002 seçimlerinde Isparta’dan  AK Parti Milletvekili olan Mumcu o dönem Kültür ve Turizm Bakanlığı görevi yapmış ardından da 15 Şubat 2005 tarihinde hem bakanlık hem de AK Parti’den istifa etmişti.Anavatan Partisi’ne geri dönen Mumcu 2 Nisan 2005 tarihinde Genel Başkan olmuştu.25-26 Ekim 2008 tarihinde yapılan Anavatan Partisi 6. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde ise aday olmayarak genel başkanlıktan duygusal bir konuşma yaparak ayrılmıştı.. Siyasete çok hızlı bir giriş yapan ama arkasını getirme noktasında sıkıntılı bir süreç geçiren Erkan Mumcu’nun  en önemli artısı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdiği tavırdı.Erkan Mumcu “Cumhurbaşkanını halk mı meclis mi seçsin “ tartışmalarında çok açık ve net olarak halk seçsin mesajı vermiş bu yönde taraf olduğunu dile getirmişti..Anavatan Partisi Genel Başkanlığı döneminde cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda Türkiye'deki sistem yanlışının düzeltilmesi ve bu krizin yaşanmaması gerektiğini kaydeden  Erkan Mumcu’nun o dönem paralel yapı ile ilişkilendirilmişti.. İdris Naim Şahin,Mansur Yavaş, Erkan Mumcu ve Abdullatif Şener “cemaatin partisini” kuracaklar şeklinde hep gündemde kalmıştı.Erkan Mumcu o önem kurulacak partide aktif rol oynaması noktasında tekliflere maruz kalmış fakat bu sinsi oyunun içinde yer almamıştı.Erkan Mumcu ile cemaat her fırsatta aynı kara içinde gösterildi,bu noktada haberler ve yorumlar yapıldı.Anavatan Partisi gibi Türk siyasetine damgasını vurmuş bir partinin Genel Başkanlığını yapan,AK Partisi çatısı altında vekil olarak bakanlık görevini üstlenen Erkan Mumcu’nun da elbet de konuşacağı önemli şeyler vardır.Her fırsatta demokrasiye bağlılığını dile getiren,milletin iradesinin her şeyin üstünde olduğunu vurgulayan Mumcu’nun o dönem yaşanan sinsi oyunları ve kendisine sunulan teklifler noktasında yapacağı açıklamalar bu yapının siyaset ayağını gün yüzüne çıkaracaktır diye düşünüyoruz.
**

MİLYONLARI İLGİLENDİREN MÜJDE!
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, iş sağlığı ve güvenliği uygulama süresinin 1 Temmuz 2017'ye uzatılacağını, böylece 1 milyon işyeri ve 4,2 milyon çalışanı kapsayan uygulamada süre kazanılacağını belirtti.Az tehlikeli sınıfta yer alıp, 50'den az çalışanı olan işyerlerinde uyum sağlanmasına zaman verilmesi amacıyla uygulama süresinin 1 yıl daha uzatılmasını olumlu bulan Palandöken, şunları kaydetti: "İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işverene, çalışanlar arasından iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimiyle diğer sağlık personeli görevlendirme yükümlülüğü getirmişti. Yoksa bu hizmeti ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirmesi gerekiyordu. Yeterli hizmet alınamaması ve görevli bulunamaması, kamu kurumlarında uygulamada yaşanan sorunların giderilmesi, esnaf ve sanatkarımızın uyum sağlaması amacıyla süre 01 Temmuz 2017 yılına kadar uzatıldı. Böylece 1 milyon işyeri ve 4,2 milyon çalışanı kapsayan uygulamada süre kazanılmış oldu." 
**

YÖK’TE FETÖ ŞOKU!
YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 3 ay süre ile ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sonrasında Başbakanlığın ilgili kararıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı bünyesinde OHAL Komisyonu oluşturulduğu hatırlatıldı. Bu komisyon marifetiyle üniversitelerdeki görevden uzaklaştırmalar ve soruşturmalarla ilgili gerekli bilgilendirmelerin yapıldığı ve bu süreçlerin yakından takip edildiği belirtilen açıklamada, "Yükseköğretim kurumlarında FETÖ/PDY terör şebekesine mensup hiç kimsenin barınmasına asla müsaade edilmeyecektir." değerlendirmesinde bulunuldu.YÖK'ün açıklamasında, üniversitelerde FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik işlemlere ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:"Devlet ve vakıf üniversitelerimizde toplam 5 bin 247 akademik personele ilişkin işlem başlatılmış olup, bunlardan toplamda 4 bin 225 kişi hakkında görevden uzaklaştırma kararı alınmıştır. Devlet ve vakıf üniversitelerimizde toplam bin 545 idari personele ilişkin işlem başlatılmış olup, bunlardan toplamda bin 117 personel hakkında görevden uzaklaştırma kararı alınmıştır. Toplamda 6 bin 792 akademik ve idari personel hakkında işlem başlatılmış olup, bunlardan toplamda 5 bin 342 personel hakkında görevden uzaklaştırma kararı alınmıştır. Hukuki çerçeveden ayrılmadan, büyük bir sürat ve titizlikle gerçekleştirilen bu süreçlere ilişkin kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz."