Hatay'da karanlık misafirler

 uriye’den kaçan mültecilerin çoğu kurulan kamplarda kalıyor. Ancak binlercesi ise Hatay, Antakya ve Kilis’te kiraladıkları evlerde yaşıyorlar. Özellikle Hatay sokaklarında tedirginlik hakim. Hataylılar, gelenlerin olay çıkardığını, lokantalarda hesap öde

Hatay'da karanlık misafirler

 

uriye’den kaçan mültecilerin çoğu kurulan kamplarda kalıyor. Ancak binlercesi ise Hatay, Antakya ve Kilis’te kiraladıkları evlerde yaşıyorlar. Özellikle Hatay sokaklarında tedirginlik hakim. Hataylılar, gelenlerin olay çıkardığını, lokantalarda hesap ödemediğini iddia ediyor. Hatta tiplerinden ve kaba hareketlerinden dolayı onların El Kaide militanı bile olduğunu söyleyen var...

 

Suriye’deki iç karışıklıklar ve Esad zülmünden kaçan binlerce Suriye’li sınırı geçerek Türkiye’de kurulan kamplara sığındı. AFAD rakamlarına göre Türkiye’de 8 çadır kent, konteyner kent ve kabul merkezi olmak üzere toplam 10 noktada 78 bin 409 Suriyeli misafir ediliyor. Kamplarda yaşayan bu kişilerin güvenlik sebebiyle başka yerde yaşamaları ise yasak. Suriye’den gelen binlerce insanın etkilediği iller arasında ise Hatay, Kilis ve Gaziantep yer alıyor. Suriye’de çıkan krizden sonra özellikle bu üç ilde yaşayan vatandaşlar tarafından şikayetler gelmeye başladı. Son bir kaç hafta içinde ise bu şikayetlerin sayısı arttı. Çünkü bu bölgede yaşayanların ifade ettiğine göre, Suriye’den gelen misafirlerin hepsi kamplarda kalmıyor. Başta Hatay olmak üzere konakladıkları yerlerde olay çıkartıyorlar. Çünkü bir çoğu çıkış yasağının olduğu kamplarda değil il merkezlerinde kiraladıkları evlerde yaşıyorlar.

 

Otobüs parası bile vermiyorlar

 

Hataylılar, kamplarda olması gereken yüzlerce hatta binlerce Suriyeli’nin şehir merkezinde yaşadığını ve huzursuzluk yarattığını iddia ediyor. Hatta iddialar o kadar büyük ki bu kişilerin arasında El Kaide militanlarının bile olduğu yüksek sesle ifade ediliyor. İşte bu iddialarının izini Hatay sokaklarında sürdük. İlk durağımız, Suriyelilerin en fazla ev kiraladıkları mahalle olan Akasya ve Aksaray oldu. Akasya Mahalle Muhtarı Mustafa Yücedal, mahallesinde yaklaşık 200 yabancı yaşadığını söyledi. Bu kişilerin pasaportsuz olarak, kaçak yollardan Hatay’a girip; tanıdıkları vasıtasıyla ev kiraladıklarını iddia etti: “Varlıklı aileler pasaport ile giriyor ancak maddi durumu kötü olanların Hatay’a nasıl girdikleri belli değil. Böyle de çok aile var. Bir evde 20 kişi kalıyor. Bazılarının kim olduğu belli değil. Geceleri sokaklarda dolaşan garip tipler var. Mahalleli tedirgin, geceleri sokağa çıkmaya korkuyoruz. Gündüz vakti ise kimse çocuğunu dışarı çıkarmıyor. Özellikle bu kişilerin Suriye’deki cezaevlerinden çıkan mahkumlar olduğunu düşünüyoruz. Son derece kaba insanlar ve kurallara uymuyorlar. Otobüse bile bindiklerinde ‘Biz Türk hükümetinden izinliyiz, para vermeyiz’ diyorlar.”

 

Uzun sakallı ve kabalar!

 

Suriyelilerin yoğun olarak konakladığı bir başka mahalle olan Aksaray Mahallesi’nin muhtarı Burhan Çetin de benzer ifadeler kullanıyor: “300 civarı Suriyeli mahallemizde ikamet ediyor ve sayıları her geçen gün artıyor. Bütün gün uyuyorlar ve gece dışarı çıkıyorlar. Sabaha kadar sokaklardalar. Bazılarından korkuyoruz çünkü kim olduklarını bilmiyoruz. Uzun sakalları var ve kaba tipler. Bu kişilerin Hatay içine girmesine neden izin verdiler? Bizim huzurumuz kalmadı. Bir tampon bölge oluşturup bu insanlar orada tutulmalıydı. Şimdi Hatay’ın içine girdiler. Güvenlik ve huzur sorunu yaşıyoruz.”

 

Hesap ödemiyorlar

 

Hatay’da dilden dile dolaşan bir efsane var. İddialara göre, Suriyeliler lokantalara giriyor ve hesap ödemeden çıkıyorlarmış. Suriyelilerin en fazla yaşadığı mahallelerdeki lokantaları dolaştık ve bu iddiayı sorduk. Başından böyle bir olay geçen Hacı Baba Restoran’ın sahibi Mehmet Gülen anlatıyor: “Çok farklı tipte insanlar lokantamıza gelmeye başladı. Gelip masayı donatıyorlar, her şeyi istiyorlar. Yemek yedikten sonra ise hesabı ödemeden çıkmaya çalışıyorlar. Hesabı istediğimizde ise ‘Devlet ödesin, biz misafiriz’ diyorlar. Geldiklerinde siparişlerini vermediğimizde ise hır çıkartıyorlar. Bu sebeplerden dolayı lokantamda iki defa kavga çıktı. Karanlık tipler ve kalabalık oldukları için tedirgin oluyoruz. Kavga çıkmasın diye hesap almadan gitmelerine izin veriyoruz.”

 

NE SORUYORSUN, AJAN MISIN?

 

Hataylıların bir şikayeti ise şehir merkezinde sürekli gittikleri park olan Antakya Belediye Parkı. Çünkü Suriyelilerin Hatay’a gelmesiylebirlikte bu parka gidemediklerini, gün içinde sakallı, garip tiplerin geldiklerini ve kendilerini rahatsız ettiklerini söylediler. Bunun üzerine parka gittim. Parkta oturan bir grup dikkatimi çekti. Yanlarına gittiğimde ise bana ilk sordukları soru, ‘Sen ajan mısın?’ oldu. Daha sonra ise sorularını peş peşe devam ettirdiler: “CIA mi Mossad mı? Nereden geliyorsun?’. Gazeteci olduğumu söylediğimde terslediler. Daha sonra bir kısmı kalkarak uzaklaştı. Kalan iki kişi konuşmayı kabul etti. Özgür Suriye Ordusu üyesi olduklarını söylediler. Daha sonra ise ‘Burayı çok sevdik, alıştık’ dediler. Güvenlik yüzünden isimlerini bile söyleyemeyeceklerini belirtip kalktılar.

 

Geliyoruz, dinlenip gidiyoruz

 

İkinci durağımız ise Hatay İlçe Garajı oldu. Hataylıların en fazla konuştuğu yer burası. Çünkü her sabah garaja sınır ilçelerinden yaralı askerlern getirildiğin iddia ediyorlar. Bu iddia üzerine garaja gittim. Garajda Özgür Suriye Ordusu’nun 3 askeri ile karşılaştım. Üçünün de hikayesi aynı. Reyhanlı üzerinden 3 gün önce Hatay’a geldiklerini, dinlendiklerini ve tekrar çatışmalar için Suriye’ye döneceklerini söylediler. Çünkü Suriye’de en şiddetli çatışmalar gece yaşandığı için akşam çıkabilecek çatışmalarda görev almak için acele ettiklerini söylediler. Bunun yanı sıra dinlenmeyi ise dönüşümlü yaptıklarını anlattılar. İsimlerini sorduğumda ise İmad El Said, Haydar Alvi ve Muhammed Bousaj olduğunu söylediler.

 

Garajdan ayrılıp Hatay sokaklarında dolaşırken ilginç bir manzara ile karşılaştım. Aksaray Mahallesi’nin çıkışında bir grubu taksiyebinerken gördüm. Şoförüm bana ‘Bunlar da asker. Yaralı asker getirmişler. Bu tür manzaralar Hatay’da çok sık görülüyor’ dedi. Bunun üzerine araçtan inip fotoğraflarını çekmeye kaltığımda bana sert tepki gösterdiler. Bozuk Türkçeleri ile ‘Çekme, ne yapıyorsun, seni çok fena döverim’ sözleri yükseldi. Yaralıyı bırakıp üzerime doğru yürüdüler.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler